Adana, Bolu, Uşak Antalya ve Rize’nin; yani beşinin nüfusunu topluyorsun, resmi işsiz sayımızdan az!

Profesör Mehmet Öz gecikti.

Normalde, bu mevsimde elinde bi kitapla çıkar gelir, dereotunu karpuz kabuğuyla kaynatıp için, sonra serçeparmağınızın üzerinde amuda kalkın, 16 kere seks yaparsınız filan derdi.

*

Bu sene yok.

*

Tahminim o ki, "Neme lazım birader" demiştir... "Adının önünde prof olan herkesi içeri tıkıyorlar" diye düşünüp, pas geçmiş olabilir!

*

Şaka bir yana...

"Memleket uçuruma gidiyor" diyen yurtsever profesörleri hapse atıp, "Memleket şahane gidiyor, muhteşemiz, dünya bize hayran" diyen yalaka profesörlerden akıl alırsan, bu kadar işsizlik az bile.

*

"Satmayın" diyenler içerde.

"Satın" diyenler başköşede.

Netice?

E işsizsin tabii...

*

Bakın, bu memleketin çocukları çağdaş eğitim görsün diye canını ortaya koyan Profesör Türkan Saylan’ın evinin basıldığı gün, bu memleketin Anadolu Lisesi’nde bir öğretmen, şunu sormuş sınavda:

"X şahsı hayatı boyunca 3.1 üzeri 22 tane iyilik ve 4.1 üzeri eksi 2 mol kötülük yapıyor... Hesap günü, mizanda, iyilik ve kötülükleri tartılıyor... İyilikleri ağır gelirse cennete, kötülükleri ağır gelirse cehenneme, tam nötrleşme olursa Araf’a gidecek... İşlem yaparak, bu şahsın nereye gideceğini bulunuz."

*

Cevap?

Bence, Allah’ın işine karışılmaz!

*

Özetle...

"Baba beni okula gönder" diyeceğine, "Baba beni tarikata gönder" deseydi Türkan Saylan, bırak evinin basılmasını, YÖK Başkanı bile olurdu... O olmadı, TÜBİTAK Başkanı.