Gazze’de hepimiz kaybettik

GAZZE’deki El Şifa Hastanesi’nin doktoru sedyedeki kızının rengi kaçmış yanaklarına, soğuk ellerine öpücükler kondururken kuru kuru ağlıyordu.

"Çocuklarımla evde oturmuş konuşuyorduk. Taradılar, öldürdüler onları. Artık barışı bulamayacağız".

Bir İsrail televizyon kanalının Gazze’deki durumu öğrenmek için sık sık telefonla aradığı doktordu. Ben de onu bir Fransız kanalından izledim.

Tek yanlı ateşkes, bizi biraz teselli ediyor ama Gazze’yi değil.

Kararı alan İsrail hükümeti hemen ardından zafer ilan etti.

Kim inandı?

İsrail’in Kanal İki Televizyonu’nun Dış Haberler Şefi, "Gerçeklerin yarısını bile göstermiyoruz. İzleyicilerimiz savaş zamanlarında askerlerin arkasında durmak gerektiğine inanıyorlar. Ama burada sorun şu, günün birinde generallerimizden biri savaş suçlusu ilan edildiğinde hiçbir şey anlamayacaklar."

Halktan gerçekleri kaçırarak zafer hikayeleri anlatmak mümkün, ama nereye kadar?

En fazla çocuğun öldüğü savaşın kahramanı olmak mı zafer?

Şiddet politikaları yüzünden İsrail Lübnan’dan sonra ikinci kez kaybediyor.

***

HAMAS
da kazandığını söylüyor. İsrail’i dünya kamuoyunun baskısı ile ateşkese mecbur etmekle övünüyor.

Hamas’ı terörist ilan edenler yakında onunla masaya oturmak zorunda kalacaklar büyük ihtimal.

Ama yüzlerce ölünün üzerinden kazanılan meşruiyet kalıcı olabilir mi?

Hamas da, halkı kırılırken Şam’da sıcak odalarından talimat yağdıran liderleri de kaybetti.

El Fetih? Mahmud Abbas’ın bakanlık süresi geçen hafta zaten doldu. Bir süre sonra kendi aralarında başlayacak iktidar mücadelesi kuşkunuz olmasın Gazze üzerinden yapılacak.

***

ARAP
Dünyası da Gazze’nin kaybedenleri arasında. Arap Birliği darmadağınık. Kim neden kimden yana, kimin tavır almasını hangi çıkarlar engelliyor. O kadar derin ki çatlaklar, tek tek sayması zor. Arap Birliği, bir türlü kendini toparlayıp bir tavır koyamadı bu süreçte.

Arap Birliği Genel Sekreteri, Mısır Dışişleri Bakanı Amr Musa, bu hafta başlayacak olan Arap Birliği Ekonomik Zirvesi’nin mutlaka başarıya ulaşması gerektiğini söylüyordu cumartesi yaptığı açıklamada, "Mutlaka Birliği desteklemek zorundayız, yoksa Araplık diye bir şey kalmaz" diyordu. Gazze’nin yenilgisini ekonomik işbirliği zaferi ile aşmak için.

Birleşmiş Milletler? Bundan daha ağır yenilgiye uğradığını anımsamıyorum Güvenlik Konseyi kararlarının dokunulmazlığı tuzla buz oldu. İsrail ateşkes kararını takmadı, hiçbir yaptırımla da karşılaşmadı.

Yalnız burada bir parantez açıp, Birleşmiş Milletler’in itibarını önce Bush Yönetimi sarstı Irak’ı işgale giderken.

Devreye bile giremeyen Avrupa Birliği, İslam dünyasının örgütleri, savaşın hedefi olan uluslararası yardım kuruluşları da çırpınmalarına rağmen etkisizlikleri ile yenilgiden paylarına düşeni aldılar.

***

İSRAİL
ile Suriye arasında arabuluculuk süreci ile bölgede ağırlıklı bir yere sahip olmaya başlayan Türkiye, savaşın sonunda Hamas’ın Suriye’deki yöneticilerinin sesi olmak zorunda bırakan bir sürece soktu kendisini. Bu rolün izdüşümünün iç kamuoyuna yansıması ise Yahudi düşmanlığının yükselmesi oldu. Türkiye’yi, hiç öngörmediği, AKP Hükümeti’ni düşmek istemediği bir konuma sürükledi Gazze saldırısı.

Ama en büyük darbeyi barış, insan hakları, uluslar arası hukukun itibarı yedi.

Bundan sonra 21’inci yüzyıl bu yenilginin yaralarını nasıl saracak? Hatalardan dersler çıkartarak yine her zaman olduğu gibi.
Yazarın Tüm Yazıları