YaÄŸmur çamur demeden rock müzikle coÅŸtular

Güncelleme Tarihi:

Yağmur çamur demeden rock müzikle coştular
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 05, 2005 00:00

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Türkiye’nin en büyük açık hava müzik festivali Rock’n Coke, yabancıların hayranlığını kazanan organizasyon baÅŸarısı, yaÄŸmuru, çamuru, Ceza ile rock’çıların kapışmasıyla büyük ilgi çekti.Festival alanına vardığımızda güne damgasını vuracak sloganı bulmakta gecikmedim: ‘Rock’n Mud’ (Mud’ın Türkçe meali bildiÄŸiniz çamur). Evet her yer çamur içindeydi. Gece yaÄŸmurun altında çadır kuran kampçı rockseverler, tsunamizedeler gibi ortalıkta dolaşıyordu. Saatler 14.00’ü gösterdiÄŸinde konser Rashit’in performansıyla start aldı. Fanatikleri tarafından underground tavrından ödün vermekle suçlanan Rashit, eleÅŸtirileri haklı çıkartırcasına zararsız ÅŸarkılar seslendirdi. Saat 15.00 sularında Pamela sahneye çıktı. Siyahlar içindeki geliÅŸmiÅŸ anatomisini agresif dans figürleriyle iyice ön plana çıkartarak (Yanlış anlamayın bilinçli yapmıyor) izleyicilerin fetiÅŸist ruhunu kamçılayan Pamela, ‘Ayrılamalıyız Biz’ ve ‘Şehir Rehberi’ albümlerinden seslendirdiÄŸi hit ÅŸarkılarıyla rockseverleri bir anda konser havasına soktu. 1. Ceza-Rock’çı meydan savaşıPamela ile kıpırdanmaya baÅŸlayan konser ruhu, saatler 16.50’yi gösterip Ceza sahneye çıkınca bir anda cehennem ateÅŸine dönüştü. Rock’çılarla, Rap’ciler arasında Mohaç Meydan Muharebesi’ne dönüşmekten kıl payı kurtulan büyük kapışma aynen şöyle geliÅŸti: Bayağı kalabalık bir rock’çı grup, müzik felsefesini benimsemedikleri Ceza’yı, el hareketleriyle protesto edince Ceza da ‘Alın o orta parmağınızı evinize götürün...’ gibi ortamı iyice geren sözlerle kontra ataÄŸa kalkmakta gecikmedi. Ceza, makineli tüfek gibi birbiri ardına‘Kıraç halk konseri veriyor gidin orada eÄŸlenin eÅŸekler...’, ‘Ezilmeyin, dinlemiyorsanız defolun gidin’, ‘O orta parmakları savaÅŸ için kaldırın...’ gibi bayağı ağır sözlere imza attı. Neyse ki, sonunda saÄŸduyu kazandı ve gerilen sinirler, 18.00 sularında sahneye çıkan The Tears’ın gayet uysal performansıyla duruldu. Skin vahÅŸi bir pars gibiydiThe Teras’la uykuya dalmak üzere olan binlerce izleyici, 19.30 gibi sahne alan rock müziÄŸin en görkemli seslerinden biri olan Skin’in vahÅŸi performansıyla neye uÄŸradığını ÅŸaşırdı. Tanrım o ne sesti öyle! Skin, simsiyah teninin arasında parıldayan gözleriyle vahÅŸi bir pars misali sahneyi Jungle’a çevirdi. Basçısının boyunu yaladı, yetmedi seyircilerin üstüne atladı. Nu metal türünün en önde gelen temsilcilerinden Korn’un, 20.40’da sahne alması gerekiyordu. Ancak 21.10’a kadar beklemek zorunda kaldık. Ä°yi ki, beklemiÅŸiz çünkü, son yılların en iyi sahne düzenlemesiyle soluklarımız kesildi. Sahnenin arkasındaki gizemli figür bizleri neyin beklediÄŸinin habercisiydi. Hele bir de üzerinde örtü bulunan mikrofon ortaya çıkınca sanki Gotik bir tablo ile karşı karşıyaydık. Çıplak bir kadın vücudunun tasvir edildiÄŸi muhteÅŸem mikrofon, Jonathan Davis’in brutal vokaliyle birleÅŸince ortalık ÅŸenlik alanına döndü. YaÄŸmurda Korn’la dans‘Yine lanetlendik, Korn da, geçen sene fırtınadan tırsan Fifty Cent gibi bizi yarı yolda bırakacak’ derken, Korn harbi bir grup olduÄŸunu kanıtladı. Kendisini terk etmeyen seyircisine dönen Davis, ‘Uzun zamandır konser veriyorum böyle bir durumla karşılaÅŸmadım..’ dedi. Aslında The Cure hiç sahne almamalıydı ve konser tam bu anda bitmeliydi. The Cure öyle ruhsuz ve bezgin bir performans sergiledi ki, yıllardır onu bekleyen hayranları büyük bir hüsran yaÅŸadı. Aralarında mutlu olanlar vardır tabii ki, ama The Cure’un kötü bir performans sergilediÄŸi konusunda benimle hem fikir olan birçok izleyici, daha The Cure’un konserini yarılamadan evin yolunu tutu. Post-punk’ın efsane grubu The Cure’un ünlü solisti Robert Smith, sanki ‘Konser bitse de eve gitsem’ der gibi ÅŸarkılarını seslendirdi. Sona doÄŸru toparlarsak 3. Rock’n Coke festivalini saat 23.00’te bittiÄŸini kabul edip gerçek rock ruhunu hatırlatan Korn’u gecenin birincisi, vahÅŸi kedi Skin’i ikinci ve Rock’çılara deplasmanda kafa tutma cesareti gösteren Ceza’yı da üçüncü ilan ediyoruz. YABANCILAR BAYILDIRoger Olivieria (33 yaşında, Ä°ngiliz) Benim iÅŸim eÄŸlence sektörü. Ortam gayet rahat ve çok renkli. Böyle bir kalabalık Hollanda’da bile az görülür. Konserlerin dışında çok renkli yan organizasyonlar yapılmış. Türkiye’nin Avrupalı bir toplum olduÄŸunu buradaki tek bir kare bile özetler. Bu kadar cool insanı hiç bir arada görmemiÅŸtim. Bu arada Ceza’nın sözlerini anlamadım ama çok iyi, sert bir tarzı var.Marion Miguele (35, Hollandalı)Ben bir Türk kadınıyla evliyim, o yüzden çok fazla objektif olamayacağım. Åžaka bir yana gerçekten güzel bir festival izliyorum. Tek bir sorun var o da standların birbirine çok yakın olması. Biraz daha ferah olabilirdi.Onne de Vries (22, Skin hayranı )Skin harika, burası harika. Her ÅŸey çok güzel... 25 bin kiÅŸi varmış. Bu rakam Hollanda’da bile her zaman bulunmaz. Çok iyi bir festival. Sadece yaÄŸmur sorun yarattı.Serdar ÖzoÄŸlu (20, rocksever)Burası Rock’n Coke, Rap’n Coke deÄŸil. Ceza haddini bilsin, gitsin baÅŸka yerde konser versin. Adama bak ya ne küfürler etti...Konserde çamur banyosun Åžiddetli yaÄŸmur, zemine çakıl döşenmediÄŸi için kamp bölgesini çamur deryasına dönüştürdü. Büyük yatırımların yapıldığı bu ayrıntının gözden kaçması garip. n Bir diÄŸer sorun ise izleyicilerin kapıda iki saate yakın bir bekleme süreci yaÅŸaması. Cuma gecesi 21.00’de gelip, 00.00’da çadır bölgesine ulaÅŸanların yaÅŸadıkları ise Shakespeare’in tragedyalarından farksızdı.n Bira 4.50 YTL, ÅŸarap 6 YTL. Ancak para konusunda zorluk çeken öğrenciler konser alanına içki sokamayınca farklı yöntemler denediler. Birçok öğrenci dışarıya park ettikleri araçlarında kafayı çekip konsere girdi. n Modern toplumun insanoÄŸlunu asosyalleÅŸtirdiÄŸine böylesine renkli bir konserde ÅŸahit olacağımı hiç düşünmezdim. Ä°nternet cafe gün boyunca hiç boÅŸ kalmadı. Konseri bırakıp, nette chat yapan birçok insan vardı.n GeçtiÄŸimiz yıl da aynısı yaÅŸandı. The Cure, Korn, Skin gibi önemli isimler geldi ancak röportaj imkanı saÄŸlanmadı. KeÅŸke bu önemli insanları sadece ‘Hello Türkiye... Merhaba Ä°stanbul’ sözleriyle uÄŸurlamasaydık. n Festivalde büyük bir tuvalet sorunu yaÅŸandı. Manzara, izleyenler bilir ünlü Trainspotting filminde Ewan McGregor’ın balıklama daldığı tuvaletten bile beterdi. Erkekler, vücutsal avantajlarını kullanıp bir ÅŸekilde olayı idare ettiler ancak kadınlar tuvalete girmek yerine konseri kıvranarak izlemeyi tercih etti. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!