Zeytin yaprağı yaşlanmayı önlüyor

Güncelleme Tarihi:

Zeytin yaprağı yaşlanmayı önlüyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2010 11:25

BOLU İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürü Dr. Meltem Çağlar, zeytin yaprağının doğal bitkisel antibiyotik ve antioksidan olması nedeniyle yaşlanma sürecini geciktirdiğini söyledi.

Zeytin yaprağının, sarımsakla soğana benzeyen etkilerinin bulunduğunu ve doğal bir antibiyotik ve antioksidan olduğunu belirten Dr. Meltem Çağlar, “Zeytin yaprağı hastalıklardan korunma ve hastalıkların tedavisinde etkin rol oynayabilir. Düzenli olarak hastalıklardan korunma amaçlı tüketilebileceği gibi doğrudan hastalıkların tedavisinde de kullanılabilir” dedi. Dr. Çağlar, zeytin ağacının tamamında bulunan ve zeytinin işlenmesi sırasında uzaklaştırılan acı- buruk tadı olan ‘oleuropein’in hastalıklara karşı direnç sağlamada önemli olduğunu söyledi. Dr. Meltem Çağlar, “Oleuropeinin içeriğinde bulunan elenolik asit ve oleuropein türevi olan kalsiyum elenolat çok çeşitli mikroorganizma gruplarını uzak tutma özelliğine sahiptir. Zeytin yaprağı çay olarak tüketildiğinde vücuda alınan oleuropein iki enzim tarafından elenolik aside dönüştürülür. Elenolik asit yüksek antimikrobiyal etkiye sahiptir. Bakteriler hücre duvarını etkiler ve böylece doğal yolla bağışıklık sistemi güçlenmiş olur. Böylece birçok antibiyotiğe direnç kazanan mikro organizma ve dolayısıyla bunların neden olduğu birçok hastalık doğal yollarla ortadan kaldırılmış olmaktadır” diye konuştu.   
         
Dr. Meltem Çağlar, zeytin yaprağının antioksidan özelliğiyle hastalıkların oluşumunu önlemede etkili olduğunu, hormonal dengeyi sağladığını ve yaşlanma sürecini geciktirdiğini belirterek şunları söyledi:

“Bu etki oleuropein bileşiğiyle beraber diğer fenolik bileşiklerin sinerjik etkileri sonucu meydana gelir. Vitamin C ve E’nin gösterdiği antioksidan aktivitenin yaklaşık 2.5 katı kadar daha yüksek bir antioksidant aktiviteye sahiptir.

Geçmiş zamanlarda antibiyotiklerle tedavi edilebilen birçok hastalık, artık tedavi edilemez hale gelmiştir. Bakterilerin ve virüslerin bu ilaçlara daha dirençli hale gelmeleri antibiyotiklerin aşırı doz alımı ya da yanlış kullanılmasının bir sonucudur. İşte zeytin yapraklarında bulunan oleuropein maddesi ve hidrolizleri, antibiyotiklere direnç kazanmış mikroorganizmalar üzerinde etkili ve çok değerli bir bileşendir.”

Dr. Çağlar, zeytin yaprağının ayrıca tansiyonun ve kolesterol seviyesinin düşmesine yardımcı olduğunu belirtti. Dr. Çağlar, “Laboratuvar ve klinik çalışmaların sonucunda zeytin yaprağı kalp rahatsızlıkları, kalp yetmezlikleri, damar tıkanıklıkları üzerinde de etkili bulunmuştur. Zeytin yaprağı ayrıca kan şekeri seviyesinin düzenlenmesi, bronşit, soğuk algınlığı, kulak enfeksiyonları, fibromalarya, mantar enfeksiyonları, herpes virüsü, dizanteri, hepatit A,B,C, zatürre, cilt rahatsızlıkları, zona ve romatizmal hastalıklara da iyi geliyor” diye konuştu.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!