Yanıt yok!

16 Mart tarihli yazımda burada kapı gibi belgesini yayınladım. Özelleştirme Yüksek Kurulu, İzmir Konak’ta Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne ait ve kentin en değerli yerinde bulunan 10 katlı, hem de boş bir binayı, sadece 450 bin dolar karşılığında RTÜK’e devretmişti.

Oysa RTÜK bir kamu kuruluşuydu ve İzmir’de 4 adet binası vardı. Devletin malı ‘özelleştirme’ adı altında bir elden öbürüne devrediliyordu! Karar ‘kamu yararı’ gerekçesiyle alınmıştı!

Altında Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Unakıtan, Ali Babacan, Binali Yıldırım ve Ali Coşkun gibi hükümet üyelerinin imzaları vardı.

Sormuştum: Bu nasıl özelleştirme, nasıl kamu yararıdır? 10 katlı bina için daha önce ihale açılmış mıdır? Koskoca kamu malı bina böyle ölmüş eşek fiyatına nasıl devredilmiştir?

Bugün tam 12 gün oldu, hiç kimseden ses yok!

CHP
Antalya Milletvekili Nail Kamacı bu konuda soru önergesi verdi. Bakalım ona yanıt verecekler mi!

Yaptıkları yasal değil. Bunların hesabı ileride Yüce Divan’da tek tek sorulacak. O zaman sıra kendilerine gelmiş olacak. Neden mi? İşte bir yargı belgesi daha. Danıştay 13. Dairesi’nin Esas 2005/251 sayılı kararı.

Yine Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne ait Trabzon limanının işletmesi, bir kamu tüzel kişiliği olan Trabzon Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü’ne kamu yararı kılıfıyla devrediliyor. Liman İş Sendikası bu işlemin yasal olmadığı iddiasıyla dava açıyor ve Danıştay işlemi hukuka aykırı bulup 7 Şubat 2005 tarihli kararıyla iptal ediyor.

Tablo aynı! Özelleştirme adı altında kamu kuruluşlarına devir yapılıyor, devlet zarara sokuluyor. RTÜK’e sadece 450 bin dolara devredilen 10 katlı binaya ilişkin anlamsız ve tutarsız özelleştirme işlemi yasal mı? Bırakın hukuku bir yana, burada kamu yararı, toplumun ekonomik kazancı var mı? Vicdan ölçülerine, ülke çıkarlarına uygun mu?

Yazıyoruz, yanıt gelmiyor, hiç kimse ses veremiyor.

Fakat Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcılığı görevine getirdikleri İsmail Destan’ı yine kendileri görevden almak zorunda kalıyorlar! Niçin? Orada neler oluyor?.. Belki de epeyce şeyler oluyor!

ÇELİŞKİLER ÜLKESİ

Bir gazetede köşe yazarlığı yapan hanımla Abdi İpekçi’nin katili ve Papa suikastçısı Mehmet Ali Ağca arasında yakın ilişkiler ve gönül bağları kurulmuş. Hanımefendi türbanlı. Tümüyle İslamcı kurallara göre giyiniyor.

Birinci derece yakını falan değil ama demek ki bir yolunu bulmuş, Ağca’yı cezaevinde özgürce ziyaret edebiliyor.

İyi de, benim bildiğim Ağca bundan birkaç yıl önce kendisini İtalya’da Mesih (Hazreti İsa) ilan etmiş, Hıristiyanlığın azizesi Hazreti Fatima’nın sırlarını (!) kendisinin çözeceğini açıklamış, Papa tarafından cezaevinde takdis edilmişti.

Bizim İslamcı bayanla Mesih Mehmet Ali Ağca birbirlerine çok yakışıyor! Devletin yetkilileri de herhalde bunu bildikleri için, cezaevinin başkalarına yasak olan kapılarını hanımefendi için -hatırla, torpille- açıyor. Her yerde adamına göre muamele!

Onlar ersin muradına, biz çıkalım kerevetine. Amin.

***

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül inciler saçmış. AKP’li kadınlara yaptığı konuşmada şöyle demiş:

‘Avrupa ile beraber yaşayacağız ama iyice bilelim diye söylüyorum. Avrupa’da 450 milyon insan yaşıyor. Bunların yüzde 27’si evlilik dışı doğmuştur. (Yani epeyce piç var!) Demek ki 100 milyondan fazla insan evlilik dışı doğmuş.’

Helal olsun be!

Gerçekler böyle bile olsa koskoca devletin koskoca Milli Savunma Bakanı bunları söylemez. Yakışmaz, yakışık almaz.

Ya da söylemişse, o zaman sorarız:

‘Avrupa madem böyle rezalet bir durumda, o halde niye aralarına girmek için bu kadar yalvarıp yakarıyorsunuz?’

Sonra bir vecize daha sergilemiş:

‘Avrupalı kadın, keşke Türk kadınlarının yerinde olsaydık diye düşünüyor.’

Bak bu çok doğru! Başlık parası bulacaksın, kadını imam nikáhıyla alacaksın, resmi nikáhsız çocukların olacak, kız kaçıracaksın, kız çocuklarını okula göndermeyeceksin, kadının üzerine kumalar getireceksin, başını bağlayacaksın, saçları asla görünmeyecek, görünürse günah olacak, töre cinayetlerine kurban edeceksin, her türlü baskıyı uygulayacaksın, döveceksin, söveceksin.

İşte bunlar doğru! Vecdi Gönül çok iyi bilmiş, Avrupalı kadın mutlaka böyle olmak istiyordur!

Kendisini kutlarım, başarılarının devamını dilerim. Devlet adamı dediğin işte böyle olur!
Yazarın Tüm Yazıları