Yaşam kalitenizi tesadüflere bırakmayın

Son günlerde televizyonlarda etkileyici bir reklam izliyorum: Reklamda dedesini erken kaybeden bir torun ve babası var.

Baba oğluna "Keşke deden şimdi bizimle olsaydı" gibi bir şeyler söylüyor. Keşke! Tecrübelerini, birikimlerini sadece çocuklarına değil torunlarına, hatta torununun çocuklarına aktarabilmeyi kim istemez? Bize ihtiyaç duyanlarla daha uzun bir süre birlikte olmak, birlikte yaşamak, gülmek, konuşmak hem hakkımız hem de görevimiz.

Ortalama yaşam süresinin uzaması ve yaşam beklentisinin bazı ülkelerde neredeyse 90’lı yaşlara ulaşması bize bu fırsatı sağlayacak gibi duruyor. Çünkü sağlıklı ve formda 70’lik, 80’liklerin sayısı hızla artıyor. Genç ve dinç yaşlıların çoğalması şüphesiz büyük bir kazanç. Eğer siz de bu kişilerden biri olmayı düşünüyorsanız kendinize iyi bakın! "Kendine iyi bakma" sürecini sözde bırakmayın, ciddiye alın. Hayatınıza, yaşam kalitenize ilişkin konuları kendiniz verin ve işi tesadüflere bırakmayın.

UZUN YAŞAMA ŞANSI YÜKSEK

Fahir Atakoğlu’nun notlarını okuyunca aklıma ilk yukarıdaki düşünceler geldi. Fahir Bey’in iyi bir genetik mirası var. Anne-babasının kalp damar hastası olması onu çok fazla endişelendirmemeli. Her ikisinin de 80’li yaşları tamamlaması önemli bir avantaj. Eğer kilosuna, beslenmesine, aktivitesine gösterdiği özeni sürdürürse ciddi bir kalp-damar sorunu yaşayacağını zannetmiyorum. Fahir Bey’in genetik öyküsünde başka ciddi bir sağlık problemi görülmüyor, notu yüksek: 9

AKCİĞERLERİNİZ NEFES ALSIN

Fahir Atakoğlu’nun egzersiz aktivite-notu da yüksek: 9.
Kırklı yaşların ortalarına gelmiş biri için haftada beş gün 3-4 kilometre koşmak ve ayrıca iki-üç günde bir bisiklete binmek mükemmel bir alışkanlıktır. Düzenli egzersizin sadece damarlar ve kalbiniz için değil akciğerleriniz içinde çok önem taşıdığını unutmayın. İyi bir aktivite planının akciğerin yaşamsal kapasitesini (vital kapasite) artırdığını ve her seferinde vücuda daha bol oksijen pompalayıp daha çok karbondioksiti dışarı kovaladığını aklınızdan çıkarmayın.

Dokularınızın enerji üretimi için oksijene ihtiyaç duyduğunu, özellikle ileri yaşlarda doğal olarak azalan akciğer kapasitesinin hücre ve dokuların oksijenlenmesini bozduğunu bilmelisiniz. Her organ gibi akciğerleriniz de yaşlanmadan etkilenir. Bu etkilenme "solunum kapasitesinin azalması ve gaz değişiminin bozulması" şeklinde gerçekleşecektir. 40’lı, 50’li yaşlara kadar akciğer kapasitenizi ne kadar yüksek tutarsanız yaşlanma yolculuğuna o kadar büyük bir akciğer rezerviyle başlarsınız. Yaşınız 80’lere dayandığında tıknefes, yorgun, bitkin, üç-beş adımda nefesi daralan biri değil de, 90’ında bile kendi işini kendi yapan, yürüyen, dolaşan, formda bir yaşlı olmak istiyorsanız egzersiz konusunda lütfen ısrarlı olun.

