Yalçın Bayer: Kutlu olsun!

Yalçın BAYER

Bugün, BM tarafından tanınan Dünya Basın Özgürlüğü Günü...

- WASHİNGTON'da bugün anlamlı bir tören var. 1999'de görüşlerinden ötürü katledilen ve görev başında yaşamını kaybeden 40 gazetecinin isimleri, Özgürlük Forumu Gazeteler Anıtı'na çakılacak. Bu gazeteciler arasında, A.Taner Kışlalı da yer alacak. Törende, 40 gazetecinin adlarının okunması görevi Kosova'da görev yapan bir Türk gazetecisine verildi; Fuat Kozluklu. Bu anıta Uğur Mumcu, Çetin Emeç ve Abdi İpekçi'nin isimleri daha önce çakılmıştı...

ABD kaynaklarına göre, 1982'den beri öldürülen gazetecilerin sayısı 1369... Ancak bugüne kadar 292 gazetecinin ismi anıtta yer alıyor.

- TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti'nin gün dolayısıyla yayınladığı bildiride, gazetecilere yönelik şiddetten sansüre, baskıdan yasaklamalara kadar çeşitli olgular sıralandı ve ‘‘Halkın temel hak ve özgürlükleri çiğneniyor’’ denildi.

Bu görüşlere kim itiraz edebilir?

‘‘Gazeteci mahkûm ediliyor... Gazeteci fiziki şiddete maruz kalıyor... Gazeteci kaçırılıyor... Gazeteci sansür ediliyor... Gazeteci yasakların şiddetiyle cenderede tutuluyor... Gazeteci tehdit ediliyor... Gazeteci işletme içi açık, gizli baskılarla sıkıştırılıyor. Gazeteci kalemini kiralıyor, satıyor...’’

- MERKEZİ Paris'te bulunan, 1986'dan bu yana basına ve özellikle gazetecilere yönelik ihlallere karşı mücadele veren Sınır Tanımayan Gazeteciler, mesleklerini icra ederken öldürülen tutuklanan, gözaltına alınan, tartaklanan ve tehdit edilen gazetecilerin unutulmamasını istiyor ve basın özgürlüğü uğruna verilen mücadeleye dikkat çekiyor.

Basın özgürlüğü açısından 185 ülke arasında 'iyi', 'çok kötü' ve 'kötü' grubu arasında Türkiye, 'kötü'ler arasında yer alıyor.

Kim ne derse desin, Türkiye'nin reçetesi bu...

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Turizm Bakanlığı'nın 'lale' simgesiyle yaptığı 100 milyon dolarlık tanıtım kampanyasının etkilerini, biz Avrupa'da yaşayan Türk işadamları olarak hálá hissedebilmiş değiliz. Bu konudaki çalışmaların gereken özen ve etkinlikle yürütüldüğü konusunda da ciddi endişeler taşıyoruz. Ayrıca, son günlerde övgüler yağdırılmasına rağmen ekonominin göstergeleri iç açıcı bir görünüm sergilememektedir.’’

(Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği'nin raporundan)

Sporun gerçeği

BEŞİKTAŞ Başkanı Serdar Bilgili'nin, Ahmet Akçam'dan vazgeçemediği için Brigel'in işine son vermesinden sonra Antalya'dan arayan bir sporsever okurumuz geçmişten bugüne bağlantılar kurdu. ‘‘Sporun doğruları ile yanlışlarını dengelemek gerekiyor’’ dedi. Söyledikleri kısaca şöyleydi:

‘‘Gazeteler, günlerden beri Brigel'e ne ne kadar haksızlık yapıldığını yazıyor. Brigel, Feldkamp'ın emanetçisi değil miydi? Ahmet Akçam da GS'de iken Derwal'ın tercümanlığını yapmıştı.

Antalspor'u 1. Lige çıkaran ancak kıymeti bilinmeyen Adnan Dinçer'in yerine sezon ortasında antrenörlüğe getirilmişti. Sezonu tamamlayamadı, Antalyaspor da o yıl küme düştü.’’

