Ya nefret edersin ya hastası olursun

SABAHLARI kalktıktan sonra ilk iş olarak pencereyi açıp doğan güneşe doğru "Lay lay lom...

Yaşamak ne güzel... Hayatı seviyorum" filan diye şarkılar terennüm edenlere acayip uyuz olurum.

Çünkü ben "Yataktan kalktıktan en az üç buçuk saat sonra hayata intibak edebilenler" tarikatının azılı bir müridiyim.

Buna acı gerçeğe rağmen...

Sabah saatlerinde...

Yani en nemrut anımda...

Bir özel gösterimde izlemek durumunda kaldığım Ezel Akay’ın "Karagöz Hacivat: Neden Öldürüldü?" filminin hastası oldum.

Ama filmi izlerken şu soruyu sormadan da edemedim:

"Acaba bu filme herkes benim gibi hasta olabilir mi?"

Cevabım şuydu:

Bazıları "Geldük / Gittük" tarzında olan o tuhaf lehçeyi acayip yadırgayacak, "Hiçbir şey anlamadık" diyecektir.

Bazıları "Ulan bu gerçek Karagöz-Hacivat hikáyesine hiç benzemiyor" diyecektir.

Bazıları "Böyle Kızılderili reisi gibi Orhan Gazi mi olur?" diyecektir.

Bazıları "Beyaz kötü, Haluk Bilginer şahane" filan tarzında yorum yapacaktır.

Bazıları hikáyenin çerçevesine itiraz edecektir.

Yani...

Bazıları bu filmden nefret edecektir.

Ama benim gibi bazıları ise...

Hiç bunları dert etmeyecekler ve kendilerini bizim 14. yüzyılımızdan kopup gelen bu sevimli masalın kollarına bırakacaklardır.

Eğer böyle yaparlarsa...

Şahane kostümlerin, enfes görüntülerin, müthiş zekice esprilerin, iyi oyunculukların, harika müziğin tadını çıkarma fırsatı bulabilirler.

Filmin gösterime girmesine daha bir hafta var.

Bekleyip göreceğim:

Bakalım bizim tarikatın müritleri ne kadarmış?

Vadi’ye benim de bir hizmetim oldu

"KURTLAR Vadisi’nden Unutulmaz Replikler" adlı çok faideli kitabı inceleyip, onlarca tumturaklı lafı okuyunca dayanamamış, ben de Polat Alemdar’a şöyle ağır, oturaklı, manalı bir laf önermiştim.

Geçen ekim ayında "Polat Alemdar İçin Tumturaklı Söz Önerisi" başlığıyla yazdığım tumturaklı söz şuydu:

"Ölümden korkup da sonunu sayan / Ölür gider yár koynuna giremez."

Karacaoğlan’dan apardığım bu "tumturaklı söz", görüyorum ki Vadi’ye girmiş.

"Kurtlar Vadisi Irak" filminin tanıtımlarında mutlaka görmüşsünüzdür.

Filmin ana sloganı şu:

"Sonunu Düşünen / Kahraman olamaz."

Ne dersiniz?

Kendime küçük de olsa bir pay çıkarmakta haksız mıyım?

O karikatüristler dini bütün Hıristiyan mı?

ADAM herhangi bir dine inanmıyor.

Kendisini Müslümanlık kadar Hıristiyanlığa da uzak hissediyor.

Hatta "kutsal"ı tanımıyor, saçma buluyor.

Ve işte böyle biri, tutup İslam’ın Peygamberi hakkında saldırgan karikatürler çiziyor.

Peki böyle bir adam için sırf Hıristiyan toplumunda doğdu diye "Hıristiyan" mı diyeceğiz?

Görüyorum ki içimizden bazıları böyle düşünüyor.

"Batılı" dendiğinde bazılarımızın aklına hemen "Hıristiyan" geliyor.

Oysa köprülerin altından çok sular aktı.

Batı dünyasında Hıristiyanlık çok geriledi.

Bunun yerine uzun bir süredir "inançsızlık" daha egemen.

O halde gelin...

Kafalarımızda yer etmiş "Batılı eşittir Hıristiyan" anlayışından vazgeçelim.

Karikatüristleri protesto ederken "Hazreti İsa sizden utanıyor" filan tarzı pankartlarla etkili olacağımızı zannetmeyelim.
Yazarın Tüm Yazıları