Yazarlar bunu hak ediyor

ÖNCEKİ akşam Nilüfer Kuyaş’ın Oğlak Yayınları arasında çıkan yeni romanı Yeni Baştan için düzenlenen kokteyldeydim. Yazarlar, kitap eki yönetmenleri gelmişti.

Bir süredir yeni çıkan kitaplar için bir kokteyl düzenleniyor. Yazarın biyografisinin yer aldığı, kitapla ilgili ayrıntılı ipuçlarını içeren bir de dosya veriliyor.

Bu dosyanın içindeki bilgide, yazarla görüşmek, konuşabilmek için bir halkla ilişkiler temsilcisi ile yazarın e-posta adresleri yer alıyor.

Son aylarda bu tür tanıtmalardan birkaçını anımsatmak isterim.

İki hafta önce Ayfer Tunç’un "Ömür Diyarlar Buna", Murat Gülsoy’un İstanbul’da Bir Merhamet Haftası, Yekta Kopan’ın Karbon Kopya kitapları Can Yayınları tarafından aynı günde yayımlandı, bir kokteylle tanıtıldı.

Remzi Kitapevi de Nermin Bezmen’in Aura’nın İncileri kitabını bir kokteylle tanıtmıştı.

İnci Aral’ın 30. yazarlık yılında yayımlanan Safran Sarısı kitabı için de Merkez Kitaplar aynı biçimde bir kutlama gecesi yaptı.

28 Mayıs Saat 19.00’da İş Kuleleri’nde Damla Damla Günler kitabının yayımı nedeniyle Türkiye İş Bankası Yayınları, Adalet Ağaoğlu onuruna bir toplantı gerçekleştiriyor.

Biraz daha gerilere gidersek bu listeyi zenginleştirebiliriz.

Sanırım yazarlar bu saygı ve sevgiden mutlu oluyorlar. Yayınevlerinin her yazar için böyle bir program düzenleme gereği nereye kadar uygulanır, bilemiyorum.

YAZARLARA gösterilen bu ilgi beni sevindiriyor. Hiç kuşkusuz bu sevginin, saygının ardında artık kitabın da herhangi bir meta gibi tanıtılması zorunluluğu yatıyor.

Türkiye’de kitap okunmuyor söyleminin eskidiğini söyleyebilirim. Yayımlanan kitap sayısını bilen biri, kitap basılıyor da, satılıyor da, okunuyor da diyebilir.

Yazarlar için hazırlanan tanıtım dosyaları, yalnız okurun değil, kitap tanıtma yazarlarının, kitap eki yöneticilerinin de yararlandığı bir kaynak.

Tanıtım toplantılarının, az sayfalı dosyaların biraz büyütülerek uluslararası kitap fuarlarına götürülmesini yıllardır öneriyorum.

TEDA Projesi’nden ciddi ve kapsamlı başka bir proje de ortaya çıkmadı.

Her zaman yinelediğim gibi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın mali yardımıyla, resmi olmayan bir ajansın çalışmasıyla dış tanıtım yapılabilir.

Bir yayıncı, kitapçıların çeşit bulunduramamaktan yakındığını söyledi.

Sanırım, okurların istekleri ısmarlama yoluyla karşılanacak, belki yurtdışında olduğu gibi ona küçük bir ücret de eklenecek.

Aslında bir ölçüde eski kitapların bulunması konusunda, sahaflara da iş düşüyor. Hálá bazı sahaflar olmasına rağmen çoğu sahaf, nadir kitaplarını müzayede yoluyla elden çıkarıyor. Çünkü o tür müşteri de az.

* * *

KİTAP tanıtma toplantılarının satışa yansıması nasıl? Kitabın içeriğini merak ettiğim kadar sonucu da merak ediyorum.

Sadece bir nezaket jesti mi yoksa ticari getirisi de var mı?
Yazarın Tüm Yazıları