- Bilgili yönetiminin kararı doğru mu?

- Antalyalı bir BJK'lı olarak, Bilgili'nin kararı doğrudur. Brigel kondisyoner ve yardımcı antrenör olarak gelmiştir; Akçam da tercüman. Akçam takım iyi gidince, aylık ücretini 30'dan 50'ye yükseltiyor.

- Çok mu?

- Batı'da bunu alabilir mi? Zaten Bilgili de bunu söyledi. Bu ülke kendi değerlerini çok harcadı... Köln Spor Akademisi mezunu Turgay Renklikurt gibi spor adamlarımız bugün yazarlık yapıyor. Bu ülkede pazarlamacı olacaksın.

Sahtekár şoför

A.Y ve N. K. adlı hanımlar, bir taksi şoförünün nasıl sahtekárlık yaptığını anlatıyorlar: Şişli Migros'tan dün 22.00'de çıktıktan sonra 34 TCH 92 plakalı taksiye bindik. Kağıthane'de indiğimizde, taksimetresini göremedik, ancak '2.7 milyon vereceksiniz' dedi. 5 milyon lira uzattım, üstünü beklerken, '100 bin lira vermiştiniz' dedi. Şaşırdık, karanlıkta görememiş olabilirdik. Çünkü arabanın içi pavyonlardaki gibi mor ışıklıydı. Bir kez arkadaşım bir başka 5 milyonluk uzattı, onun için de 'Gene 100 bin lira' demez mi? Çantamızdaki paramız belli, hiç káğıt 100 binliğimiz yok ki... Şoförün kötü niyetli olduğu açık, tepki gösterirken ‘‘Haram olsun’’ demekten başka çaremiz yok. Sonunda bir 5 milyonun üstü ile öteki 5 milyonu iade etmek zorunda kaldı. Verirken de ‘‘Helal ediyorum’’ demesine ne diyelim? Kimin parasını kime veriyor? Olayı görenler, ‘‘Bunlar çeteci taksici, hep yapıyorlar ’’ dediler. Bu sahtekárı, 154'e şikáyet ettik.''

Uyanık şoförü trafik ekibi yakalayacak, İstanbul Şoförler Odası da gerekeni yapacaktır artık...

000000 gitsin

YURTDIŞINDA çalışan bizlerin ve çocuklarımızın Türkiye'yi ziyareti sırasında en çok tuhafımıza giden şey TL'deki bol sıfırlar... Bir türlü alışamıyoruz, sıfırları saymaktan gözümüz yoruluyor. Her ne kadar Prof. Türker Minibaş uygun bulmasa da TL'deki 5-6 sıfırın bir an evvel 'silinmesi' gerekiyor. TL'den sıfır silmek bu hükümetin en güzel armağanı olur.

Mesaj Panosu

ÜSKÜDAR Belediyesi'ne, mahalle sakinlerinden: Selami Ali Mahallesi'nde 48 pafta, 491 ada, 65 parsel, 1992'de plana çocuk bahçesi olarak kaydedilmişti. Daha sonra plana aykırı ve yeşil alanı azaltıcı olmasına rağmen söz konusu yer cami olarak değerlendirilmeye alındı. Namaz kılacak cami çok ama çocuklarımızın araba altında kalmadan oynayabileceği park yok.

AIR Alfa ile Almanya'ya gittim, 12.2.2000'de aynı şirketle Düsseldorf'tan İzmir'e döndüm. Bagajlarımdan birisi banttan hasarlı çıktı. Rapor tutuldu, bana haber vereceklerini söylediler. O tarihten beri bir sürü telefon görüşmesi yaptım, sonunda 100 dolarlık ödemenin askıya alındığı söylendi. Böyle ünlü bir firmanın ne yapmak istediğini anlayabilmiş değilim. Yazıklar olsun.

Erçin ÇELİK-İZMİR