Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Haberci rüyalar (2)

Haberci rüyaların bir diğer çeşidi, o sırada hiç bilinmeyen tamamen gelecekte yaşanacak olan bir olayın aynen görülmesidir. Bir gün katıldığım davette tanıştığım genç bir hanımın anlattığı rüya tam bu tip rüyalara açık bir örnek olduğu için aynen aktaracağım.

‘‘O sıralar Tekirdağ'da ailemle birlikte yaşıyordum. Bir gece rüyamda kendimi bir dere kenarında dolaşırken gördüm. Tam o sırada uzaktan genç bir adamın bana yaklaştığını görerek büyük bir tedirginlik duydum. Fakat, daha sonra bana yaklaştıkça içimdeki tedirginlik duygusu tamamen kayboldu ve yerini mutluluğa bıraktı. Bunun üzerine karşıdan gelen genç adamın yaklaşmasını bekledim. Karşımda duran adam, uzun zamandır beni aradığını ve nihayet bulmuş olduğunu söyledi. Ardından evlenme teklif etti, ve beni çok uzaklara götürmek istediğini söyledi.’’

Tam o sırada uyandığını söyleyen genç hanım, bu rüyayı gördükten iki hafta sonra rüyasındaki gençle karşılaşır. Hem de rüyasında gördüğü gibi bir yerde.

Subay olan genç bir adamın babasıyla konuşmakta olduğunu uzaktan görür ve yanlarına yaklaşır. Bir de bakar ki, babasıyla konuşan kişi, rüyasında gördüğü genç adamdır. Babası bir aralık yanlarından uzaklaştığı sırada delikanlı kendisiyle görüşmek istediğini söyler. O da dere kenarında randevu verir ve buluşurlar. Genç adam kendisine evlenme teklif eder. O da hemen kabul eder. Bunun üzerine babası bu evliliği onaylamaz. Babası karşı çıktığı için o da evden kaçar ve evlenirler. Genç adam kendisini çok uzaklara götürür.

Bu tip rüyalar, öncesinde hiç bir durum ve ilişkilendirilecek hiç bir olay olmaması, tamamen gelecekte oluşacak olayların aynen haber verildiği türdeki rüyalardır. Sembollerle anlatım yoktur. Yaşanacak her şey birebir görülür.

Mesaj veren rüyaların bir diğer türü ise, saygı duyulan ölmüş biri tarafından düpedüz haber verme şeklinde görülenlerdir. Bu ölmüş kişi genellikle sevilen bir aile büyüğü şeklinde görülmektedir. Bunun dışında ermişler, azizler veya meleklerin ağzından duyulan mesajlar ya da kehanetler biçiminde görülmektedir.

Bu tip rüyalara örnek olarak Dante'nin çok bilinen olayını aktaracağım.

Dante'nin ölümünden sonra İlahi Komedya'nın onüçüncü bölümü olan ‘‘Cennet’’ kısmının noksan olduğu görülür. Kayıp olan bu bölüm bütün aramalara rağmen bulunamaz. Aradan bir hayli zaman geçer ve bir gece Dante'nin oğlu bir rüya görür. Rüyasında babasını parlak ışıklar arasında durmakta ve kendisine doğru yaklaşmaktadır. Babası elinden tutarak daha önce birlikte oturdukları eve doğru götürür. İçeri girerler ve yatak odasına giderler. Odaya girdikten sonra bir duvarı gösterir ve İlahi Komedya'nın noksan bölümlerinin orada olduğunu söyler.

Ertesi gün vakit kaybetmeden bir arkadaşını yanına alarak eskiden oturdukları eve gider. Babasının rüyasında kendisine gösterdiği duvara bakar. Duvarın üzeri hasır kaplıdır. Hasırın ucundan kaldırıp bakar ve altındaki kapaklı dolabı görür. Dolabın kapağını açıp baktıklarında eserin kayıp bölümünün orada durmakta olduğunu görürler.

Bu olay İlahi Komedya'nın birinci baskısında anlatılmaktadır.

Bu tip rüyalarda, var olan fakat, ilgili kişiler tarafından bilinmeyen bir olayın ölmüş kahramanı tarafından rüya kanalı ile doğrudan bildirilmesi şeklindedir. (Sürecek)






 








Yazarın Tüm Yazıları