Yalçın Bayer: Bu nasıl bir ülke!

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Herkes devletin kapısında para bekliyor

ÜRETİCİLER hükümetin verdiği taban fiyatlarına karşı isyan ediyor. Çiftçiler ve köylüler, ilk kez bugün Tekirdağ'da meydanlara iniyor İşçi, memur ve emekliler gün geçtikçe daha perişan oluyorlar.

Hükümetin zorunlu tasarruf, ücretler ve sendika yasasıyla ilgili uygulamalarını protesto ediyorlar.

İşi bırakma eylemi yapıyorlar.

Anayasal bir hak olan yürüme hakları engelleniyor.

Hükümetin duyarsız tavrını sürdürdükçe eylem ve etkinliklerini daha da arttıracaklarını söylüyorlar.

KESK'e bağlı Enerji Yapı Yol Sen üyesi memurlar, ‘‘Eşit İşe Eşit Ücret’’ istiyorlar.

Çalıştıkları fabrikaların özelleştirilmesini istemeyen işçiler meydanlara döküleceklerini bildiriyorlar.

Belediyeler maaş ödemek için gayrimenkullerini satıyor.

Yeni yerel yönetimler yasasının çıkması ve mali kaynak sağlanması için belediye başkanları Ankara'ya gidiyorlar, kendileri gibi seçilmişler tarafından kabul edilmiyor; ancak bir kátip üye ile muhatap oluyorlar.

Siyasetçinin elinde yağma düzeni için oluşturulan belde belediyelerin ilçe belediyelerine bağlanmasını kimse düşünmüyor.

Cahil, hırsız, vurguncu ve soyguncu belediye başkanlarına ağır cezalar getirmiyoruz.

Sahiller, nehirler, ırmaklar, sulaklar ve yaylalar alabildiğince yağma ediliyor.

Akdeniz yöresinde binlerce dönüm ormanlık alan, gelecek kuşaklara bir şey bırakılmadan tahsis yoluyla dağıtılıyor.

Dünyada insanın gen haritası çıkarılıyor, Türkiye'de hálá bir arazi kadastromuz dahi tamamlanamıyor.

Depremin üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen hálá zemin etütleri bitirilemezken, gecici ve kalıcı konut ihaleleri yapılıyor.

Hükümet, çalışanlardan önce IMF'nin talimatlarını dinliyor.

Türkiye'de üretim yapılmıyor...

Gümrüklerden ne geçirilip, ne götürüldüğü tam olarak bilinmiyor.

İthalat ve ihracatın yarısı şişirme rakamlardan oluşuyor.

Türkiye; siyaset-bürokrat ve işadamı üçgeninde yağmalanıyor.

Hepimiz de seyrediyoruz.

Biçare

AĞABEYİME 1998 yılında (sarılıktan kaynaklanan) siroz teşhisi konuldu. Bu nedenle SSK'dan malulen emekli oldu. Türkiye'de geçen iki yılda kendisine gerekli olan karaciğer nakli konusunda her türlü girişimde bulunmamıza rağmen, organ bağışının az olması nedeniyle bir sonuç alamadık. Geçen sürede abimin hastalığı ciddiyetini her geçen gün artırdı. Yaşaması için şu anda acilen karaciğer nakli gerekiyor. Bu nedenle ABD'deki bir hastane ile görüşüp ağabeyimin karaciğer nakli için gerekli ortamı hazırladım. Ancak bu naklin ücreti yaklaşık 250 bin dolar. Biz bu ücreti karşılayamıyoruz. SSK'ya yaptığım başvurular sonucu 'Emekli olmuş bir kişi yurtiçinde tedavisi mümkün olmaması durumunda yurtdışına gönderilemez' şeklindeki kanun maddesi gösterildi. (Bu kanun ağabeyim emekli olduktan 2 ay sonra çıktı.)

Yani emekli iseniz ve hastalığınızın çaresi Türkiye'de yoksa oturup ölümü bekleme anlamına gelen bu kanun nedeniyle evli ve iki çocuk babası olan ağabeyimin acılar içinde son günlerini yaşamaktan başka çaresi yok.

