WAPC Kongresi

Oktay EKŞİ

Biz gazetecilere kim neyi anlatsa -veya haber verse- onun o günün ‘‘en önemli olayı’’ olduğunu sanır.

Hoş gazeteciler de kendi buldukları haberler için aynı şekilde düşünür ya...

Neyse konu o değil.

Belki buna benzer bir sübjektif yargı sonucu, belki gerçekten çok önemli olduğu için öyle gördüğümüz bir olayın arifesindeyiz.

Anlatalım:

Bu cumartesi yani ayın 19'unda İstanbul'da Dünya Basın Konseyleri Birliği'nin (WAPC) Yedinci Dünya Kongresi, Hotel Ceylan Inter-Continental'de yapılacak bir törenle açılacak.

Kongre saat 10.00'da başlayacak. Bizzat Sayın Cumhurbaşkanı iştirak edecek ve 32 ülkeden gelen 80 kadar yabancı delege ve 150 Türk gazetecisi kongre üyesi (delege) sıfatıyla çalışmalara katılacak. TBMM Başkanı ile Başbakan da delegeler onuruna birer akşam yemeği verecekler.

Göründüğü gibi olayın önemini ortaya koyan tarafları var. Sadece o değil bir ‘‘uluslararası’’ boyutu da mevcut.

Ama bunlar konunun dış yüzüyle ilgili.

Bir de içyüzü var:

Anımsar mısınız? Üç yıl önce mart ayında Türk Silahlı Kuvvetleri, Kuzey Irak'a girip oradaki birçok PKK yuvasını da darmadağın ettiği zaman dış basında inanılmayacak kadar taraflı, gerçeğe aykırı, hatta iftira nitelikli yanlış haber yayınlanmıştı. Hatta Türkiye'yi ‘‘köpek’’ gibi gösteren karikatürler çıkmıştı.

İşte Türk Basın Konseyi o zaman, ‘‘Peki ama başka ülkedeki kişilere, kurumlara hakaret edercesine yayın yapanları şikâyet edecek bir mekanizma niye yok?’’ diye harekete geçti. Böyle bir mekanizma kurulmasını Dünya Basın Konseyleri Birliği'ne önerdi.

Öneri ilgi gördü. İlgi görmesi hiç beklenmedik bir yerden, merkezi Amerika'da bulunan bazı gazeteci örgütlerinden tepkilere yol açtı. Özellikle Dünya Basın Özgürlüğü Komitesi (World Press Freedom Committee) ile Amerikan Gazete Editörleri Derneği (American Society of Newspaper Editors) (ASNE) bu tür meselelerle kendilerinden başka kuruluşların uğraşmasını kabul edemediklerini gösterircesine Türk Basın Konseyi'ne kızdılar. Hatta ASNE Genel Sekreteri, terbiye sınırlarını aşan (tabii cevabını aldığı) bir mektup gönderdi. Derken olay ilerledi. Söz konusu örgütler baktılar ki olay ilerliyor, tepkilerini artırdılar.

Şimdi bu kongrede sınır aşan yayınlar eğer şikâyet konusu olursa, bu şikâyetin yapılacağı bir mekanizma kurulmalı diyenlerle aksini savunanlar görüşlerini ortaya koyacaklar.

Ve... Bizler de doğru olan neymiş göreceğiz.

---