Ya sev, ya tasfiye ol

ÖNCEKİ gün Milliyet’te, TÜSİAD’ın eski MÜSİAD Başkanı’na verdiği cevabı okuyorum.

MÜSİAD, şimdilerde daha sağduyulu ve toparlayıcı bir siyaset izliyor.

Haberin Devamı

Ancak eski başkanı Erol Yarar, provokatif ve rövanşist bir karaktere sahipti.

Şimdi sıranın geldiğine inanıyor olmalı ki, atışa başladı.


Türkiye’deki değişimi tarif ederken, toplumun muhafazakârlaştığını ve bir anlamda sermayenin de “gerçek sahibine” yani Müslüman değerlere sahip kesime geçtiğini savunuyordu.


Bunun anlamı şudur:


“Artık güç bizde...”


TÜSİAD bu provokatif ve bölücü sözlere, seviyeli ama uzun bir cevap vermiş.


Ben olsam, tenezzül dahi etmez, iki cümleyle geçer giderdim.


“TÜSİAD üyelerinin büyük çoğunluğu Türk ve Müslüman değil mi? Yoksa yeni bir Müslüman sınıf mı yaratılıyor?”


Tabii ki devamı:


“Bu ülkenin gerçek efendisi olabilmek için ille de Müslüman ve Türk olmak, muhafazakâr değerlere sahip olmak mı gerekir?”

Haberin Devamı

* * *

Amerikalıların bir sözü vardır.


“Bir kişinin veya grubun gerçek karakterini mi öğrenmek istiyorsun? Eline güç ver, hemen anlarsın.”


MÜSİAD’ın eski başkanı Erol Yarar’ın bu nobran üslubu, son zamanlarda artık kendini saklamaya gerek dahi duymayan yeni bir zihniyeti teşhir ediyor.


Bu yeni üslubu hayatın her alanında görüyoruz.


Mesela meslektaşlarımızdan biri, “Tasfiye edilecek gazeteciler” listesi yapıyor.


Gerçi söylediği şeylerin çoğuna katılıyorum.


Ama, mesleğin kriterlerini saymak başka, o evsafa uymayan gazetecilerin tasfiye edileceğini tebliğ etmek başka bir şey.


Bu üsluptan anlaşılıyor ki, Türkiye’de artık bazı kişi ve kurumlar, kendilerini “memleketin gerçek efendisi” ilan edip, oradan tasfiye operasyonunu başlatmışlar.


Sadece iş dünyası ve medyada değil, belli ki, çok daha geniş çerçeveli bir “toplumsal tasfiye” planı uygulamaya konuyor.


Bir yanda “tasfiye edilecekler”, öteki tarafta “terfi edecekler” listesi.


Ülke artık sadece onların olduğuna göre, istediğini tutar, istediğini atar.


Bir zamanlar, çok eleştirdikleri “Ya sev, ya terk et” türü kişinin keyfine bırakılmış dışlama zihniyetini bile aşmışlar, onun yerine “Sevsen de sevmesen de terk edip gideceksin arkadaş” kafasına gelmişler.

Haberin Devamı


“Milletin yeni efendisinin”
yeni “anayasal vatandaşlık” anlayışı işte budur.

* * *

Madem böyle tasfiye listeleri hazırlanmaya başladı.


Hadi gelin hep birlikte, bir“memlekette kalabilecekler listesi” hazırlayalım.


Kimin koluna sarı yıldız pazubendi takılacak hep birlikte tayin edelim.


*
 
Ülkenin demokratikleşmesi için sadece askeri vesayetin kalkmasının yeterli olacağına inananlar kalacak. Askeri vesayetin yerine başka vesayet türleri geçiyor diyenler tasfiye edilecek.


*
 
Ergenekon davasındaki uygulamaları kayıtsız şartsız, hiç “amasız” destekleyenler, bir yıldır içerde yatan insanlar, hayatını kaybeden insanlar için, “Canım geçmişte bize de yapılmıştı” diyenler kalacak. İnsan hakları ihlalleri var, hukuk ihlal ediliyor diye eleştiri getirenler tasfiye edilecek.

Haberin Devamı


*
 
Demokrasiyi tarif etme hakkını sadece kendinde gören, kendinden başka kimseye yaşama hakkı tanımayan güya liberaller kalacak. Demokrasi sadece sizin tarifinizden ibaret değil diyenler tasfiye olacak.


*
 
“Tasfiye edilecek” insanlarla ilgili her tür sözde belgeyi, sızdırılmış ifadeyi vicdanı sızlamadan manşetine koyanlar, yüzlerce yeni ‘andıç’a imza atanlar kalacak. Ama “Şuraya da dikkat etmek gerekir” diyen gazeteciler tasfiye edilecek.


*
 
İktidara kayıtsız şartsız destek verenler kalacak. Haklı bile olsa itiraz etmek için parmağını kaldırma cesareti gösterenler tasfiye edilecek.


*
 
Muhafazakârlar kalacak, olmayanlar veya kendine muhafazakâr diyenlerin, muhafazakârlık lisansı vermedikleri tasfiye edilecek.

Haberin Devamı

* * *

Bir ülkede böyle çeteleler tutulmaya, tasfiye listeleri hazırlanmaya başladığı zaman, bunun bir adım ötesi kapı işaretlemektir.


Zaten bazı meslektaşlarımız şimdiden kapı işaretlemeye başladılar.


Gammazlama mevsimi çoktan açıldı.


İşte böyle kapı işaretleye işaretleye, tasfiye listeleri hazırlaya hazırlaya, bazı isimlerin karşısına çarpı koya koya demokrasi açılımı yapıyoruz.


Muhafazakâr demokrasinin altın çağı başlıyor.


Hayırlara vesile olsun...

Yazarın Tüm Yazıları