Resmin öteki yüzü

BU satırların yazıldığı dakikaya kadar, Gazze’de çoğu sivil halktan olmak üzere 550 kişi ölmüştü. Bunların 120’den fazlası çocuktu. Gazze’deki Acil Servislerin yöneticisi Dr. Muaviye Hasaneyn, CNN International’a 4 Ocak akşamı itibarıyla 371’i "ağır" olmak üzere yaralı sayısının 2 bin 435 olduğunu söylüyordu.

O bu bilgiyi verirken İsrail’in Tzipi Livni isimli Bayan Dışişleri Bakanı da, gazeteci Christian Amanpour’a verdiği mülakatta utanmadan;

"Biz Filistin halkına değil terör örgütü olan Hamas’a karşı savaşıyoruz. Onların halkımıza roket atma gücünü kırmayı amaçlıyoruz. Nitekim Beersheba’da bir okulu da hedef aldılar" diyordu. Bayan Livni’ye göre "İsrail’in Gazze’de orantısız güç kullandığı" yolundaki iddialar da tamamen haksızmış. İsrail kendi halkının huzurla yaşama hakkını koruyormuş.

Bu bilgiyi verdikten sonra bu kan gölüne kimin neden sebep olduğuna bakalım.

Bu vesileyle belirtelim ki Hamas’ın çözümü "kan" ve "intikam"da arayan politikalarının İsrail’inkinden daha beter olduğu kanısındayız.

Biz hepimiz son kavganın Hamas’ın İsrail’le imzaladığı ancak 19 Aralık günü süresi dolan "ateşkes"i uzatmayıp İsrail’e roketli saldırılar başlatması üzerine başladığını biliyorduk değil mi?

Öyle biliyorduk, çünkü dünyanın büyük haber ajansları bize hikáyenin oradan başladığını bildiriyorlardı.

Oysa Amerika’da yaşayan bir dostumuz bize "If Americans Knew" isimli bir kaynakta yayınlanan bilgileri gönderdi. Burada deniyor ki:

"Medya hep İsrail’in kendisine saldırılmadıkça kimseye saldırmadığını yazar. Oysa örneğin 2000 yılında Filistinliler isyan etmeden ve bir tek İsrail askeri ölmeden önce (İsrail tarafından) tam 140 Filistinli öldürülmüştü. Keza (bu mücadele nedeniyle) İsrailli bir tek çocuk ölmeden önce Filistinli 82 çocuk ölmüştü.

Son ateşkes de 4 Kasım günü İsrail
(Saldırı) kuvvetlerinin Gazze’ye girip 6 Filistinliyi öldürmesiyle bozuldu."

İsrail
bu cinayeti, "Onları öldürmeseydik bir askerimizi kaçırmaları ihtimali vardı" diyerek savunmuştu.

Aynı kaynak, söz konusu ateşkes anlaşmasına göre İsrail’in, ateşkes süresince "Gazze etrafındaki ambargoyu ciddi şekilde azaltmaya; Gazze’ye askeri müdahalede bulunmamaya söz verdiğini, buna karşılık Hamas’ın da roket saldırılarını durdurmayı taahhüt ettiğini" belirttikten sonra BBC’den, Washington Post’tan ve İsrail’deki saygın gazetelerden olan Haaretz’den de alıntılar yapmış. Buna göre örneğin Haaretz 9 Kasım 2008 günü, "Kızılay’ın Uluslararası Komitesi dahil uluslararası yardım örgütlerinin Gazze’ye gönderdiği tıbbi malzemenin yerine ulaşamadığını" yazmış.

Aynı gazete 21 Kasım 2008 günü de "İsrail yardım konvoylarını engellemeye devam ederse, Gazze insani bir felaketle karşı karşıya" diye yazmış.

BBC’nin 11 Kasım 2008 günü verdiği habere göre Birleşmiş Milletler’in Gazze’deki ofisi, "İsrail’in utanç verici ve kabul edilemez nitelikteki ambargosu böyle devam ederse Gazze’deki insanların gıdasız kalacağını" söylemiş, bunun "Gazze’deki insanları cezalandırma" anlamına geldiğini belirtmiş.

Kim haklı diye soruyorsanız karar sizin.
Yazarın Tüm Yazıları