Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Hayatınızı kolaylaştırmanın yolları (2)

Hayatın baştan sona öğrenmek olduğuna yürekten inandığınız zaman etrafınıza bakışınız, olayların içindeki tutumunuz tamamen değişecektir. Yaşadığınız olaya kendinizi tamamen kaptırsanız bile zihninizin bir köşesi daima uyanık kalacak ve en fazla ihtiyaç duyduğunuz bir anda tüm olayların öğreniminizin bir parçası olduğunu size fısıldayacaktır.

Böylece hayatınızı alt üst ettiğini düşündüğünüz sebeplerin öğrenmenize yardımcı olan küçük gereçler olduğunu hatırlayıp sükunetle içinde bulunduğunuz durumu yeniden gözden geçireceksiniz. Tabii bunun sonucunda düşüncelerinizin mahkümiyetinden kurtulmuş olacaksınız.

Sizi sınırlayan, etrafınızı ve kendinizi görmenize engel olan keskin çizgilerin oluşturduğu duvarlarla çevreli düşünce modelinden uzaklaşıp özgürleşmeye başlayacaksınız.

Hayatınızın yolunda karşılaştığınız hemen bütün durumların öğrenmek, bilgilenmek olduğunu kavradığınız zaman düşüncelerinizin oluşturduğu blokajlar teker teker devrilmeye başlayacak. Böylece çok daha açık bir görüşe ulaşacaksınız. Düşünceleriniz, kendi yarattığı engellerle karşılaşmayacağı için sınırsız bir yolda uzanacak.

Düşüncelerin böylesine sınırsız, kayıtsız, şartsız olması, kişinin hayatına nasıl yansıyacağını düşünebilirsiniz. Böylece pratik hayatınızı kolaylaştırma yolunda da ilk adımı atmış olursunuz.

Hayatımızı düşüncelerimizle yönetiyoruz. Daha doğrusu, öğrendiğimiz ve inandığımız her türlü bilgiyle sınırlandırıp engeller yarattığımız için düşünemiyor, sonuç olarak da yönetemiyoruz.

Hayatımızı şuurlu ve bilinçli bir biçimde yönetemediğimiz için de hayatın bizi yönettiğini sanıyor ve elde ettiğimiz küçük başarıları büyük bir nimet olarak bize sunulduğu yanılgısıyla yaşıyoruz.

Halbuki şuurunda olsak da olmasak da hayatımızı düşüncelerimizle yönetiyoruz. Düşünebildiğimiz kadarlık bir dünyamız var. Ve bu dünyanın içinde kimi zaman boğuluyor, kimi zaman eğleniyor, çoğu zaman da hapsolmuş gibi hissediyoruz.

Düşüncelerimizle yarattığımız canavarlar üzerimize hücum ediyor. Sürekli bizi yok etmeye çalışan binbir çeşit olayla boğuşuyoruz. Hatta yarattığımız dünyada soluk bile alamayacak hale geliyoruz ve kahrediyoruz. Bu dünyaya neden geldiğimizi kara kara düşünüp ‘‘Gelmez olaydık’’ diyecek hale geliyoruz.

Pekala, şimdi düşünmeye başlayalım;

İçinde yaşadığınız dünya gerçekten o kadar mı? İhtiyaç duyduğunuz her ne var ise, bunlar elde edilmesi mümkün olmayan şeyler mi?

Hem ihtiyacınız olup hem de elde edilmesi mümkün olmayan ne varsa, hemen bunları yeni baştan gözden geçirmeye başlayın. Gerçekten ihtiyacınız var mı?

Sevgilinizle ilişkileriniz neden yürümüyor? Hem onu çok seviyorsunuz hem de ciddi sorunlar yaşadığınızı söylüyorsunuz. Bu durumda kendinizi ve sevgilinizi yeniden gözden geçirmeniz gerekiyor. Yani düşüncelerinizi. Beklediklerinizi ve yaşadıklarınızı.

Beklentilerinizin ne kadar sağlıklı, ne kadar size uygun ve ne kadar doğal olduğunu gözden geçirmeye başlayın. Unutmayın ki, hayatınızın yolunda ilerlemesini sağlayan en önemli unsurlardan biri kuvvetle düşündüğünüz ‘‘beklentiler’’dir.

(Sürecek)






 








Yazarın Tüm Yazıları