Yasemince... Tatil yapmayı biliyor musunuz?

Güncelleme Tarihi:

Yasemince... Tatil yapmayı biliyor musunuz
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 1997 00:00

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Yoğun ve yorucu geçen bütün bir kışın ardından hemen herkes tatil düşleri kuruyor... Peki bu düşlerin kaçta kaçını gerçekleştirebiliyorsunuz?

Herşeyden önce nasıl bir tatile ihtiyacınız olduğunu biliyor musunuz? Çevrenizde konuşulanlara kulak kabartıp onların ne yapacaklarını mı öğrenmeye çalışıyorsunuz?.. Yoksa, düpedüz birilerinin tatil programlarını aynen taklit etmeyi mi düşünüyorsunuz?..

Tatil deyince genellikle kimlerin neler yaptıkları araştırılır. Herkesin programı sorup soruşturulur. Tatile gidenler, tatilden dönenler hemen bulunur ve nasıl bir yer?.. Eğlenceli mi?.. Eğlenebildiniz mi, bari?.. Gibilerinden bir yığın soru yağmuruna tutulduktan sonra birilerinin övgüyle bahsettiği yere gidilir. Özellikle bu yer hakkında birden fazla kişi ‘‘Ne kadar güzel bir yer olduğunu'' anlatıyorsa, illa ki, buraya gidilir.

Buraya kadar herşey iyi hoş da, bu arada güzellik kavramının kişiden kişiye ne kadar farklılık gösterdiği hiç düşünülmez. Bakalım sizin güzellik anlayışınızla onunki tutuyor mu?.. Sonra daha da önemlisi, sizin ihtiyacınız olan tatil biçimiyle onunki bir mi?..

Gün olur, çılgınlar gibi eğlenmek, dans etmek, kahkahalarla gülmek istersiniz... İşte o zaman sırf güzel olduğunu duyduğunuz için kalkıp Antalya'nın Çıralı Köyü'ne gidersiniz. Bir gün, iki gün, tamam... Büyüleyici güzelliği karşısında hayran olup yeşilin ve denizin keyfini çıkarırsınız daaa... Üçüncü gün artık sıkılmaya başlarsınız. Çünkü, burası sizin ihtiyacınıza cevap vermez. Burada ne öyle Bodrum'un içi gibi başdöndürücü hareket vardır, ne Side ya da Marmaris'in Barlar sokağı gibi her tarafından müzik sesleri taşmaktadır... İçiniz bunalır... Ruhunuz sıkılır... Ve size burayı tavsiye eden arkadaşınızın tatil anlayışına söylenmeye başlarsınız.

Gün olur, içinde bütün gün yaşadığınız, çalıştığınız ve bunaldığınız kalabalıktan, gürültüden, hengameden kaçıp kurtulmak istersiniz. Şöyle sakin, kafa dinleyecek, sessiz, sakin, doğanın içinde olmak istersiniz. Tam o sırada size Kemer'i öve öve bitiremezler. Ne zorluklarla ayarladığınız bir kaç günlük tatilinizi burada geçirmek üzere toparlanıp gidersiniz. Daha Kemer'e girdiğiniz anda kısa bir baş dönmesiyle nereye geldiğinizi anlamak için çevrenize bakınırsınız. Burası aslında eğlenmek için biçilmiş kaftandır fakat, size göre bir yer değildir. Hem de hiç değildir. Her yönden gelen insan seline kendinizi kaptırıp gidersiniz, hem de neye uğradığınızı bilemeden. Aslında çok kolay bulabileceğiniz yolunuzu nasıl olduysa kaybetmiş, gürültüden düşünemez olmuş bir şekilde hayalini kurduğunuz dinlenmek tam bir işkenceye dönüşmüştür. Halbuki sizin Antalya'daki Kemer yerine Fethiye'nin sakin ve olağanüstü yeşiliyle bezenmiş koylarında olmanız gerekirdi...

Tabii bu arada sağlınızı da gözönünde tutmanız gerekir. Bünyeniz sıcağa dayanamıyorsa o zaman Türkiye'nin güneyinde, Alanya'nın o müthiş sıcağında işiniz ne?.. Ne sokakta yürüyebilir, ne de kliması olmayan bir yerde nefes alabilirsiniz... Sizin kuzey kıyılarında dolaşmanız lazım. Rize'ye kadar tüm Karadeniz sahili sizin emrinizde... Doğası, yeşili, vahşi manzarasıyla mükemmel fakat, benim gücüm yetmez Karadeniz'in dalgalarına diyorsanız, o zaman da Tekirdağ'dan Çanakkale'ye kadar uzanan dingin sularıyla terletmeyen havası sizi bekliyor... Tabii illede deniz istiyorsanız... Yoksa, Mersin'in, Bursa'nın, Muğla'nın yaylaları da tam size göre... Hatta Erzurum'un, Artvin'in yaylaları muhteşem...

Belki de siz, hem doğanın içinde olmak hem de eğlenmek istiyorsunuz... Canım istediğinde kafamı dinleyeceğim, kimse beni rahatsız etmeyecek, canım istediğinde çılgınlar gibi eğleneceğim, diyorsunuz. Bunların hepsinin birden olduğu yerler var mı?.. Elbette ki, var. Canım Türkiye'nin dört bir köşesinde nasıl bir tatil istiyorsanız hepsine cevap verebilecek özelliklere sahip neler neler, ne yerler var... Yeter ki, siz ne istediğinizi belirleyin.

Onun bunun lafıyla, beğenisiyle, araştırmadan incelemeden, istediğiniz özelliklere sahip olup olmadığını bilmeden yollara düşmeyin. Böylece de bütün bir yıl boyunca hayallerini kurduğunuz, vakit bulup gittiğiniz tatili kendinize zehir etmeyin.

Ne istediğinizi, neye ihtiyacınız olduğunu, bu beklentilerinize cevap verip veremeyeceğini iyice bir araştırın. Böylece harika bir tatil yapar, bedeninizin, zihninizin, ruhunuzun isteklerine cevap vermiş olduğunuz için de işinizin başına keyifle dönebilirsiniz. Vee bir sonraki tatilin hayalini daha büyük bir zevkle yapabilirsiniz, diyorum, Yasemin'ce...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!