Yalçın Bayer: Çiller: Ecevit bana randevu vermiyor

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i yine dinliyoruz: ‘‘Derdimi anlatamıyorum, herkes aleyhimde. Ben İzmir'de ihracatçılarla iftar yaptıktan sonra İstanbul'a döndüm, geçerken uzun süredir görmediğim arkadaşlarımın daveti üzerine Laila'ya uğradım. Emin olun bir pilav yedim, risotto diyorlar; çay içtim.

- Tamam da, masada belki o zengin mönü vardı.

- Başta ne yediklerini bilmiyorum. Bu basit bir olaydır, haber bile olacak değeri yoktur. Fakat sağolsunlar, bir kampanya başlatıldı yine. Evimde Laila ekibine parti vereceğim diye yazıyorlar; hiç aslı yok.

- Ama bunlar doğru olmasa gazeteci yazmaz; Laila'dan anlatmışlardır.

- Hayır efendim doğru değil. Müdüriyet de açıklama yaptı.

- Neden böyle yapıyorlar size, düşmanlarınızı hálá yok edemediniz mi?

- Alternatifsizlik meselesi var. Ekonomi çok kötü gidiyor. Hakikaten ekonomiyi bunlar bilmiyorlar. IMF'ye dün ek niyet mektubu verildi; üç ay sonra ne olacağını yine konuşuruz. Biz ne söylersek doğru çıkıyor. Ekonomi bu durumdayken, alternatifsizliklerini pekiştirmek için böyle tertipler yapıyorlar bana...

TÜRKİYE SEÇİME GİDİYOR

- Türkiye nereye gidiyor.

- Milli mutabakat hükümetine.... Ciddi uyarılar yapıyorum; pilav ve çay haberi manşetlere çıkıyor. Türkiye'nin canı çıkmış, Türkiye sefil... Af yasasına koydukları hükümlerle hortumcuları dışarı çıkartmaya çalışıyorlar. Bu paralar milletin cebinden çıkıyor. Bakıyorsunuz çocukcağıza -Ufuk Söylemez- da iftira atmaya başladılar; yok İstanbul Bankası Genel Müdürü iken Özer Bey'e olumlu rapor yazmış diye... Yok öyle bir şey... Yalan üstüne yalan... Biz hepsinden sıyırttık, aklanarak geliyoruz. Bu afla bir tarafta Korkmaz Yiğit, bir tarafta da Mesut Yılmaz kendilerini kurtarıyorlar. Yediğim pilavla uğraşılması inanılır gibi değil.

- Nedenini tam anlatmıyorsunuz?

- Bir tek anlamı var, aman ne olursa olsun Çiller alternatif olmasın. Türkiye hazır olsun; yavaş yavaş seçime doğru gidiyoruz. Ülke çok zor durumda. Üç lider bir araya gelsin, ekonomiyi basın önünde açık tartışalım. Bu ek niyet mektubu bir felaket. Bununla sonuç alınmaz. Sayın Cumhurbaşkanı Sezer'e çıktım, ekonomi kurmaylarımla... Çok önemli tecrübelerimiz var, muhalefetle paylaşmak istiyoruz. Bunları anlatıyoruz, bir tek Allah'ın kulu bunları yazmıyor.

- Ecevit'le görüşemiyor musunuz?

- İki haftadır randevu istiyorum, vermiyor. Bunları yaparsanız yine aynı noktaya geleceksiniz, göreceksiniz diyeceğim kendisine.

- Seçimi telaffuz ediyorsunuz.

- Yavaş yavaş seçime gidiliyor, bunun hazırlığını hissediyorum. Çünkü işler böyle gidemez. Liderlere daha önce söyledim, gelin Seçim ve Siyasi Partiler Yasaları'nı değiştirelim, hiç olmazsa tercih sistemini getirelim, dedim. Sayın Bayer, gerçekten haksızlıklarla uğraşıyorum, dehşet şeyler yaşıyorum.

Çiller'le çok şeyler konuştuk; liderlere çağrısı şu oldu:

‘‘Gelin milleti yeniden barıştıralım.’’

