Yalanın böylesi...

TÜRK basınında en keskin bir İslamcı gazete var. İsmi Vakit. Bu gazetenin manşetleri, haber ve yazıları tümüyle "din ve iman"dan oluşur! Bunlar Allah, Peygamber, Kuran der, başka bir şey demez.

Bazen de hoşlanmadıkları kişilerin kocaman fotoğraflarını birinci sayfadan basıp hedef yaparlar. Bunlardan bazıları saldırıya uğrar, hatta Gümüşhane Barosu Başkanı Ali Günday gibi öldürülür. Şimdi esas konumuza geçelim.

Müslümanlıkta yalancılık var mıdır? Yalan söyleyip müminleri kandırmak Kuran’da yazar mı? Hayır.

Şimdi size dünkü Vakit Gazetesi’nin dokuz sütuna sürmanşetini aynen veriyorum:

"Demirel’lere haczi kaldıran üç üyeyi (Danıştay üyelerini) Demirel atamış."

Biliyorsunuz, Danıştay 13. Dairesi geçen hafta önemli bir karar aldı. Şevket Demirel, Isparta’da TMSF tarafından el konulan şirketleri ve mülkleri için dava açmıştı. 13. Daire, TMSF işlemleri için yürütmenin durdurulmasına oybirliğiyle karar verdi.

Dünkü Vakit manşeti hemen patlattı: "Demirel’lere haczi kaldıran üç üyeyi Demirel atamış."

Yani şunu söylemeye çalışıyor:

"Bu üç üyeyi Cumhurbaşkanı Demirel, Danıştay’a atamıştı. Onlar da teşekkür borcunu ödemek için Şevket Demirel’e kıyak yaptılar."

Gazete bu üyelerin isimlerini de veriyor.

* * *

O üç üye dahil o kararda imzası olanların hepsi de idari yargının en üst düzeydeki yargıçları. Danıştay’a sınavla girmişler, çok uzun yılları orada geçmiş, pek çok aşamada görev alıp mesleklerinde ilerlemişler, kıdem kazanmışlar, Hákimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından Danıştay üyeliğine seçilmişler.

Evet, yalanın böylesi görülmedi! Danıştay mensuplarının zamanı gelince üye seçilmesi, Cumhurbaşkanı ile uzaktan yakından, doğrudan veya dolaylı ilgili değil. Cumhurbaşkanları Kurul’un kimleri üye seçtiğini ancak gazeteden öğrenir.

İnsanın aklına şu soru geliyor:

"Bunlar bu yalanları acaba bilerek mi, yoksa cahillikten mi yazıyorlar?"

Belki bunların eline bazı TMSF mensuplarından veya başkalarından bilgi notu gönderiliyor ve "böyle yazın" deniliyor. Ama insan bir araştırır canım!

Her gün sayfalarında din, iman, Allah, Peygamber söylemlerinin yer aldığı İslamcı bir gazetenin, okuru olan Müslümanlara böylesine yalan, yanlış ve cahilce haberler verip onları kandırmaya yeltenmesi anlaşılır gibi değil.

Şimdi yalanları belgelendi. Müslümanlık (!) adına yayın yapan bu gazete acaba özür diler mi?

KÜRŞAD TÜZMEN’İN KURTARILMASI

Vatan Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Bilal Çetin, birkaç gün önce çarpıcı bir belge açıkladı. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, siyasete girmeden önce devlete ait Eximbank’ın Yönetim Kurulu Başkanı. Bankadan bir firmaya sürekli kredi veriyorlar. Firma borcunu ödeyemiyor. Ödemedikçe yeni krediler veriyorlar, teminatları düşürüp süreyi uzatıyorlar.

Sonuçta firmayla birlikte devletin tam 64 trilyon lirası da batıyor.

Duruma Başbakanlık Teftiş Kurulu el koyup rapor hazırlıyor. Kurul raporu üzerine Bankalar Yeminli Murakıpları soruşturma başlatıyor. Kürşad Bey ve yönetim kurulu üyeleri sorumlu bulunuyor.

Bu sırada Kürşad Tüzmen siyasete girmiş, AKP’den milletvekili seçilip bakan olmuş, dokunulmazlık kazanmış. Türkçesi: Atı alan Üsküdar’ı geçmiş.

Kendisinin devleti zarara soktuğu artık belgelenmiştir. Bu rapor, gerekli işlemin yapılması için geçtiğimiz temmuz ayında BDDK’ya gönderiliyor.

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, bu raporu 6.5 aydan beri hiçbir işlem yapmadan masasında bekletiyor.

Fakaaaat, işin çarpıcı aşaması işte burada başlıyor.

Zamanaşımı süresinin dolmasına 40 gün kaldı.

Bu süre içerisinde BDDK toplanıp bir karar verecek (!), öteki bürokratik işlemler bitirilecek (!), savcılığa suç duyurusu yapılacak (!), savcılık dava açacak (!), Tüzmen’in dokunulmazlığı kaldırılıp mahkemeye çıkarılacak!..

Türkiye’de bu süreci, hele bir AKP milletvekili-bakan için 40 günde bitirmek asla mümkün değil.

Zamanaşımı geliyor. Yargılanmaktan kurtulmak üzere olan Kürşad Bey’i ve raporu aylardır masasında bekletip Kürşad Bey zamanaşımından kurtulsun diye çaba harcayan BDDK Başkanı’nı derhal kutlamak gerekir!

Bilal Çetin
bu olayı patlatmasaydı, olanları ruhumuz bile duymayacak ve dosya kapanıp gidecekti. Şimdi, devletin buharlaşan 64 trilyon lirasının üzerine hep birlikte birer bardak soğuk su içelim.

Afiyet olsun, "benim genlerimde devlet adamlığı DNA’sı var" diyen Kürşad Bey!

İyi ki varmış, ya olmasaydı!
Yazarın Tüm Yazıları