Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Pratik hayatınızı kolaylaştırın (4)

Şimdiye kadar öğrendiğiniz bilgileri pratik hayata uyguladığınız zaman yaşantınızın kolaylaşmaya başladığını göreceksiniz. Tabii elde ettiğiniz bilgileri sadece ezberlemeyip ruhunuzda içinizde hissetmeniz şartıyla. Yani bu bilgilerin size mal olması gerekiyor.

Örneğin, yoruldunuz terlediniz ve terden sırılsıklam oldunuz. Çamaşırlarınızı değiştirmeden öylece sokağa fırladınız. Yani teriniz üstünüzde kurudu. Bu durumda ne olur? Mutlaka hasta olursunuz. Bunu bildiğiniz halde bu bilgiyi hayata geçirmediğiniz zaman pratik hayatınızı zorlaştırmış olursunuz. Halbuki bu bilgiyi uyguladığınız, yani hayata geçirdiğiniz zaman ise, pratik hayatınızı kolaylaştırmış olursunuz. Çünkü, hem istediğinizi yapmış, yani kendinizi terden ıslanacak hale getirmiş, sonra da ılık bir duş alıp çamaşırlarınızı değiştirmişseniz tabii ki, hasta falan olmayacak böylece pratik hayatınızı istediğiniz gibi yaşamış olacaksınız.

Elbette ki, bu çok basit bir örnek gibi gelebilir size. Ancak, hayatın içindeki bilgi basittir ve uygulanması kolaydır. Belki de böylesine basit ve yalın halde bulunduğu için insanın dikkatini çekmez. Çünkü, insan daima karmaşık, anlaşılmaz ve ulaşılması zor olanın peşindedir. Ya da böyle olduğunu zanneder.

Ulaşılmaz dağların doruklarında, ıssız çöllerin kavurucu sıcağında ya da esrarengiz ve ürkütücü mağaraların kovuklarında aranır, bilgi.

Halbuki, hemen burnunuzun ucunda, ayağınızın dibinde hatta gözünüzün önünde durur da görmemek için elinizden geleni yaparsınız.

Güneş battığı zaman havanın kararacağını bilmek, ulaşılmaz bir bilgi değildir. Hatta bunu size kimsenin söylemesine, göstermesine gerek bile yoktur. Günlük hayatınızın bir parçasıdır ve buna uygun davrandığınız zaman hiçbir sorunla karşılaşmazsınız.

Tabii karanlığın ardından aydınlığın geleceğini, güneşin doğacağını da bilirsiniz. Bunları yaşarken öğrenirsiniz.

Dik bir yokuşu tırmanırken yorulacağınızı, koştuğunuz zaman terleyeceğinizi, soğuk havada çıplak dolaşırsanız üşüyeceğinizi tecrübelerle öğrenirsiniz.

Öğrenmek için de tecrübe edersiniz. Sonra bu tecrübeleri hayatınızın içinde kullanırsınız.

Tabii insanın öğrendiklerini unutması mümkündür. Hatta dik bir yokuşu ne kadar zorlukla tırmandığını daha tırmandığı yokuştan aşağı inerken unutabilir.

Bu durumda tekrar tekrar dik yokuşlarla karşılaşacak ve taa ki, bu bilgi içine işleyene kadar tecrübe edecektir. Tabii bu sırada kondisyonu gelişecek, yokuş tırmanmayı öğrenecek, belki de dik yokuşlardan zevk almaya başlayacaktır. Ya da yokuşlarla karşılaştığı zaman etrafından dolanmayı tercih edecektir.

Kişi her iki halde de öğrenmiş demektir. Bundan sonra artık seçtiği yollarda ilerlemeye başlayacaktır. Kısa fakat, zorlu tırmanışları tercih edebilir ya da uzun ama daha az yorucu olanı...

İlişkiler de tıpkı böyledir. Bazı kişiler sizi zorlar, bazıları ise, rahatlık ve sükunet verir. Fakat, siz, kendiniz için en uygun olanın ne olduğunu bilmezsiniz. Tecrübeler sonucu öğrenirsiniz.

Kişinin hayatında sadece ilişkiler değil, etrafında bulunan hemen herşey böyledir. Ve kişi daima öğrenir. Ve öğrenmek için hamle eder. Fakat, esas amacın öğrenmek olduğunu bilmez. Ve kendini içinde bulunduğu duruma kaptırır gider.

Bunun içindir ki, yokuş, güneş, soğuk, sıcak ve etrafınızda bulunan herşeyin öğrnemeniz için gerekli malzemeler olduğunu anlamalısınız. Kendinizi kaptırmadan yaşamalı ve böylece pratik hayatınızı kolaylaştırmalısınız, diyorum, Yasemin'ce...






 








Yazarın Tüm Yazıları