Kriz, krizin kurdudur

TÜM dünyada yaşamakta olan iktisadi kriz hakkında hemen herkes yanıldı.

IMF, Dünya Bankası, OECD veya baba bankalarının "baş" ekonomistlerinin yılbaşından Eylül ayına kadar yazdıkları raporlardaki tahminlerine bir bakın. Görülecek ki; kimse böylesi bir felaketi öngörmemiş. Başbakan saf, saf "kriz, bize teğet geçecektir" derken, iktisatçılar da ekonomilerde "ayrışma" üzerine makaleler döşeniyordu. Ayrışma kuramına göre, iktisadi kriz "gelişmiş" büyük ekonomilerde yavaşlamaya yol açacak ama "gelişen" ülkeler fazla etkilenmeyecekti. Hatta bu sayede küresel büyüme sürecekti. Çünkü dünya ekonomisindeki büyümeyi zaten başta Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya olmak üzere gelişen ekonomiler sağlıyordu. Türkiye de bu tabloda yıldızı parlayan ülkelerden biriydi. Meğer kazın ayağı öyle değilmiş. Kriz Türkiye’yi teğet değil, merkezden delip geçecekmiş. Küreselleşen dünyada ekonomik "ayrışma" olmazmış.

* * *

2008’in mart ayında İş Yatırım’ın "Geniş Açı Toplantısı"nda New York Üniversitesi’nden Profesör Roubini’yi dinlemiştik. Roubini’nin bize 9 ay önce verdiği konferansın metnini bugün tekrar okudum. Hoca, krizi gerçekten öngörmüş. Olacakları neredeyse bir, bir saymış. 2007’de dünya ekonomilerinde gözlemlenen "ayrışmanın" 2008’de "birleşme"ye dönüşeceğini ve ABD’de başlayan iktisadi daralmanın, tüm dünyayı etkisi altına alacağını yazmış. ABD alınacak parasal tedbirler, krizi önleyemez, ancak süresini ve şiddetini azaltabilir demiş. Helal olsun; işte "bilen" bir bilim adamı dedim. Roubini, konuşmasını özetlerken "Nakit, kraldır; riskli yatırımlardan kaçının" tavsiyesinde bulunmuş. Son sözü de "balon patladı, eğlence bitti" olmuş. Ne var ki; káhin Roubini bile, bugün yaşananlara bakınca, gelecek kötü günler hakkında nispeten yumuşak bir dil kullanmış. Demek ki krizin geldiğini görmek başka, boyutunu ve süresini kestirmek başkaymış. Kriz bir kez patladı mı, kendi gücüyle genişliyor ve derinleşiyor. Enerjisi tükenmeden, tahribatı bitmiyor. Allah yardımcımız olsun.

* * *

Roubini madem krizi bildi, çözümünü de bilir denebilir. Hoca alınması gereken önlemleri bir iki ay önce şöyle sıralamıştı:

a) Faizlerin düşürülmesi,

b) Mevduata tam güvence verilmesi,

c) Hacizlerin askıya alınması,

d) Finans firmalarına (sadece bankalara değil) nakit desteği,

e) Reel sektör kredilerinin arttırılması,

f) Bankaların sermayelerinin takviye edilmesi,

g) Devletin altyapı yarımlarını arttırması.

Krizden önce "nakit kraldır" diyen Roubini’nin önerilerini okuyunca, bu "nakdi tahtından indirme mekanizmasıdır" diyoruz. Öyleyse, krizi bitirecek politika, harcamaları arttırmaktır.

Son Söz: Nakit kralsa, büyüme uşaktır.
Yazarın Tüm Yazıları