Yaşananlar

Haberin Devamı

Eyvah, kınandım

DOKTORLARIN muayenehanelerini kapatıp birbirinden şık sağlık merkezleri açmaları tartışmasına son noktayı koyuyorum demiştim.

Ve, yeniden yazma konusunda da sadece bir açık kapı bırakmıştım; ‘‘Ama, beni kızdırmamak şartıyla’’ diyerek...

Maalesef kızdırdılar. Hem de çok.

Kızdıran da Antalya Tabip Odası Başkanı Dr. Naci İşoğlu... İşoğlu, işi gücü bıraktı, bugünlerde beni kendisine iş edindi. Daktilonun başına geçmiş, ha bire, açıklamalar gönderiyor. Sadece bana değil, ‘‘Basına ve Kamuoyuna’’ başlıklı açıklamalarıyla cepheyi iyice genişletiyor. Beni, basına ve kamuoyuna şikayet ediyor.

ELEŞTİRİ YASAK MI?

Nedeni çok basit... Benim, bugüne kadar yüzlerini bile görmediğim, adlarına gönderdikleri davetiyede rastladığım beş doktoru ortak bir sağlık merkezleri açtılar diye övmem... Bu masumane övgü, olay oldu. Neymiş, deontolojik kuralları, etiği çiğneyip reklamlarını yapmışım.

Söz konusu doktorları mesleki anlamda övsem reklam olur da, açtıkları sağlık merkezini bu köşeden duyurmak nasıl bu çerçeveye giriyor anlamadım. Bugüne kadar, horlayanlara çare bulan doktorları, göz sağlığı ile ilgili teknolojileri getiren meslektaşlarını, mesleklerinde zirveye çıkmış doçentleri,

profesörleri Haftanın Sohbeti'ne konuk eden ben, hiç tepki almazken, şimdi neden kınanıyorum?..

Sağlıkta reklamın yapılmayacağına yasak getiren yasaların, yönetmeliklerin eleştirilemez özelliği mi var?..

Anayasa'nın bazı maddelerinin değiştirilmesi dahi tartışılırken, Deontoloji Nizamnamesi'nin dokunulmazlığı mı var?..

NEDENİ: KISKANÇLIK

Tabu mu?..

Eğer, tabu değilse ne?..

Yoksa... Evet, yoksa, tüm bunların nedeni; KIS-KANÇ-LIK-MI?..

Aklıma başka bir şey gelmiyor çünkü...

Beni, reklam yapıyor diye kınayan zihniyet, acaba sözde reklama görüntü objesi olan belediye başkanları ve diğer bürokratlara, doktorlara ne diyecek?..

Çünkü, o sağlık merkezinin açılışını iki belediye başkanı yaptı... Gazeteciler de poz poz fotoğraflarını çekti. Medya, açılışı başkanlar yaptı diye haberi kullandı.

Onun için, bir açıklama yaparken dikkat etmek lazım. Laf olsun, torba dolsun diye açıklama gönderilmez.

Neyse... Ben yine, açık kapı bırakarak yazıya nokta koyayım.

Lafı uzattıkça, bu meseleyi yazı konusu yaptıkça, bazı doktorların adını sanını kullanmak zorunda kalacağım. O da, bir anlamda o doktorun gizli reklamı (!) olacak...

Mesela, Antalya Tabip Odası Başkanı Dr. Naci İşoğlu gibi...

Böyle gençler varken

Birileri beni istediği kadar kınasın, bana gençlerin sevgileri, güvenleri, teşekkürleri yeter...

Biraz, sanatçı veya politikacı kelamı gibi oldu ama, ne yapayım...

Önce bir hatırlatma... Antalya Genç Skal İnternationel Kulübü üyelerinin, bir parkta gece yarısı Umutevi yararına bilet sattıklarına tanık olmuş, gençleri motive etmek için de, konudan bu köşede üç beş satır bahsetmiştim.

İşte, kulübün yönetim kurulu başkanı Özen Kırant'tan gelen faks;

‘‘Kulümüzden övgüyle bahsettiğiniz için size çok teşekkür ederiz. Bizler, sizler aracılığıyla sesimizi duyurup, varlığımızı devam ettireceğiz. Bizler, Antalya ve Türkiye'mize yakışır, sizlerin devamlı gurur duyacağı, Türk turizmi ve dolayısıyla Antalya için her türlü hizmeti verecek bir grup olacağız. Bu uzun yolumuzda bugün olduğu gibi her zaman desteğinizi bekliyoruz.’’

Ne demek, desteğimiz bugünlük değil, her zaman...

Bu faksı okuyunca düşündüm. Böyle gençler varken, övgüyle veya birkaç ışıltılı sözle motive olacak insanlar dururken, beni kınayanlarla ne diye uğraşırım.

Değer mi?..

Her şey dahil

Antalya Esnaf Odaları Başkanı Orhan Tolunay, her fırsatta, turistik tesislerdeki, ‘‘Her şey dahil’’ sistemini eleştirir.

Çünkü, o sistemin, turisti tesise hapsettiğini, şehir esnafının bu yüzden perişan olduğunu söyler durur. Bu konuda, onu yüzde yüz destekleyen biri olarak, geçen gün duyduklarım beni üzdü.

Yani, son yaptığı, ele verir talkını, kendi yutar salkımı türünden bir hikaye...

Tolunay, geçtiğimiz günlerde tatil amaçlı bir seminer düzenler. Oda başkanları seminere (!) eşleriyle katılırlar. Seminerin bazı bürokrat konukları da vardır. Cuma, cumartesi ve pazar günü krallar gibi ağırlanırlar. Eğlenceler düzenlenir. Hatta, Antalya'dan özel fasıl ekibi bile gelir.

Şimdi sıkı durun. Çünkü, bir sorum olacak... İsmi lazım değil, bu otel aşağıdakilerden hangi hizmeti vermektedir.

a-) Oda, kahvaltı

b-) Oda, kahvaltı, öğle yemeği

c-) Oda, kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği

d-) Her şey dahil

e-) Hiçbiri

Doğru cevap maalesef (d)...

Sevgili Tolunay... Benden sana bir tavsiye; ne olur, büyük lokma ye, ama büyük konuşma...

Ünlü sözler

‘‘Paradan daha mühim şeyler vardır. Ne çare ki, onları satın almak için de para lazımdır.’’

Grazia

dgundogdu@hurriyet.com.tr

TELEFON: (0242) 340 38 38

Yazarın Tüm Yazıları