Yalçın Bayer: Çevikçe: Baykal entrikayı bilmez

Yalçın BAYER

CHP eski milletvekili Erol Çevikçe, geçen pazar günkü ‘‘Delege direndi, Baykal doğru yolu buldu’’ yazımızda, Deniz Baykal'ın kendisine ‘‘Erol, ihanet içindesin’’ biçiminde bir söz sarf etmediğini belirterek, ‘‘30 yıldır kendisiyle beraberim, kesinlikle böyle bir sözü geçmedi. Böyle bir şeyi de düşünmez, haksız bir değerlendirme yapmaz’’ dedi.

Çevikçe, Baykal'ın Kurultay'a kesinlikle gitmeyi düşünmediğini söyleyerek, şöyle konuştu:

‘‘Baykal şimdiye kadar ayıplanacak bir şey yapmadı. Hele son bir yıldır ne büyük hata yaptı ki Kurultay'a gitmedi, bunu tepki gösterenlerin bir düşünmesi lazım. Daha geçen Kurultay'da 900 oy almış, herkes kendisini kucaklamış... Ancak gelişen olaylar nedeniyle delegeler, kendisine sahip çıkmaktan korkar hale geldi. Ayrıca, Baykal'ın Altan Öymen'le hiçbir sorunu olamaz.

- PM üyelerinin oylaması sırasında yaşananlar...

- Hiçbirinden haberi yoktur, dahli yoktur. Entrikacılığı bilmez. Hayatının hiçbir döneminde delege oyunlarıyla ilgilenmemiştir. Böyle şeyler aklına bile gelmez, safiyane hareket eder. Yüksek bir kişilik sahibidir. Şu ana kadar Bülent Ecevit'in aleyhinde bile konuşmamıştır.

- Kimin oyunu bunlar?..

- Adnan Keskin için de söylenenler bana biraz haksızlık gibi geliyor. Aslında bunları yapanlar birkaç kişidir. Seçileme kaygısı olan kişilerin oyunudur.

- Altan Öymen...

- Hiçbir sorunu olamaz.

Buğdaycılar

feryatta

YAŞ çay üreticilerinden sonra Tarsus'taki buğday üreticileri de taban fiyat ilanını bekliyor. Üreticiler adına Karayayla Köyü'nden Mehmet Erdoğan yazıyor: ‘‘Çukurova'da buğday hasılatı başlamasına rağmen buğday taban fiyatı hálá açıklanmamıştır. Üreticinin hali perişandır. Buğdayını yok pahasına satmakta olup, üretim geçen yıllara göre % 50 düşük olmaktadır. Sayın Ecevit ve Tarım Bakanımızdan acilen taban fiyatının açıklanmasını istiyoruz.

ÖSS'nin yanlışı

EKVATOR'un çevresinde gece gündüz hesabı üzerine ÖSS ile ilgili yansıttığınız görüşlere tüm olarak katılmıyorum. Ben üniversite sınavına gireli on sene oldu. Ama yine de anlaşılan, öğrenciler her sorunun tek bir cevabı olduğu konusunda koşullandırılıyorlar. Belki Ekvator'daki gün saatleri ampirik çalışmalar ile kesinlik kazanmış olabilir; yani, tek gerçek ve tek doğru cevap vardır. Ama üniversite yıllarımdaki çalışmalarımdan kazandığım tek şey, Ekvator'daki gün saatlerinin bile akademik bir tartışma konusu olabileceğidir. Hele hele, tarih ve diğer sosyal bilimler sorularına gelince, ÖSS'nin tavrı akademik anlayıştan uzak, ezberci, düşünmeyi ve yorum yapmayı yasaklayan bir tavırdır. Örneğin, -uzmanlık alanım olmadığını kabul etmekle beraber- Osmanlı İmparatorluğu'nun gerileme dönemi ne zaman başlamıştır gibi bir soru, tek cümle veya a-b-c cevaplar ile verilmemelidir. Kimi hocalar bu dönemi Karlofça Antlaşması'na -1699- denk getirir ki, bunun içinde ciddi diplomatik tarih bulgusu vardı. Kimi akademisyenler ise gerilemenin aslında Kanuni döneminin en ‘yüksek' noktalarında -takriben 1535-1560- başladığını, sosyal ve ekonomik tarih açıklamalarıyla aktarır. Eğer Türkiye'de eğitim sistemi gelişmiş ülkeler seviyesine getirilmek isteniyorsa, ÖSS bilgi ölçmek yerine, üniversite adaylarının öğrenme ve anlama becerilerini ölçen bir sınav sistemi geliştirmek zorundadır. Hatta, çok geç bile kalmıştır.

Yeşim MELEK-AMERİKA

ANTALYA Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul'a... Yüz milyarların harcandığı yeni tramvayın kaldırılıp kaldırılmaması için kamuoyu araştırması yaptırıyorsunuz. Bu araştırmanızda eğer samimi iseniz görevde bulunduğunuz süre içinde yapacağınız her tesisten önce lütfen referandum yapınız. Olur ya, sizden sonra gelecek kişi de bakarsınız sizin yaptıklarınızı beğenmeyebilir, halka sormaya kalkabilir. Semih GÜRAY-ANTALYA