Yahudi lobisinden destek yolda

Ferai TINÇ

Yılmaz Hükümeti kurulduktan sonra basında buna benzer haberler çok çıktı.

‘‘Avrupa rahatladı''; ‘‘Washington sıcak bakıyor''; ‘‘Japonlar kredi musluğunu açmaya hazırlanıyor'' gibi başlıklar gazete sayfalarında peş peşe yer aldı.

Yeni hükümetin yelkenini dolduran destek rüzgarına kapılmadan bir süre kenarda durup izlemeyi tercih etmeme rağmen, Refahyol Hükümeti'nden sonra Türkiye'nin dışardaki müttefiklerinin rahat bir nefes aldığı bir gerçek.

Nitekim geçen hafta Amerika'daki Yahudi lobisinden de bu yolda bir mesaj geldi.

Amerikalı Yahudilerin önde gelen kuruluşlarından birinin temsilcisi Türkiye'de idi.

Amerikan Dışişleri Bakanlığı ile de yakın bağları olan bu yetkili isminin ve hangi kuruluşa bağlı olduğunun açıklanmasını istemedi ancak konuştuklarımızı yazabileceğimi söyledi.

Sonbaharda Yahudi lobisinin önde gelen isimlerinden oluşan büyük bir heyetin Türkiye'ye geleceğini ve temaslarda bulunacağını haber veren yetkiliye göre ‘‘Önümüzdeki dönemde Türk-Amerikan ilişkileri dikkat çekici biçimde ısınacak.''

Amerika'daki Yahudi lobisi de bu süreçte etkin olmaya hazırlanıyor.

Bunun en büyük etkeni Refahyol koalisyonunun hükümetten uzaklaşmış olması.

Radikal İslamın gelişmesi Washington'da bir tehdit olarak değerlendirilse de Refahyol'a mesafeli duruşun esas sebebi Refah Partisi'nin İslamcı kimliğinden kaynaklanmıyor.

Müslüman bir ülke olan Türkiye'de dine önem veren bir partinin hükümete gelmiş olması sanıldığı kadar rahatsız edici değil.

Türkiye'nin müttefiklerinin gözünü, Refahyol'un istikrarsızlığı körükleyen zigzag politikaları korkutmuş.

Yöneticilerin takiye ve yalana kolayca başvurmaları soğumanın esas nedeni olmuş.

* * *

Şimdi merak edilen iki konu var.

Birincisi, Mesut Yılmaz Hükümeti istikrarı sağlayabilir, Türkiye'nin uluslararası plaftormda savunulmasını kolaylaştıracak adımları atabilir mi?

Bu adımların başında da insan hakları karnesinin düzeltilmesi ve Türk-Yunan ilişkilerinin geliştirilmesi geliyor ve tabii ki Kıbrıs.

‘‘Amerika'lı Yahudiler Yunanlılarla içiçe yaşarlar. Ve Yahudi politikacılar oylarının ve politika yapabilmek için gerekli paranın bir kısmını bölgelerindeki Yunan asıllı Amerikan vatandaşlarından alırlar. Bu yüzden Türk-Yunan ilişkilerinde sağlanacak bir gelişme bizim işimizi daha da kolaylaştıracak, Türkiye'nin çıkarları Kongre'de daha rahatlıkla savunulabilecek'' diyor Yahudi lobisinin önde gelen temsilcisi.

İkinci önemli konu ise Türkiye ile İsrail arasında imzalanmış olan askeri anlaşmanın devam edip etmeyeceği;

Generallerin, Refah Partisi'ni kendi seçmeni karşısında zor durumda bırakmak için bu anlaşmayı imzalamış oldukları yolundaki söylentiler ciddiye alınıyor.

‘‘Şimdi hükümet değişti acaba generaller geri adım atarlar mı?'' sorusuna cevap aranıyor.

* * *

Türk-Amerikan ilişkilerinde Yahudi lobisinin etkisi büyük. Bunu Refah Partisi de biliyordu ve hükümetteyken Yahudi lobisi ile temasa geçerek destek istemişti. Ama inandırıcı olamadı. Ayrıca Çiller kamburu güvensizliği derinleştirdi.

Artık bu lobi harekete geçmeye hazırlanıyor.

Ancak görüştüğüm kişi, ‘‘Türkiye'yi savunmak kolay değil. İnsan hakları ve Türk-Yunan ilişkilerinde birkaç olumlu adım işimizi çok kolaylaştıracak'' diyor.

Sadece Yahudi lobisinin değil ama dünyanın Yılmaz Hükümeti'ne açacağı kredinin anahtarı insan hakları ve Türk-Yunan ilişkilerinin ardında gizleniyor.