YALNIZ Ä°NSANIN BOYNUNDAKÄ° MÜCEVHER(!):SAADET ZÄ°NCÄ°RLERÄ° Geçen yıllarda, pek sevdiÄŸim karşı komÅŸumuz sabahın erken bir saatinde üstelik bir Pazar günü beni

Güncelleme Tarihi:

YALNIZ İNSANIN BOYNUNDAKİ MÜCEVHER():SAADET ZİNCİRLERİ Geçen yıllarda, pek sevdiğim karşı komşumuz sabahın erken bir saatinde üstelik bir Pazar günü beni
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 15, 2000 00:00

YALNIZ Ä°NSANIN BOYNUNDAKÄ° MÃœCEVHER(!):SAADET ZÄ°NCÄ°RLERÄ° Geçen yıllarda, pek sevdiÄŸim karşı komÅŸumuz sabahın erken bir saatinde üstelik bir Pazar günü beni uykumdan kaldırıp, kolumdan çeke çeke garip bir toplantıya götürmüştü. Bir okulun spor salonunu tıklım tıklım dolduran kalabalık "We are the champion" ÅŸarkısı eÅŸliÄŸinde çılgınca dans ediyordu!Uzun bir kuyrukta, en az yirmi dakika bekledikten sonra girdiÄŸimiz salon dolu sayılırdı, içerideki kalabalığın bir o kadarı da dışarıda salona girmek için sıra bekliyordu. Zaman geçti, salon daha da doldu. Sahneye çıkan sunucular kalabalığın daha da çoÅŸmasına neden oldu. Onlar daha sonra bir çok ismi sahneye davet edecekti. Sahneye çıkan her ecnebi, çılgın tezahüratlarla karşılanıyor, ben bir yabancı gibi çevreme ÅŸaÅŸkınlıkla bakıyordum. Bu insanları birbirlerine baÄŸlayan neydi. Türbanlı hanım kızlarımızla, giydiÄŸi body'den göğüsleri taÅŸan modern hanımlarımızı yanyana dans ettiren baÄŸ neydi. HoÅŸgörü mü hayır, bir futbol takımı taraftarlığı mı hayır. Onlar bir saadet zincirinin üyeleriydiler. Birbirlerine onları baÄŸlayan paraydı. Titan'dan bahsetmiyorum. Ama televizyonlarda o garip ceketi, purosu ve elinde viski bardağıyla arz-ı endam eden ÅŸiÅŸkonun yanında neÅŸeyle dans eden kalabalığı hatırlayacaksınız. Titancılarla benim anlattıklarım arasındaki tek fark yaptıkları iÅŸ. Titancılar sadece para topluyor, diÄŸerleri ise temizlik maddesi satıyor. Bu ürünler deÄŸiÅŸik özelliklere sahip. Her biri yeni bir keÅŸif olarak tanıtılıyor. DiÅŸetlerine iyi gelen diÅŸmacunundan, kullanıldıktan sonra çiçeklere dökülebilen deterjana kadar ilginç ürünler saadet zinciri ÅŸeklinde örgütlenen gönüllü pazarlamacılar tarafından satılıyor. Satılan her ürün puan demek, puanlar hem ürünü satanın, hem de onun üzerinde bulunan kiÅŸinin hanesine yazılıyor. Aybaşında da belli bir yüzde saadet zincirinin bazı noktalarında bulunan kiÅŸilerin hesabına yatırılıyor. Bahsi geçen ürünlerin baÅŸka marketlerde bulunmaması çekiciliklerini daha da arttırıyor. Bundan baÅŸka bir de kozmetik ürünleri satan firmalar var. Onlar da aynı örgütlenme modelini kullanıyorlar.Bu pazarlama örgütleri nasıl çalışır, nasıl kazanır, ben bunlarla ilgilenmiyorum. Yukarda anlattığım toplantıda sahneye çıkan ecnebiler dışında çevremde hesabına milyon dolarlar yatan birilerine de rastlamadım. Ä°nsanlar birilerinin baÅŸarı öykülerini kasetlerden dinleyip, kitaplardan okuyup, saadet zincirlerini nasıl uzatacaklarını öğrenmeye çalışıyorlar. Bundandır ki o toplantıda somurtan kimseye rastlamadım. Yüzlerinde sahte gülümsemelerle çok geniÅŸ bir masanın etrafına sıralanmış bir aile gibi önlerinde birazdan midelerine indirecekleri yemeklere bakıyordu sanki gözleri. Toplantı salonlarında birbirlerini görünce kucaklaşıp, öpüşüyorlar. DediÄŸim gibi bu insanlar o saadet zincirinin en alttaki elemanları, gülerek, kucaklayarak, öperek zincirlerini geniÅŸletmeye çalışıyorlar belli ki. Ancak onları birbirlerine baÄŸlayan maddi bir çıkar. Ama hepsi bunu unutmuşçasına hareket ediyor.Zincirin uzaması için yeni çalışmalar yapılıyor. Telefon defterleri gözden geçiriliyor. Eski arkadaÅŸlar aranıyor. Akraba ziyaretlerine çıkılıyor. Telefondaki ses, seninle çok önemli bir ÅŸey konuÅŸacağım, diyor. Merakla beklenen misafir önemli açıklamasına muhtemelen şöyle baÅŸlıyor: "Çok yakında zengin olacağız". Bu cümlenin devamı hepimiz tarafından tahmin edilebilir. Peki insanları biraraya getiren sadece bir zaman sonra zengin olma umudu, ve uzun bir süre hesabına yatacak komik rakamlar olabilir mi? Onları spor salonlarında daha önce hiç duymadıkları müziklerle, hiç tanımadıkları insanlarla dans etmeye iten sebep, sadece zengin olma umudu mudur? Öyle olsa bile ben bunu yalnızlaÅŸan modern bireyin kendine bir çıkış yolu aramaya çalışması olarak düşünüyorum. Ä°nsanlar bir yerlere, birilerine baÄŸlanmak istiyorlar. Ä°yi eÄŸitimli, güzel, yakışıklı bir çok genci Prostatlı Adnan'ın peÅŸine düşüren sebep nedir? O kızlar gördükleri kötü muameleye raÄŸmen neden o toplantılara devam ettiler? Çok salak olduklarından mı yoksa zavallı bir yalnızlık içinde bunaldıklarından mı? Bu gönüllü pazarlama örgütleri üyelerine yeni bir sosyal çevre kazandırıyor. Ä°nsanların birbirlerine baÄŸlanmaları için ise yerine getirmek zorunda oldukları bir ödev yok. Onlardan bir müridin ÅŸeyhine kayıtsız itaati beklenmiyor, herhangi bir dernek angaryası yerine tercihe baÄŸlı bir çalışma var, bunun için ne bir ÅŸeyler okumak, ne bir ÅŸeyler öğrenmek zorunlu. Sadece ümit et, zinciri geniÅŸlet ve eÄŸlenmene bak. Bütün mesele bu. Sen kazandıkça ben, ben kazandıkça o, o kazandıkça diÄŸeri, aman Tanrım, yani hepimiz kazanacağız. Saadet dedikleri bu olsa gerek! HaKan KAYNAR - 15 Mayıs 2000, Pazartesi Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!