Yazarlar sadece şikayet etmez

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Almanya'da yayınlanan haftalık Der Spiegel dergisinde Orhan Pamuk'un bir yazısı yayınlandı, AB üzerine.

Genellikle bu dergide yayınlanan Pamuk Yazıları, sadece muhalif bir tavır taşırdı ve özellikle de Kürt meselesi üzerine yoğunlaşmıştı.

Yeni yazısında, bir mantık silsilesi içinde, feveranlarımızın ötesindeki soğuk kanlı düşünceyi savunuyor.

Onu muhalif olduğu için eleştirmiyorum ama ebedi muhalif olarak da iyi bir yazarımızı görmek beni rahtsız ediyordu doğrusu.

Dergide yayınlanan Hor Görülen Sevgililer başlıklı yazısında, AB özleminin gerçekleşmesi için yapılacakları çok doğru saptıyor:

‘‘Ne zaman ki, Batılılaşmayı ruhsuz sanayileşme ve tüketim alışkanlığı olarak değil, hoşgörülü ve analitik düşünce olarak görmeye başlarız, işte o zaman AB'nin aşağılayıcı kararlarının adresi olmaktan çıkarız.’’

Bu cümlede geçen analitik kelimesinin altını çiziyorum. Gerçekten düşünme yöntemi açısından çok önemli bir kavram. Olayları değerlendirebilemimiz, algılayabilmemiz için uygulanacak tek yöntem.

Tepkileri değerlendirme yargılarına katılıyorum ama vur abalıya basın karalamaları kolaycı bir tutumun ona yakışmayan örneği:

‘‘Aynı şekilde, hemen bşka kapıların açıldığını ima eden gayretkeş basının, Rusya ile yakınlaşıyoruz, habarleri de ciddiyetten yoksun.’’

Neden? Pamuk, anlaşma metinlerini okuyurak mı bu karara varıyor? Yargısı muhalif liderlerin küçük hedefli beyanatına benziyor. Basına yüklenmek, Orhan Pamuk kalitesine yakışmıyor.

***

BEN saplantılı bir milliyetçi değilim. Kültür ve santta milli unsurların bulunacağını da inkar edemem. AB ülkelerinin de bu konuda milliyetçi tavır taşıdıklarını bilirim.

Orhan Pamuk, gene basını eleştirirken, bir ölçüde onu sorumsuz buluyor, derin konular varken, yüzeysel haberlere itibar edildiğini iddia ediyor:

‘‘Ülkenin vahim siyasi, ekonomik sorunlarına girmek yerine milliyetçi belagata sığınmayı seven basının da desteğiyle, böylece, Türkiye'de şimdi, yeni bir milliyetçi-şoven ve Avrupa düşmanı bir hava estirilmeye çalışılıyor.’’

Orhan Pamuk, Refahyol iktidarında, milliyetçi belagata sığınmadan basının verdiği mücadeleyi takdir edenlerden biridir. O döneminde basının Avrupalılık için nasıl mücadele verdiğini bilenlerden ya da bilmesi gerekenlerden biridir. Çünkü Avrupalılık için şart olan normların savunması vardır bu mücadelenin özünde.

***

ONA bütün yüreğimizle katıldığımız en önemli husus, insan hakları konusundaki görevlerimizi yerine getirdikten sonra, AB ülkelerinin iç yüzünü ve gerçek tavırlmarını anlayacağımızdır.

Evet Pamuk, basın dışında doğru, önemli, hepimizin katılacağı şeyler söylüyor.

Yazarın Tüm Yazıları