ZEYTİN SUYU ŞİFA KAYNAĞI

Fatih Atakoğlu’nun beslenme alışkanlıkları da fena değil. Sebze, balık ağırlıklı mönüler iyi seçimler. Zeytinyağı ile henüz tanışmadığı anlaşılıyor. Bu gerçekten büyük bir eksiklik. Zeytinyağı gerçek bir sağlık mucizesi, bir yaşam hediyesidir. Ona aslında zeytinyağı mı, "zeytin suyu" mu denmeli bilmiyorum. Zeytinyağına zeytin suyu da denilebileceğini düşünüyorum. Bunun nedeni diğer yağlardan farklı olarak bu yağın tohumdan değil meyveden elde edilmesidir. Zeytin meyvesinden sıkılan bu muhteşem sıvıda bilinen en sağlıklı yağ var.

Her ne kadar Batı Üniversiteleri zeytinyağı ile kanola yağını mukayese etmeye kalksalar da bu ticari bir korkudan ibaret. Zeytinyağı ve zeytini kutsal bir ağaç, meyve, yiyecek, besin gibi kabul etmek gerekiyor. Zeytinin yağında, suyunda, çekirdeğinde, yaprağında hatta gövdesini saran kabuğunda bulunan maddeler teker teker dikkatlice araştırılmalı. Bu maddelerin çoğunun, özellikle oleik asit ve fenolik bileşikler ile çok sayıda antioksidanın güçlü birer damar koruyucu, kanser önleyici, cilt destekleyici, sindirim düzenleyici, bellek güçlendirici, cinsel etkileyici olduğunu ortaya koyan onlarca yayın var.

Bazı Fransız ve İtalyan üreticiler zeytinyağını "Omega-9" rumuzuyla kapsüllere koyup çoktan satmaya başladı. Bu kapsüllerdeki yarım gram zeytinyağına neredeyse bir dolar ödüyorsunuz! ABD’nin en ünlü dermatologlarından Dr. Nicolas Perricone cilt yaşlanmasını önlemek için ürettiği kremlerin neredeyse tamamında zeytinyağı kullanıyor. Fahir Atakoğlu’na ve bütün okurlarıma zeytinyağı ile mutlaka tanışmalarını öneriyorum. Fahir Bey’in beslenme alışkanlıkları ve besin seçimlerinden aldığı not iyi: 8

SİGARA TAM BİR ZEHİRDİR

Fahir Bey aldığı notların büyük bir kısmını "sigara içicisi" olduğu için çöpe atıyor. Üzülerek hatırlatırım ki eğer sigara içmeye devam edecekse anne-babası gibi 80’li yaşlara sağlıkla ulaşan biri olmakta güçlük çekebilir. Bu kötü alışkanlığı nedeniyle yaşam seçimleri yönünden ona kötü bir not veriyorum: 6 Fahir Atakoğlu’nun uyku ve stres yönetimi yönünden ciddi bir sorununun bulunmadığı anlaşılıyor, notu: 8

Fahir Atakoğlu’na sağlıklı, huzurlu, keyifli, müzik dolu bir hayat diliyoruz.

BİLGİDEN KORKMAYIN

Sağlığa ilişkin yazılarla tıbbi bilgileri anlaşılır hale getirerek sağlık bilincinizi yükseltmek ve sizi iyi alışkanlıklara, doğru seçimlere yöneltmek en önemli amacımız. Bunu yaparken sizi korkutmamaya, sağlığınızla ilgili gereksiz endişelere yöneltmemeye ve mümkünse biraz da motive etmeye özen gösteriyoruz. İyi bir sağlığın sadece bedensel açıdan güçlü olmaktan geçmediğini, mutlaka ruhsal, sosyal ve hatta çevresel sağlığın da şart olduğunu ısrarla belirtiyoruz. Amacımız iyi yaşam tarzı alışkanlıkları kazanmanızda kullanabileceğiniz kolay, uygulanabilir ve etkili bilgileri size aktarmak. Çünkü, yaşam tarzınızdaki küçük değişikliklerin size yeni bir hayatın kapısını aralayacağını biliyoruz. Çünkü, en uzun yolculukların bile küçük bir adımla başladığının farkındayız. Çünkü, genetik mirasın değişmez bir alın yazısı olmadığını ortaya koyan yüzlerce gözlemimiz var.

