Yarın 6 Kasım!

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Şeriatçı kesim yine ayakta. Yarın YÖK'ü protesto toplantıları düzenleyecekler. Türbanlı kız öğrencileri ve onların yandaşlarını yarın yine sokaklara salacaklar ve YÖK'ü protesto bahanesiyle şeriat gösterisi yapacaklar.

Belki camilerimizi de bu işe alet edecekler.

Sadece camileri ve müminleri değil, kendilerinden olmayan üniversite öğrencilerini de kullanmaya kalkışacaklar.

Belki olay çıkaracaklar.

Şeriatçı basındaki gözü dönmüş birkaç tip, bu işin çağrılarını günlerden beri yapmakla meşgul. Bunlar köşe yazarı!

İstihbarat raporlarına göre, HADEP isimli parti de bunlara yarın destek verecek.

HADEP, ülkemizde maalesef PKK'nın yan kuruluşu gibi çalışan, toplantılarında İstiklal Marşı okumayı reddeden, Apo posterleri asan bir parti.

Apo tüydü, HADEP kaldı yadigar!

***

Dikkat ediniz, çok dikkatle izleyiniz. Türkiye'de birbiriyle ilişkili olarak sürekli olay çıkaran iki kesim var.

Şeriatçılar ve bölücü Kürtçüler.

Zaman zaman ne güzel ittifak yapıyorlar, birbirlerinin arkasına ve korumasına ne güzel sığınmayı başarıyorlar!

Onlara bir de bazı Marksist arkadaşlar takılıyor.

Medyadaki destekçileri ise bizim iş bitirici, ihale takipçisi, üçkâğıtçı entel-liboş takımı.

***

Şeriatçı kesim türban oyununa bir türlü doymuyor. Bunlara birkaç gazete, bazı televizyon kanalları ile çok sayıda şeriatçı radyo sinsice destek veriyor. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti bunlarla baş edemiyor.

RTÜK'teki Fazilet-DYP ittifakı, elindeki trilyonları repoda tutmaya devam ederken, şer yuvası radyo ve televizyonları izleyecek aygıtları bir türlü satın almıyor.

***

Yarın bütün yurtta YÖK protesto edilecekmiş! Kitleleri belki sokaklara dökecekler, belki olay yaratacaklar.

Siyaset oyununu ne acıdır ki, türbanlı kızların üzerinden oynuyorlar.

Türbanlı kızları piyon gibi, kendi siyasal ve kişisel çıkarları doğrultusunda kullanıyorlar.

Fazilet Partisi'ne destek veren gazeteler, bu gösterilere çanak tutuyor. Yangına körükle gidiyorlar.

Cumhuriyetin savcıları sessiz. Cumhuriyetin yargı mekanizması tıkalı.

Mahkûmiyet kararı haftalar öncesinden kesinleşen Tayyip bile makamında oturmaya devam ediyor.

Bu nasıl iştir, nasıl hukuk sistemidir?

***

Öz babası olan Refah'ın sütünden ağzı yanan yavru Fazilet, şimdi yoğurdu üfleyerek yiyor. Bu gelişmelere karışmıyor görünümünde. Ancak kamuoyunun önüne mertçe çıkıp ‘‘Biz bu olayda yokuz. Bu gösterilere karşıyız’’ diyemiyor...

Ama Fazilet, başına babası gibi iş gelmesinden korkuyor... Çünkü dosyalar yeniden birikiyor.

Oğuzhan Asiltürk isimli şahsın yeni bir kaseti ortaya çıktı. Kitleleri cihat açmaya davet ediyor. Yani din uğruna savaşıp ölmeye!

Kime karşı cihat ilan edecekler? Kime karşı savaşıp ölecekler ve öldürecekler?

Bunların klasik numarasıdır. Bu sözleri ortaya çıktığında, Oğuzhan da hemen yalanlama yapıyor:

‘‘Ben hiçbir şekilde öyle bir söz söylemedim.’’

Bunun üzerine kaset yayınlanıyor. Sözler gayet açık ve net.

Bu durumda Oğuzhan Asiltürk Beyefendi şöyle diyor:

‘‘Evet, ben o konuşmayı yaptım, ama cihattan kastettiğim şey silahlı savaş değildir.’’

Dün Melih Aşık'ın da yazdığı gibi fevkalade ‘‘asil kıvırtma’’.

***

Türkiye'de din baronları devleti ele geçirmeye çalışıyor. Ellerinde fazla bir koz yok... Çünkü müminler, bunların oyunlarından artık bıktı. Yarın günlerden cuma. Milyonlarca Müslüman, ibadet için yarın camilere gidecek...

Ve özellikle İstanbul'da, bu din baronlarının adamları, sızdıkları belli camilerde namaz sonrasında belki olay çıkaracaklar.

YÖK'ü protesto!

Ne diye bağırıyordu Tayyip:

‘‘Camiler kışlamız, kubbeler miğferimiz, müminler askerimiz, minareler süngümüz...’’

***

Ellerinde türbandan başka koz kalmadı. Bu yüzden, her fırsattan yararlanıp türbanlı öğrencilerin sırtından siyaset yapıyorlar. Onları piyon olarak kullanmaktan utanmıyorlar, sıkılmıyorlar...

Ve eldeki bilgilere göre, yarın yapacakları gösterilerde HADEP'i de yanlarına alıyorlar.

Ağızlarından, ülke sorunları hakkında bir tek sözcük çıkmıyor. Bir tek konuda yol gösteremiyorlar. Varsa yoksa din tüccarlığı ve din sömürüsü.

Hepsi de fakir fukara Müslümanların sırtından palazlanıyor.

Altlarında son model arabalar, villalar, 150 kiloluk altın desteleri... Giyim kuşam Amerika'dan, Versace firmasından... Kollarında altın saatler... Holdingler, trilyonlar...

Tümüyle din sömürüsü, din tüccarlığı.

Ama gün gelecek, gerçek Müslümanların tümü, bunların oynadığı oyunun farkına varacak.

Yarın yeni bir oyunu, YÖK'ü protesto adı altında sergilemeye çalışacaklar.

Üniversite öğrencileri bu oyuna gelecek mi?

Hayır!



Yazarın Tüm Yazıları