Ramazana girerken

Selamların en güzeliyle. On bir ayın sultanı hanemize şeref verdi. Bu yıl yine bütün bereket, rahmet, af ve güzelliğiyle ramazan geldi. Daha sakin, daha sabırlı, daha donanımlı, daha hoşgörülü olacağız.

Daha cömert olacağız. Orucumuzu tutup, teravih namazımızı aksatmayacağız. Zekátlarımızı verip dua alacağız. Büyüklerimizin duasını alacağız. Ve ramazanın her saniyesini iyi değerlendirmeye çalışacağız. Kim bilir belki daha sonraki ramazana ulaşamayabiliriz. Hepinize iyi ramazanlar dilerim. Allah yar ve yardımcımız olsun.

Bu günde sözü sevgili Peygamberimizin (sav) mesajlarına bırakalım. Efendimiz (sav) bir seferinde şöyle buyurdular: "Ümmetime ramazan ayında beş şey verilmiştir ki, bunlar benden önceki hiçbir peygambere verilmemiştir:

1- Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah azze ve celle- ümmetime (rahmet bakışıyla) bakar. Allah her kime (rahmet bakışıyla) bakarsa, ona ebedi olarak azap etmez.

2-Akşamladıklarında ağızlarının kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.

3-Melekler her gün ve gece onlara istiğfar ederler, bağışlanmalarını dilerler,

4-Allah azze ve celle- cennetine emredip; ’Kullarım için hazırlanıp süslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup, Benim yurduma ve ihsanıma istirahat için gelmeleri yaklaştı’ buyurur.

5-Gecenin sonu olunca, Allah hepsini bağışlar."

Yine bir ramazan günü. Mescit müminlerle dolu. Efendimiz (sav) minberde. Birinci basamağa çıkınca ’amin’ dedi. Sonra ikinci basamağa çıktı ’amin’ dedi. Sonra üçüncü basamağa çıkınca yine ’amin’ dedi. Daha sonra şöyle buyurdu: Bana Cebrail (as) gelip; Ya Muhammed! Kim ramazana erişir de bağışlanmazsa, Allah onu (ilahi rahmetinden) uzaklaştırsın, dedi. Ben de ’amin’ dedim. Sonra Cebrail (as): Kim ana-babasına veya onlardan birine yetişir de cehenneme girerse, Allah onu (ilahi rahmetinden) uzaklaştırsın, dedi. Bende ’amin’ dedim. Sonra yine Cebrail (as): Sen kimin yanında anılırsın da üzerine salavat getirmezse, Allah onu (ilahi rahmetinden) uzaklaştırsın, dedi. Ben de ’ámin’ dedim.

Ramazan öncesi Efendimiz (sav) şöyle konuştu:

Ey insanlar! Sizi büyük ve mübarek bir ay gölgeledi. O ay içerisinde bir gece vardır ki, bin aydan hayırlıdır. O, öyle bir aydır ki; Allah, gündüz orucunu farz, gece ibadetini nafile kıldı. O ay içerisinde bir hayır işleyen, diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen, diğer aylarda yetmiş bin farz işlemiş gibi olur. O sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise cennettir. O yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bereketlendirilir. Ramazanda kim bir oruçluyu iftar ettirirse, bu, günahlarının bağışlanmasına, cehennemden azat olmasına sebep olur ve oruçlunun sevabından hiçbir şey eksiltilmeksizin onun sevabı kadar sevap alır. Sahabe:

Ya Resulullah! Hiçbirimiz oruçluyu iftar ettirecek bir şey bulamıyoruz, dediklerinde, şöyle buyurdu:

Allah bu sevabı oruçluyu bir hurma ile veya bir içim su yahut bir yudum süt karşılığı ile iftar ettirene de verir. Ramazan ayı öyle bir aydır ki, evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluştur. Bu ayda hizmetçisinin yükünü hafifleteni Allah bağışlar ve cehennemden kurtarır. Ramazan ayında şu dört şeyi çok çok yapınız. Bunlardan ikisini yapmakla Rabbinizi razı edersiniz, diğer ikisini yapmaktan da boş durmayınız. Rabbinizi razı edeceğiniz iki haslet şunlardır:

1- Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına şahadet getirmek.

2- Allah’ı anıp istiğfar etmek. Basite alamayacağınız iki haslete gelince:

3- Allah’tan cenneti istersiniz.

4- Cehennemden O’na sığınırsınız.

NOT: RAMAZAN BOYUNCA HER İFTARDA (17.00) VE HER SAHURDA (02.45) STAR TV’DE SİZLERLE BERABER OLACAĞIM.
Yazarın Tüm Yazıları