Risotto-bulgur

OKURUMUZ Nejat Taşkın'ın, Çiller'in mozzarellalı, kendisinin bulgurlu mönüsünü anlatan dünkü mektubu, DYP Genel Başkanı Prof. Tansu Çiller'in yine tepkisini çekti. ‘‘Sayın Bayer, beni dehşet şeylerle uğraştırıyorsunuz’’ dedi. Çiller artık kendisini eleştiren yazılara tahammül edemiyor; tam saha pres yapıyor. Asıl tepkisi daha önceye dayanıyor. Milliyet'in zengin mönülü iftar sofrası haberi ile Serpil Yılmaz'ın Meclis'te fotokopileri dağıtılan ‘‘Meclis'e köyden gelmedim, tabii ki yalıda otururum’’ ve ‘‘Kamu vicdanında aklanmayı talep etmek Laila'ya gidip mozzarella ısmarlamaya benzemiyor’’ yazılarından Çiller'in çok etkilendiği anlaşılıyor. Meclis'e de yansıyan tartışmalar, önceki gün bir grup DYP'linin, Milliyet'in önünde siyah çelenkli 'yoksulluk' gösterisi ile Çiller'e destek verilmeye çalışılıyor. Çiller'le konuşma bu tartışma üzerine yapılmıştır.

Sevigen ne yapıyor?

BİR sürü belge bilgi önümüzde; iddialar CHP Genel Sekreter Yardımcısı, eski İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'le ilgili... Bunlardan biri; Saray İlçesi, Büyükyoncalı Beldesi'nin geçen dönemki Belediye Başkanı Necati Sezer'le olan para ilişkisi. Vakıfbank Çerkezköy Şubesi'nden alınan 2.5 milyar kredi, ödenmeyince 20 milyar olmuş. Necati Sezer hakkında tutuklama kararı çıkmış; babası Zekai Sezer (70) ağlamaklı ‘‘Biz fakir insanlarız. Hakiki solcular, Hz. Peygamber'in yanında hak-hukuku koruyan insandır’’ diyor. Olay Genel Merkez'e iletilmiş. Ayrıca Sevigen'e soru: Oran, Zühtü Tiğrel Caddesi'nde, Gürler İnşaat'tan Eşref Erdem'le aldığınız dairelerin projeye uygun olmadığından ve bazı çıkmaların yıkılma kararı alındığından haberiniz yok mu? Ayrıca sizin bloğunuzun, Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı ve Ziya Halis'in bir başka müteahhitten aldığı dairelerin önü kapanmış olmuyor mu? Bu konuda yargıya gitmediler mi? Çankaya Belediyesi Meclis üyesi Halit Toroman, 'belediyedeki usulsüzlük ve haksızlıklara karşı direnmediği' için mi CHP'den ihraç talebiyle Disiplin Kurulu'na verildi? Bu tür olaylar CHP'nin başını çok ağrıtacağa benziyor.

İşte kusurlu muhasebeciler

MUHASEBECİLER ve mali müşavirler, Bursalı iki esnafın ‘‘Asıl vergiyi esnaf değil muhasebeciler kaçırıyor’’ demelerine tepki gösteriyorlar.

Keşke hepsini verip sonra da esnaf ve sanatkárlardan gelen yanıtları yayınlamak mümkün olsa... Gerçi, bazı oda başkanları çok doğru şeyler söylüyorlar. Mali müşavir ve muhasebecilerin çoğu düzgün insanlar. Ama bazıları için bir yorumda bulunmak istemiyoruz.

En iyisi TÜRMOB Genel Başkanı Mustafa Özyürek'in, görevlerindeki kusurları nedeniyle geçtiğimiz yıl içinde oda disiplin kuruluna verilerek haklarında disiplin cezaları öngörülen meslek mensuplarının dağılımı şöyle:

Uyarma: 27, kınama: 31, 6 ay meslekten alıkoyma: 64, 12 ay meslekten alıkoyma: 39.

Meslekten çıkarma: 24.

Özyürek, ‘‘Maliye Bakanlığı'nın da, görevinde kusurlu olduğu kanısına vardığı yeminli mali müşavirler için tedbir kararı alarak mesleki faaliyetten alıkoyduğunu’’ anımsatıyor.

Yukardaki sayılara 2000 yılındaki hayali ihracat ve naylon fatura işlemlerine karışan meslek mensuplarının dahil olmadığını sanıyoruz.

Muhasebecilik, mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleğinin bir güven mesleği olduğunu biliyoruz. Camiada kusurlu davrananların nasıl cezalandırıldığını Özyürek'in yazısından bir kez daha öğrenmiş olduk...

Acaba aynı titizliği Esnaf Odaları, Ticaret Odaları ve diğer meslek birlikleri gösteriyorlar mı?

Asıl sorun bu.

Yazarın Tüm Yazıları