Yangında ilk kurtarılacak hastane

Ayşe ARMAN
Haberin Devamı

Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi.

Çünkü 7 Mayıs günü yandı!

Henüz bilinemeyen nedenlerle ameliyathane ve hastanenin çeşitli bölümleri faaliyet yapamaz hale geldi.

Gördüğünüz gibi bu gazetecilikte hizmet haberlerinin sonu yok, herkesin bir faaliyetini duyurmaya ya da bir hedefi gerçekleştirmek için yardıma ihtiyacı var. Kendimi anlatmaktan arta kalan zamanlarda bu tür haberleri az da olsa koymaya çalışıyorum ki, ben de kendimi bir işe yaramış gibi hissedeyim!

Şimdi arkadaşlar, bu söz konusu hastane yandığı için ve çok fazla insana hizmet veren bir birim olduğu için paraya ihtiyacımız var.

Ne gerekiyor?

Ameliyat masası, narkoz cihazı, ameliyathane tavan lambası, elektrokoter, monitör, aspiratörü, mayo masası, alet koyma masası, cerrahi alet muhafazası, defibrilatör.

İyi de bunların toplam bedeli 1,5 trilyon tutuyor.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu, 50 milyon gibi sembolik bir ücretle bir yardım kampanyası başlattı. Hedefleri, sizlerin de yardımıyla, üç ay içinde bu parayı toparlayıp yılda 9000 haztaya sağlığını kazandıran hastaneyi yeniden çalışır hale getirmek. İstanbul Tabip Odası Web sitesinde (http:www.istabip.org.tr/kartal.html) kampanyayla ilgili gelişmeleri takip edebileceksiniz. Hesap numaraları şöyle, hadi pamuk eller cebe: Türkiye İş Bankası, Cağaloğlu Şubesi 1095 304400 502235 (Tl hesabı) 1095 301030 3205906 (Dolar hesabı), 1095 301030 3205911 (Mark hesabı)

Midenizin sesi olayım

Şaka değil...

Adları Adem ve Şadem.

Abi Adem (Akbulut) doğduktan sonra, anne ikinciye hamile kalır.

İki numaranın da da erkek olduğu anlaşılınca, sanırım kafiye tutsun diye, Ordulu anne, ‘‘Bunun da adı Şadem olsun’’ der.

Bildiğiniz üzere Türkçe'de böyle bir isim yok.

Ama çocuğunuza anlamlı bir ad koyacaksınız diye bir kural da yok.

Allah izin verirse, ben de, günün birinde doğuracağım o çocuğu görebilirsem, adını Arman koyacağım.

* * *

İnsanlardan balıklara dönersek...

Adem ile Şadem'in Arnavuköy Satış Meydanı Sokağı no 2'de, tam köşede bir balık lokantası var. Mükemmel bir şey. Bir ihtisas lokantası. Yalnızca balık, salata, soğan. İçki yok. Pazarları balık çorbası var.

Pazartesileri kapalı.

Neden ihtisas lokantası diyorum?

Diyorsam bir bildiğim var!

Abi-kardeş bu işe, dört yıl önce Bebek'te, suyun üzerinde duran bir teknede başlıyorlar. Balık-ekmek durumları. Bakıyorlar iş tutuyor, ekmekten vazgeçip, kağıt tabaklara geçiyorlar. Sonra diyorlar ki, biz bu işi karada yapalım. Denizde tutturan, her yerde tutturur! Arnavuktöy'de önce 20 metrekare de Dalyan'ı açıyorlar. Neden Dalyan? Çünkü teknenin adı da Dalyan. Mış. 20 metrekarelik yerde insanlar üst üste balık yemeye koşunca, karar veriyorlar, daha büyük bir yere geçiyorlar.

İşte benim geçen gün gittiğim, istavritlerle birlikte parmaklarımın bir kısmını da yediğim lokanta burası.

* * *

Balıklar neden bu kadar lezzetli?

a) Günlük

b) Kendileri tutuyorlar

c) Dipriz balık asla kullanmıyorlar

d) Onlar bu işin uzmanı, ve pazarlama stratejilerini tamamen bu misyon üzerine kurmuşlar, o lokantada ertesi güne kalan balık yok, fiyatları da makul tutup, sürümden kazanmaya çalışıyorlar.

Allah için kazanıyorlar da.

Gelelim fiyatlara:

Üç kişinin tıka basa balık yeyip, sadece 6.5 milyon lira ödediğini duydunuz mu? Ben bu yazıyı neden yazıyorum zannediyorsunuz? Yine de uyarmadan edemiyeceğim, Dalyan'da sadece 9 masa ve havada asılı 17 hasır lamba var. Lambalara oturamayacağınıza ya da otobüs askısı muamelesi yapıp tutunamayacağınıza göre, size masalar kalıyor! Demek istiyorum ki, yerler sınırlı olduğu için ya içeri girip bir bakınıp, çok doluysa Arnavutköy sokaklarında dolanıp geri geliyorsunuz, ya da gözüne kestirdiğiniz birinin yanına çöküyorsunuz.

Tabii afiyet olsun diyerek!

Ama sonra aynı şeyi bir başkası size yapıyor.

Bulabiliceğiniz balıklar, Hamsi, Tekir, Mezgit, ama özellikle şimdi zamanı İstavrit, Sardalye, Kalkan.

(Dalyan tel: 0212 263.29.33)

Kadınlara Özel

Lütfen erkekler, siz okumayın!

Ya da okursanız....

Mutlaka eşinize veya sevgilinize haber verin ki, okumanız bir işe yarasın. Gerçi sizlerde de meme var ama bizimkiler gibi ağırlıklı değil! Çünkü kadınların bu konuda başlarına gelen hastalıklar bir hayli ciddi. Senomed Meme Hastalıkları Merkezi bu konuda bir dizi ücretsiz seminer düzenliyor. Sihirli kelime ‘‘ücretsiz’’. Amaçları olabileceği kadar çok sayıda kadını eğitmek. Ne gibi konularda? Meme dokusunun tanıma ve işlevleri, meme hastalıkları ve belirtileri, meme kanserinde erken tanı ve tedavi, meme muayenesi, meme bakımı. 14, 19, 21, ve 26 Haziran tarihlerinde, Dikilitaş Faziletli sokak 12A/5 Bakırköy adresinde. Seminerler onar kişilik gruplara verilecek ve katılım olursa başka tarihlerde tekrarlanacak.

Bence meme önemli ve kıymetli bir organ.

Vaktinizi varsa uğrayın ve kendinizi bilgilendirin.

(0212 660.26.29)

Yazarın Tüm Yazıları