IMF'ye bütçe kararlılığı yetmeyebilir

BAŞBAKAN Abdullah Gül'ün çabalarıyla, bütçe ve program çalışmalarında belli bir noktaya gelindi. Bu haftaki toplantıda Gül, alınacak önlemleri dinleyerek, gereken diğer kararların da alınmasını istedi.

Bürokratlar, hafta sonunda da çalışıp, yüzde 6.5'luk faiz dışı fazla için gereken önlemleri tamamlayacaklar. Önlemlerin aldığı son şekil, 28 Şubat'ta toplanacak Yüksek Planlama Kurulu'na (YPK) sunulup, son şeklini alacak. Başbakan Abdullah Gül, ‘‘kararlılık mesajı’’nı güçlendirmek için faiz dışı fazlanın yüzde 6,5'in üzerinde belirlenmesini istemiş. Gül'ün YPK toplantısı sonrası, büyük ihtimalle yüzde 6.7 gibi bir faiz dışı fazla rakamını ve alınması kararlaştırılan önlemleri bizzat kamuoyuna açıklamayı istediği öğrendik.

Gül Başkanlığında yapılan son toplantıda faiz dışı fazla rakamını bulabilmek için 10 katrilyonu bulan yatırım ödeneklerinde tasarrufa gidilmesi kararlaştırılmış. Bu yıl ilk kez dış proje kredileri ile yapılan yatırımların içerden karşılanan bölümleri de bütçe içine alınacağı için, bu rakam 10 katrilyonu bulmuştu. Şimdi hem dış proje kredili yatırımlarda, hem de iç yatırımlarda tasarrufa gidilecek.

Aynı toplantıda gelir tahminlerinin de yeniden gözden geçirilmesi istenmiş. Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü her yıl, gelir tahminlerini önce düşük gösterip daha sonra yükseltir. Bu yıl da aynı şey olacak. Ancak büyütülecek gelir rakamlarını bile, Gelirler Genel Müdürlüğü'nün mutlaka tutturacağı rakamlar olarak görebiliriz.

Peki 28 Şubat'taki YPK toplantısından sonra yapılacak açıklamalar ve bunların niyet mektubu taslağına girmesi, IMF Türkiye Heyetinin 4. gözden geçirme çalışmaları için Ankara'ya gelmesine yetecek mi?

Bizce yetecek. Yetecek ama burada yapılacak görüşmelerin sadece bütçe ve program dengeleri ile sınırlı kalmayacağı da çok açık.

Her şeyden önce Başbakan ve bakanların, ‘‘Yargının işi’’ dedikleri Pamukbank olayının çözülmesi gerekiyor. Pamukbank'la ilgili sorunun çözülmesi, aynı zamanda Yapı ve Kredi Bankası sorununun çözülmesi, son olarak da IMF'nin bu olayın üzerinde durma nedeni olan ‘‘Sektörde likidite problemi olan banka kalmaması’’ ilkesinin hayata geçirilmesine neden olacak.Yani Pamukbank olayı çözülmediği takdirde, IMF'nin 4. gözden geçirme çalışmaları tamamlanamayacak.

Aynı şekilde atıl istihdam konusunun da çözülmesi lazım. Bütün bunlar 4. gözden geçirme için verilen sözler. Hükümet ‘‘nasıl olsa Haziran sonuna kadar emekli olacaklarla daha önce belirlenen rakama ulaşılır’’ diyor ama ne emekliliği özendirici ek önlem getiriyor, ne de bu konuda başka bir adım atıyor. Bizce bu konuda da IMF'nin tavrı Hükümetinki kadar rahat olmayacaktır.

Kısacası; IMF Heyetine sadece bütçede yüzde 6.5'luk faiz dışı fazla rakamını ortaya çıkaran yeni bütçe ve program dengesi yetmeyecek gibi gözüküyor. IMF'nin gözlemi şu ki; Hükümet ‘‘Programı sürdürmek’’ adına politika kararlılığı içinde değil de ‘‘Sadece 4. gözden geçirmeyi tamamlamak için önlem alma’’ derdinde.

Yani sosyal güvenlik reformu, gelirler politikası, vergi politikası, istihdam politikası, bankacılık reformu, yatırım politikası gibi temel konularda Hükümetin radikal kararlar alıp, programı devam ettirmek yönünde daha güçlü mesajlar vermesini bekliyorlar.

Beklentimiz o ki; IMF heyeti bütçe ve program için alınacak önlemlerden sonra Ankara'ya gelecek ama buradaki görüşmeler o kadar rahat geçmeyecek.

Hem Merkez Bankası, hem de JP Morgan'ın yaptığı araştırmalara göre Hükümetin ekonomi politikalarına olan güven azalıyor, enflasyondaki düşüşe inanan sayısı azalıyor. IMF'in Hükümetten beklediği ‘‘politika kararlılığı’’ aynı zamanda azalan güvenin yeniden oluşturulmasına da katkı sağlayacak.
Yazarın Tüm Yazıları