Ya isimsiz sokaklar?

Ardından da bu bilgilerin o sokağın girişine yazılarak kent hafızasının, kültürünün oluşturulmasını...
“Her sokak bir tarihtir” vurgusu, tarihi “isimsiz” kaybolan sokakları da getiriyor aklıma.
* * *
Ankara’da sokak isimlerin tarihi 15 yıldır yaralıdır.
Oldu-bitti isim değişiklikleriyle...
Ayrıca Ankara’nın yaralı sokakları da vardır.
Mesela Bahçelievler 15. Sokak.
O sokaktaki 56 numaralı apartmanın giriş katındaki 2 numaralı dairede 7 genç öldürüldü.
Otuz bir yıl önce, 9 Ekim 1978’de. En acımasız, en vahşi, insanlık dışı bir cinayetle.
O sokağın tarihi de kent hafızasında yer almalı.
Belki Yaralı Sokak adıyla...�
* * *
Profesör Dr. Bülent Nuri Esen, Emek Mahallesi 63. Sokak’ta oturuyordu.
“Nerede hürriyet varsa, orada çeşit var, renk var, başkalık var, farklılık var, yenilik ve ilerilik var” diyen hukukçu bilimadamı.
O sözüyle yer alsa Esen Sokak’ta...
* * *
Bir okurumuzla karşılaştım geçenlerde oralarda, 62. Sokak’ta. Selam verdi ve hemen girdi gönlündeki konuya:
“Bu sokak kurulduğunda, 70-80 yıl önce, iğde ağaçları vardı baştan başa, ama hiç kalmadı. Yeniden dikilse fena mı olur...”
Dikilse, İğdeli Sokak olsa, adıyla, kokusuyla, tarihiyle Esen Sokak’a yaslansa.
* * *
Güven Hastanesi’nin karşısındaki el kadar parkını yıllarca koruyan, yıktırmayan sokağın adı Vefalı Sokak, mesela.
Ya Emek 64. Sokak’ta en az çeyrek asırdır, aynı köşede kışın haşlanmış, yazın patlamış mısır satan ak sakallı amca.
Öğle, ikindi, akşam namazını 4 mevsim-haftada 6 gün boyunca küçük tezgahın yanında kılan, kısa süre önce boğuştuğu kanseri mahallenin de desteğiyle atlatan...
Mısırcı Amca Sokağı?
Sanırım, böylesi nice isimsiz sokağın da tarihine, ismine kavuşmasının zamanıdır.