Vitrin isimleri süs olarak kaldı

SİYASİ partilerin vitrine koyduğu isimler epey tartışma konusu olmuştu. Seçim yaklaştıkça tartışmalar yoğunlaşırken, vitrine konan yeni isimler de şimdiden unutulmaya başladı.

AKP’ye baktığınız zaman Başbakan Tayyip Erdoğan, tartışmasız vitrinin ana unsurunu, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de yardımcı unsurunu oluşturuyor. Gül, Başbakan’la ve Başbakan’sız neredeyse tüm parti mitinglerini ve toplantılarını dolaşıp, kendisinin nasıl mağdur edildiğini, nasıl olup da Cumhurbaşkanı seçtirilmediğini anlatıyor.

Anayasa Mahkemesi’nin son kararından sonra "haksızlık etmişim" dedi ama belli ki seçime kadar mağdur edebiyatı devam edecek ve bunun başaktörlüğünü yine Abdullah Gül yapacak.

Gül, televizyon ve gazeteleri teker teker dolaşıp, kendisinin halk çocuğu olduğu için seçtirilmediğini söylüyor ve ardından "mitinglere, toplantılara baktığınız zaman halkın beni Cumhurbaşkanı olarak istediğini görüyorsunuz" diyor.

Bizce Cumhuriyet mitinglerinde doğrudan Gül’ün adaylığı değil, dayatmayla çıkan AKP’nin adayı hedefti. Ancak Gül’ün son söylemlerinden sonra bizce bu kesimlerin hedefi artık Gül olmaya başladı. O nedenle ne kadar kendini mağdur göstermeye çalışıp sempati toplamaya gayret gösterirse, kendisine olan tepkiyi de artık büyütüyor.

Gül, her şeyden önce, asker kökenliler dışındaki, tüm geçmiş Cumhurbaşkanlarımıza, kendisini mağdur göstereceğim derken, büyük haksızlık etmiş oluyor....

Kısacası, vitrin olarak Erdoğan ve Gül AKP’nin başaktörleri. Ekonomide baktığınız zaman ise "eskinin devamı" teması üzerinde durulmasına rağmen, özellikle Devlet Bakanı Ali Babacan’ın vitrine çıkmadığını görüyoruz. Parti kararı mıdır bilmiyoruz ama ekonomiyle ilgili toplantılara daha çok Londra’dan transfer Mehmet Şimşek katılıyor. Şimşek, seçim bildirgesinin ekonomi bölümünün yazımına katıldı ama DPT kökenli birçok milletvekili adayı da aynı çalışmalara katıldı. Kaldı ki bildirgenin büyük bölümü DPT tarafından hazırlandı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın son dönemde, özellikle seçim konuşmalarında fazla ekonomiye girmemesini parti kararı olarak tahmin ediyoruz ama Ali Babacan’ın sadece çıkan veriler üzerine açıklamalar yapıp, seçim toplantılarından geri durması, bize ilginç geliyor.

CHP’NİN EKONOMİ VİTRİNİ KORKUTUYOR

AKP’nin vitrinine, sol kanattan diye konulan Ertuğrul Günay ve Zafer Üskül gibi isimleri ise sadece CHP’ye saldırı demeçleriyle basında görebiliyoruz. Belli ki işin özüne dönük, ne yapılacağına ilişkin oturup da partiyle, Başbakan’la tartışıp, mutabık kalmamışlar.

MHP’ye baktığınız zaman ise ekonomiyle ilgili Oktay Vural ve Doğan Cansızlar’ın vitrinde olduğunu görüyoruz. Bizce bu isimler MHP’nin özellikle piyasadaki sekter imajını düzeltmek için seçilen doğru isimler. MHP Lideri Devlet Bahçeli ise ne siyasi, ne de ekonomik konularda mitingler dışında zaten fazla bir şey konuşmuyor ve bunu bir strateji olarak kararlıkla izliyor.

CHP’ye gelince Lider Deniz Baykal, tartışmasız vitrinin ana unsuru olmaya devam ediyor.

Ekonomiyle ilgili olarak ise başarılı bir vitrin sergilemesi olduğunu görmüyoruz. Örneğin geçen gün Petkim’in satışıyla ilgili olarak CHP adına Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Oyan, partisinin iktidara gelmesi durumunda "Petkim’in özelleştirme sürecinin durdurulması ve devir işlemlerinin tamamlanmaması için gerekeni yapacaklarını" söylemiş. Bu da yetmemiş, yazılı açıklama yapıp, Petkim’in zamanlaması ve uygulaması bakımından şaibeli bir özelleştirme işlemine konu olduğunu öne sürmüş. Bizce söylem hiç doğru değil...

Bizce bu tür söylemler ve devletçiliği ile bilinen isimlerin verdikleri demeçler, piyasada CHP’ye ilişkin giderilmeye başlayan, "piyasa düşmanlığı" korkularını hortlatıyor. CHP’nin artık vitrine koyduğu piyasa dostu söylemleri ve geçmişteki başarılı uygulamaları ile bilinen yeni isimlerini vitrinde öne çıkarmaya başlaması lazım. Aksi takdirde piyasa üzerinde eski anlayışın devam ettiğini gösteren isimler ve demeçler, artık CHP’ye zarar veriyor.

CHP Lideri Deniz Baykal’ın piyasa ekonomisine yakın durması, küreselleşme içinde yapılacakların belli olduğunu düşünmesi yetmiyor, vitrini de artık buna göre dizayn etmesi gerekir.
Yazarın Tüm Yazıları