Yeni bir anayasa için yeni bir kurucu sözleşme (1)

26 Kasım Çarşamba yazımın son bölümünde, Anayasa’nın dördüncü maddesinin anayasada yapılacak bütün değişikliklere engel çıkardığını ileri süren Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın savının gerçeği yansıtmadığını ve 1982-2004 yılları arasında Anayasa’da 5 kez değişiklik yapıldığını göstermiştim.

Başkan Kılıç’ın amacı başka, onu gizliyor: Anayasa’nın 148’inci maddesinin sınırlarını daraltmak ve başkanı olduğu mahkemeyi biçim alanına mahkûm etmek istiyor. İstesin ama ben o zaman şu soruyu sorarım: "Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırmaya veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz" diyen Anayasa’nın 24. maddesinin son fıkrası şekle uygun olarak değiştirilse Anayasa Mahkemesi bu işleme bakmayacak mı? Başkan’a göre bakmaması gerek! Ama bakacak!!!!

Anayasa’nın eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi hakkındaki 42. maddesi için Cumhuriyet ilkelerine aykırı değişiklik önerilirse, TBMM ve Anayasa Mahkemesi bu girişimi Anayasa’nın 2. maddesi ile ilişkilendirmeyecek mi? İlişki kurmazlarsa Cumhuriyet’e ve devrimlerine daha doğrusu Türkiye’ye ihanet etmiş olurlar.

* * *

Gelelim günümüzde Anayasa değişikliğinin nasıl yapılacağına: Değerli dostum, Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in Anayasa Hukuku (Beta Yayınları, 2007) adlı temel kitabının 151. sayfasından aktarıyorum: "Anayasanın yapılmasına kurma ya da kuruculuk işlevi deniyor. Bir devleti hukuki ve siyasi kurum olarak kuran iktidara ya da güce Asli Kurucu İktidar denir. Asli kurucu iktidar, daha önceden konmuş hiçbir hukuk kuralı ile bağlı ve kayıtlı olmaksızın, bir devleti kuran, ona hukuki/siyasi statüsünü veren; bir anayasayı ilk kez ya da yeniden yapan iktidardır."

24 maddelik 1921 Anayasası Büyük Millet Meclisi’nin anayasasıdır. Hükümet TBMM’nin hükümetidir. Meclis başkanı vardır ama başbakan ve devlet başkanı yoktur. 29 Ekim 1923 tarihinde devleti kuran Meclis her bakımdan bir kurucu iktidar olarak 1924 Anayasası’nı yapmıştır.

27 Mayıs 1960 hareketi ve 1980 darbesi TBMM’yi dağıtıp yeni bir kurucu meclis oluşturarak mevcut anayasaları değiştirip yeni bir anayasa yapmıştır.

* * *

Bu gerçeği öğrenenler, "Ne yani, Anayasa’nın değişmesi için askeri darbe mi yapılması lazım?" diye soruyorlar. Hayır gerekmez! Anayasa’nın ilk dört maddesi dışında kalan maddeleri bu TBMM değiştirebilir. Anayasa Mahkemesi Başkanı bilmiyor ama beş kez değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikler, başvurulması durumunda Anayasa Mahkemesi tarafından değerlendirilip denetlenir.

Bu TBMM 1982 Anayasası’nın tümünü bizzat değiştiremez ama değiştirecek özel amaçlı (ad hoc) bir kurucu meclis oluşturmak için girişimlerde bulunabilir.

Anayasacıların bu olanaklara açıklık getirmemesi çok şaşırtıcı. Ben arayıp, uzmanlarıyla konuşarak "doğru"yu buluyorum ama AKP hükümeti ve yandaşları dalga geçiyor.
Yazarın Tüm Yazıları