Susturamazsın

BURASI bir platformdur...

Kafamıza göre takıldığımız, özgürce yazıp çizdiğimiz bir platform...

Bazen "kelle" veririz, bazen "kelle" alırız burada...

Dün Şaban Dişli’nin kellesini almıştık, bugün Mehmet Sevigen’in kellesinin peşindeyiz...

Ara sıra kampanya yaparız burada...

Bazen sana karşı, bazen Deniz Baykal’a karşı...

Gün gelir, avlarsın bizi ve biz "Tayyibizm" cereyanına kapılıp gideriz...

Gün gelir, Ankara’dan enteresan bir "Kemal" çıkar, Gandi misali "tuz yürüyüşü" başlatır ve hop "Kemalist" oluruz...

Hep çarşı karışsın isteriz...

Hep çomak sokarız tekere...

Sen istersin ki hepimiz Yeni Şafak olalım, Sabah olalım, "Fatih" diyelim, "Yavuz" diyelim...

Sen istersin ki yazarlarımız Emre Aköz gibi olsun, çizerlerimiz Salih Memecan gibi olsun...

Sen istersin ki hizaya geçelim...

Fakat nafile...

Olamayız ki...

"Hep muhalif olacaksın" diye bağıran doğamız buna müsait değil...

İktidarlarla mücadeleyle geçmiş matbuat tarihi buna izin vermez...

Ayrıca vallahi de utanırız, billahi de utanırız...

* * *

Burası bir platformdur...

Her köşesinden ayrı bir ses çıkar...

Bazen birbirimize gireriz, gümletiriz meydanı...

Bazen ölçüyü kaçırırız...

Beş gün üst üste özür dilediğimiz de olur.

İnat edip, "kessen de dönmeyiz" tezimizden dediğimiz de olur...

Bir bakarsın, aramızdan en laikimiz, "Bülent Arınç’ı özledim" diye yazıvermiş...

Bir bakarsın, içimizden en ulusalcımız, "Helal olsun Tayyip Erdoğan’a" diye çakmış başlığı...

Bir bakarsın, manşetimiz "Cihan Kamer apar topar bağışladı" diye bas bas bağırırken, iç sayfalardan birimiz "Bağışladı ya... Sen ona bak" diye çıkıntılık yapıvermiş...

Hepimiz "Kemal Kılıçdaroğlu / Namuslu bir insanoğlu" türküsünü çığırırken...

Aramızdan biri çıkıp, "Bu Kemal’den bir cacık olmaz" diye yazıverir...

"AK Parti zerre miskal yolsuzluk yapmaz" diyen "Tank Hasan" da buradadır, her iktidar döneminde "Hırsız var" diye bağırmaktan zerre miskal yorulmayan "Yalçın Bayer" de buradadır...

"Göbeğini kaşıyan adam"ı yazan da buradadır, buna şiddetle itiraz eden de buradadır...

* * *

Biliyorum, kafasına göre takılmayı şiar edinmiş bu platformla bir süredir başın hiç hoş değil...

"Höt zöt" yaparak, burayı "damada yaraşır bir platform" haline getiremedin...

"Almayın şu gazeteleri" diyerek, burayı "uysal yandaş platformu" haline getiremedin...

Bizlerden bir tanecik bile Emre Aköz, bir tanecik bile Salih Memecan yaratmayı başaramadın...

Sen kendini "dünyayı kurtaran adam" gibi hissettin...

Fakat aynı his bu platformda oluşmadı...

Sen kendini "Katar Şeyhi" kadar kudretli hissettin...

Fakat aynı his bu platforma sirayet etmedi...

Sen rüyalarında gemileri karadan yürüttün...

Fakat bu platform hep rüyadan uyandırdı seni...

Buradan "biat" gelmeyince...

İfrit oldun, sinirlendin, hırslandın...

Mali mevzuatlarla... Vergi denetim elemanlarıyla... Açık aradın...

Açık bulamayınca pervasızca yaratmaya kalktın...

Sen sanıyor musun ki...

Haksız cezalar keserek...

Burası "sizin Çalık’ın dükkánı" haline dönüşür?

Unutma:

Bu memleketin ahalisi, 50 küsur yıldır, başbakanların en ağır şekilde eleştirildiği platformların tiryakisi olmuştur...

Bu muazzam alışkanlığa...

"Damat gazetesi" ile karşılık veremezsin...

Bu muhteşem tiryakiliğe...

"Biat medyası" ile karşılık veremezsin...

Kısacası talep varsa arz olur, eğlence hep ama hep sürer gider ve sen yorulduğunla kalırsın...
Yazarın Tüm Yazıları