Yakınlaşma Barak'la sürecek

Güncelleme Tarihi:

Yakınlaşma Barakla sürecek
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 1999 00:00

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dün İsrail'e ayak basarak, geçen ay yapılan seçimlerde iktidara gelen İşçi Partili yeni Başbakan Ehud Barak ile Kudüs'te görüşen ilk yabancı devlet adamı oldu. Barak'ın Başkan Bill Clinton ile görüşmek üzere ABD'ye hareketinden hemen önce gerçekleşen bu görüşme, Türkiye-İsrail ilişkilerinde son dört yıl içinde girilen büyük yakınlaşma ve stratejik işbirliği döneminin Barak iktidarında da aynı tempoyla ve kesintisiz bir şekilde süreceğini göstermesi bakımından önemliydi.

Önemli; çünkü, Barak'ın Arap ülkeleriyle barış sürecini canlandırma yolunda kuvvetli bir taahhütte bulunması ve bu çerçevede Suriye ile de barış yapma arzusunun İsrail-Türkiye ilişkilerine ne şekilde yansıyacağı bir süredir tartışma konusuydu.

Bu arada, Barak'ın Araplar'ı ürkütmemek amacıyla Türkiye ile yakınlaşma politikasında frene basacağı yolundaki İsrail mahreçli haberler Ankara'da garip karşılanmıştı. Bu haberler üzerine Ankara'ya diplomatik kanallardan Türkiye politikasında bir sapma olmayacağı güvencesini veren Barak, dün bu görüşünü Cumhurbaşkanı Demirel'e olabilecek en kuvvetli ifadelerle ortaya koydu.

Barak, önce bu haberleri ‘‘saçmalık’’ olarak nitelendirdi; ardından Demirel'e ‘‘Türkiye bölgesel bir devdir’’ dedikten sonra şöyle konuştu:

‘‘Bizim Türkiye ile olan dostluğumuz, bölge ülkelerine yapacağımız açılımlardan hiçbir şekilde etkilenmeyecektir; aynı şekilde Türkiye ile dostluğumuz bu ülkelerle ilişkilerimizi de etkilememelidir. Bunu Suriyeliler'le görüşmelerimde de söyleyeceğim.’’

Demirel ise Barak'ın bu sözlerine Türkiye'nin İsrail ile ilişkileri bugünkünden daha ileri götürmek için her türlü siyasi iradeyi sergileyeceğini belirterek karşılık verdi. Yine de, Demirel'in daha sonra İsrail'in tecrübeli Cumhurbaşkanı Ezer Weizman ile yaptığı görüşmeden sonra düzenlenen basın toplantısında gündemin sıkça İsrail-Suriye barışının Türkiye'ye dönük etkilerine kayması, bu konudaki spekülasyonların burada biraz zemin kazanmış olduğunu gösterdi. Demirel bu soruları, ‘‘Biz bölgeye barışın gelmesinden yalnızca memnunluk duyarız. Bu, Türkiye-İsrail ilişkilerini olsa olsa güçlendirir. Suriye bizim düşmanımız değil, komşumuzdur’’ diye yanıtlarken, Weizman espriyle karşılık veriyor:

‘‘Ben bu konuda çok iyimserim. Barış gerçekleştiğinde, düşünebiliyor musunuz, Hayfa'dan arabayla çıkıp Suriye üzerinden Türkiye'ye gideceksiniz...’’

Öte yandan, İsrail Başbakanı'nın sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, Barak'ın Demirel'e İsrail'in Türkiye ile ilişkilerine ‘‘çok büyük önem verdiği’’ belirtilerek, ‘‘Bu ilişkiler İsrail'in diğer ülkelerle ilişkilerine ne tehdit ne de engel oluşturmaktadır’’ denildi.

İlginçtir ki, geçmişte Türkiye, İsrail'le yakınlaşma adımları atarken Arap dünyasına sık sık ‘‘Bu ilişkiler Arap dünyasını hedef almamaktadır’’ güvencesini vermekteydi.

Dün roller değişmişti ve bu kez İsrail, Araplar'a yapacağı açılımlar öncesinde Türkiye ile ilişkilerinin kendilerini hedef almadığı güvencesini verme gereğini duymaktaydı.

Spekülasyonlar hangi yönde olursa olsun, Ortadoğu'da barış havasının yayılmasının Arap dünyasındaki endişeleri gidererek Türk-İsrail ilişkilerinin önünü daha da açacağını söylemek mümkün.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!