Avrupa'da insanın yaşama hakkına verilen değeri yöneticilerimiz hiç görmüyor mu? Yoksa oradakiler insan da biz farklı bir şey miyiz? (Cemal.Unal a rtp.ppdi.com)

Cemal ÜNAL RALEİGH/ABD

Işığın bol olsun

AMERİKA Atatürk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hüdai Yavalar, ‘‘Amerika Atatürk Derneği olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Atatürk devrimlerini her türlü saldırıya karşı azimle korumaya devam edeceğimizi yineliyoruz. Işığın bol olsun’’ diyor Erkaya için... Dernek üyesi, ABD eski Genelkurmay Başkanı ve Güney Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkumandanı, Amiral William J. Crowe'nin şu mesajı yayınladığını bildiriyor:

‘‘Eski Türk Donanma Komutanı Amiral Güven Erkaya'nın ölümünü duymaktan büyük üzüntü duydum. Amiral Erkaya, dürüst ve şerefli bir insan olarak modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerine derinden bağlıydı. Kendisini tanımış olmaktan ve pozitif liderlik başarısına tanık olmaktan gurur duyuyorum. Amiral Erkaya'nın ailesine, ülkesine ve her şeyden üstün tuttuğu demokratik prensiplerine bağlılığını bilen herkese başsağlığı dilerim.’’

Neyin kavgası

‘TAYİN edildiler, huzuru bozdular’ (27.6.2000) başlıklı yazıdan sonra Konya'dan teşekkür mesajları geldi; bunların yüzünü Tarım Bakanı da öğrensin dediler... Okurlarımızdan biri ise ‘‘Neyin kavgasını yapıyorlar anlamıyoruz, MHP'li müdür gitti, MHP'li geldi’’ dedi. Tarım İl Kontrol eski Müdürü Sabit Kostak ise, ‘‘N'olur o şikáyetin benim tarafımdan yapılmadığını köşenizde açıklayın. Çünkü sert eleştiriler ve tehditler alıyorum’’ dedi.

Yahu bu memurlar huzur içinde çalışmayacak mı, siyasetçiler ellerini bürokrasiden hiç çekmeyecek mi?

Neyin kavgası yapılıyor?

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan SSK sorunlarını iki yılda çözeceğini söylüyor; emin olun 22 yılda çözemez. Temel neden de siyasetçilerdir.’’

(SSK eski Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu)

Yapı denetimi göz boyayacak

YAPI Denetimi Yasası, 10 Temmuz'da yürürlüğe girecekmiş. İnşaat denetimleri, denetçi firmalarca yapılacakmış.

Bu firmaların kalitesi nasıl kontrol edilecek? Bu sorunun cevabı korkarım ki yok...

Bilindiği gibi, tüm üretim ve servis sağlayıcı kuruluşlar için, dünyada ISO 9000 Kalite Güvence Sistemi adı verilen bir sistem var. Organizasyonun yaptığı her işin denetlenmesini sağlayan, her işlemin yazılı prosedürlerle olmasını mecbur kılan ve herhangi bir bilgiye ulaşmak gerektiğinde izlenebilirlik sağlayan bir sistemdir ISO 9000. Kuruluştaki görev tanımları belirlenmiştir, bir problemde kim sorumludur, bilinir. İşler ve sorumluluklar ortada kalmaz.

Yapı denetim firmalarının ISO 9000 Belgesi sahibi olmaları mecburiyeti getirilmelidir. ISO 9002 Belgesi, bu işe en uygundur.

Aksi halde, Yapı Denetimi, göz boyamaktan öte gitmeyen bir sonuç verecektir.

C. EMEK-İSTANBUL

ÇOCUK KURULTAYI'NDAN

‘‘Bizlere vurdukça değerimiz azalır, özelliklerimizi kaybederiz.

İnsan haklarını korumak, aile içinde bireylerin birbirlerinin haklarını koruması ile başlar.

Büyükler hiçbir zaman küçükleri dayak ile cezalandırmamalıdır.

Çocukların en büyük hakkı, dayak değil iyi davranıştır.

Öğretmenler hiçbir şekilde şiddet kullanmamalıdır.

Büyükler, çocuklara güzel örnek olmalıdır.’’

Yazarın Tüm Yazıları