Virüs değil insan sorunu...

O an zaten tavuktan yanaydım.

O "insandan" yana değil.

Tavukları, horozları, ördekleri, kazları canlı canlı ateşe atan ve o hayvanlar ateşin içinden kaçmaya çalıştıkça tutup tutup tekrar ateşe atan o insanlardan yana olamam.

Onlar gibi "insan" sayılacaksam, tavuk olurum, ördek olurum, hindi olurum, kuş olurum...

Ama öyle "insan" olmak istemem.

*

Bence virüs var, tamam.

Ama asıl sorun "insan" sorunu...

Aklı olan, mantıklı, donanımlı, işini bilen, görevini yapan, bilinçli, insanlığa saygılı, vicdanlı...

Kuşlar -elbette bilmeyerek- gribi kuzey steplerinden alıp getirdiler de, bu ülkeyi yöneten insanlar bildikleri halde bu pis salgının ilacını getiremediler.

Bakın; grip virüsü göçmen kuşların savunma sistemidir. Kuzeyde kuş üreme alanlarını istila eden yırtıcıların çoğalmaması ve kuş yavrularının tümden tükenmemesi için doğanın müthiş bir denge sistemidir bu.

Hayvanlar yavrularını koruyorlar da peki biz niçin yavrularımızı koruyamadık?..

Çünkü "insan" sorunudur bu.

İşte; ilacını getirmemişler, camilerde "Hutbe okunacak" diyor Başbakan...

Sağlık Bakanlığı’nın, Tarım Bakanlığı’nın, Çevre Bakanlığı’nın ne kadar bilinçsiz insanlarla doldurulduğunu... Bürokratların, uzmanların, görevlilerin ne kadar bilgisiz ve beceriksiz olduğunu görüyorsunuz.

Güneydoğu Asya’dan sonra kuş gribinden insanların öldüğü tek ülkenin Türkiye olması rastlantı değil...

Bildikleri tek şey; çevrede ne kadar canlı varsa yok etmek...

*

Onu dahi "insan" gibi yapamıyorlar.

Canlı canlı ördekleri, kazları, horozları ateşe attılar. Televizyonların başındaki Türkiye’den sanki çığlık yükseldi...

Hayvanlar tüyleri, kanatları, kafaları yana yana kaçmak istediler. Yakalayıp yeniden attılar ateşe ve çırpına çırpına yandılar.

İyi bakın; minik çocuklarımızı ateşe atan zihniyetti o.

Yaşama saygısız, duygusuz, vicdansız, bilinçsiz, sorumsuz, akılsız, mantıksız ve acımasız...

Muhterem karım "Yüzün tavuk gibi oldu" dedi...

Olurum...

Ördek olurum, tavuk olurum, kuş olurum...