HER BİLGİ BİR EMNİYET KEMERİ

Bu bilgiler inşaat alanında kafanıza giyeceğiniz baret, trafikte, uçakta belinize takacağınız emniyet kemeri kadar yararlı. Sağlık durumunuz sadece yazgınıza bağlı değildir. Sağlığınız ve hayatınız kendi ellerinizde. Beklenmedik olaylar, hesaplanmadık süreçler hep olur. Ancak yaşlandıkça ortaya çıkacak bazı süreçleri önlemek de, geciktirmek de, eğer ortaya çıkmışsa en az zararla atlatabilmek de öncelikle size bağlı. Kalp krizi veya felçle karşılaşma olasılığını, belleğinizi kaybetme, görmenizi yitirme, işitme problemleri çekme ihtimallerini mutlaka siz de etkilersiniz. Bunun için kullandığınız gerçek güç bilgidir. Eğer daha formda ve sağlıklı olmak, zarafetle, bilgece yaşlanmak, hayatı daha yaşanabilir kılmak istiyorsanız sağlık bilincinizi artırmaya çalışın.

Daha çok öğrenin, araştırın, öğrendiklerinizi mutlaka doktorunuzla tartışın. Öğrendiklerinizden korkmayın, okuduğunuz her problemin sizde de olduğu düşüncesine saplanmayın. Sağlık hizmetlerinin, özellikle hastalandığınızda daha pahalıya mal olacağını unutmayın. Hastalanmanız hem sizi, ruhunuzu, bedeninizi, hem kesenizi, daha da önemlisi sizi sevenleri üzer. "Önlem daima en ucuz tıbbi seçeneğiniz" diyen Dr. M. F. Roizen çok haklı. Hayatınız kendi elinizde.

NASIL YAŞIYORSUNUZ?

Fahir Atakoğlu (44)

Piyanist-besteci

Sağlığına özen gösterip düzenli yaşamaya çalışan biriyim. Bunun sayesinde bu yaşa kadar yüksek kolesterol dışında önemli bir sorunla karşılaşmadım. Annem ve babam da 80’ini çoktan geçtiler ve sağlıklı bir yaşam sürüyorlar ama yüksek kolesterol ve bazı kalp sorunları var. Tabii sağlıklı bir yaşam için düzenli sporun önemini biliyorum. Çünkü günlük yaşamım çok hareketli değil. Haftanın 3-4 günü hem açık havada hem bantta yürüyorum. Haftada beş gün koşuyorum. Ayrıca 2-3 gün de bisiklete biniyorum. Çalışma tempoma göre bazen kilo alıp sonra diyet yapmadan bu fazla kiloları veriyorum. Sabah kahvaltısını asla atlamıyorum. Her sabah portakal suyumu mutlaka içiyorum. Öğün arasında da abur cubur yemiyorum. Yiyecek ayırt etmiyorum. Ama patlıcanlı tüm yemeklere, balık çeşitlerine bayılıyorum. Balık sayesinde kırmızı eti en aza indirdim. Yaz-kış soframda çorba olur. Hamur işlerini de, sebze ve meyve çeşitlerini de, süt ürünlerini de düzenli yiyorum. Yalnız zeytinyağıyla pek aram yok.

Sabah akşam vazgeçemediğim bir içecek var: Çay. Sigarayı bir türlü bırakamadım. Hálá günde dört adet içiyorum. İçki konusunda da bir tek şarapla aram iyi. Her gün bir kadeh şarap içiyorum. Bu bazen haftada 2-3 kadehe kadar düşüyor. Ayrıca, düzenli olarak multivitamin alıyorum. Erken yatıp uyuma alışkanlığım yok. Ama uykumu alıyorum. Benim için hayattaki en önemli şey belki de yaptığım iş ve ondan aldığım keyif. Bu sayede müthiş bir huzura kavuşuyorum. Sosyal ilişkilerim sağlıklı.

Fahir Atakoğlu’nun not ortalaması: 8
Yazarın Tüm Yazıları