Yalçın Bayer: Otomatik zam TÜPRAŞ'a zarar ettiriyor

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Devletin petrol rafinerisi TÜPRAŞ'ın petrol zamlarında ne ölçüde etkisi bulunuyor? Dünkü ‘‘Petrol zammından bunalıyoruz’’ yazısı üzerine Enerji Kaynaklar Bakanlığı'ndan bir bürokrat konuşuyor:

- Gerçeği dile getirmek gerekiyorsa petrol zamları TÜPRAŞ'ın, yani rafineri şirketlerinin kararı değildir. Kararname sonucu otomatik fiyatlandırma uygulaması işliyor; fiyatlar artıyor. Ancak fiyatlar artarken bu durumdan rafineri şirketleri de son derece rahatsız olmaktadır. Bir yerde satıştan zarar etmektedirler.

- Zamlar durmuyor ama...

- Herkesin isteği petrol fiyatlarının duraklaması ve dengelenmesidir. Böyle bir durumda vatandaşın mağduriyeti de azalacaktır.

- Petrolde dünya fiyatları ne durumda?

- Artıyor... 10 Şubat'tan bu yana yüzde 40 arttı. 10 Şubat'ta 9.7 dolar olan varil fiyatı, 25 Mart'ta 13.7 noktaya çıktı. Otomatik fiyatlandırmada fiyatlar beş günde bir ayarlanıyor. Beş günde bir artış varsa açıklanıyor, yoksa kalıyor. 10 Şubat'tan bu yana dört kez artış yapıldı.

- Petrol fiyatlarındaki artış ne zaman durur?

- Kosova Savaşı duruncaya kadar biraz çıkar. Ama bir yerde duraklar...

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Liderlerimiz, hepsi de yeryüzü tanrısı olmuş sanki. Kulları da, kör parmağın kör gözüne peşlerine takılmışlar... Ahh... 50 yıldır Türkiye'yi yönetenlerin halkımızı köleleştirdiğini, gözü ve vicdanı kör; yurttaş değil ümmet olduğu gerçeğini bir bilebilsek...’’

(Seyfettin ÖZYER-ADD Başkanı ALTINOLUK)

Kamuoyu araştırmaları

noterce saptanıp,

19 Nisan'da açıklansın

SEÇİMLER nedeniyle birçok kamuoyu araştırması kulaktan kulağa fısıldanıyor. YSK'nın yasaklamaları ile bir yere gidilemeyeceği görülüyor.

Türkiye'de güçlü araştırma kurumları bulunmuyor.

Üniversitelerin ve güçlü sivil toplum örgütlerinin bu konuda kaynağı bulunmadığından güvenilir araştırmalar ortaya çıkamıyor.

Bu arada bazı siyasi partileri kollamak için yapılan araştırmaların ne derece güvenceli olduğu tartışma yaratıyor.

Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Nermin Abadan Unat, ‘‘Seçimlerde Kamuoyu Yoklamaları’’ üzerinde ilginç değerlendirmeler yaptı.

- Medya seçimleri ne ölçüde belirleyici oluyor?

- Medya tek başına belirleyici değildir. Kuşkusuz etkisi önemlidir ama insanların çevresi ve yaşadığı deneyimler birinci rol oynuyor.

Kamuoyu nedir?

- Sosyal bilimciler kamuoyu için 80 değişik tanım getiriyorlar. Kamuoyunun oluşabilmesi için konunun alenen tartışılması ve karşıt görüşlerin olması gerekir. Kamuoyu sürekli aynı çizgide giden bir şey değildir. Değişken ivmesi olduğu için ölçümlerin yapılması gerekir. Ancak bunun da maliyeti yüksektir.

Ölçüm yapan araştırma şirketleri

- Ortada bazı kamuoyu araştırma şirketleri var. Ancak, belli partileri kollamak ve kazanç sağlamak için kamuoyu araştırması yapılması yanlıştır. Avrupa'da bu işleri üniversitelere bağlı istatistik enstitüleri yapıyor. Seçimlerden önce birkaç yoklama yapılır. En son seçim yoklaması bir hafta önce alındıktan sonra kapalı bir zarfta notere gönderilir. Seçimler yapıldıktan sonra bu zarf açılarak karşılaştırma yapılır. Genelde bunların hata payı 0.5 ile 1.7 arasında kabul edilir. Akademik çevreler hata payının % 4'e kadar olabileceğini kabul ederken, Türkiye'de ise bu oranın % 20'lerde olduğu görülmektedir.

Türkiye'de ne derece sağlıklı araştırma yapılabiliyor?

- Güvenilir ve gerçekleri yansıtan araştırmalar yapmak çok zordur. Araştırmacılar çaresizdir, kaynak yoktur. Teknik donanım gibi altyapı zorlukları vardır. Örneğin, yoğun göç nedeniyle nüfus kütüklerinde yaşanan hareketlilik sağlıklı saptanamamaktadır. Araştırma yapacak kurumların üniversitelerde olması gerekir. Ancak üniversitelerin durumu ortada. Bu nedenle Türkiye'deki kamuoyu araştırmaları sağlıksızdır.

Kendine güvenen araştırma kurumu varsa, yaptığı son üç araştırmayı notere teslim etsin, seçimden sonra da açıklansın.

Hanya'yı, Konya'yı o zaman görelim.



Yazarın Tüm Yazıları