Irak muhalefeti içinde Kürtlerin ağırlığı azalıyor

KÜRT devleti konusundaki tartışmaların Kürt düşmanlığı söylemlerini ateşlemesi, bilinmezlerin bu kadar çok olduğu bir ortamda belki doğaldır ama kabul edilebilir değil.

Bilinmezleri aydınlatmak için araştırmaları derinleştirmek yerine çok bilinen kalıpları tekrarlamanın anlamı yok. Hele bu konuyu seçimler öncesi siyasi malzeme yapmak çok ayıp.

Kürtler, Irak nüfusunun bir parçası, muhalefetin etkili bir kanadıdır. Ama Irak'ta rejim değiştirecek güçte bir dinamiği harekete geçirebilmek için ülkede yaşayan ya da baskılar yüzünden yurt dışına kaçmak zorunda kalan Arap, Kürt, Türkmen ve Asuriler ile onların çeşitli siyasi akımlarının uzlaşma noktasının bulunması gereklidir.

Nitekim, Hazırlık Komisyonları toplantılarında Araplar ve Türkmenlerin yeterli bir biçimde temsil edilmemeleri sorun yarattığı için muhalefet kongresi bir türlü toplanamıyor.

* * *

MUHALEFET çevrelerinden son aldığım haberlere göre, Kürtler muhalefet içindeki ağırlıklarını kaybediyorlar.

On gün önce Londra'da yapılan bir toplantıda, muhalefetin güçlü kanatlarından Şiiler, federasyon istemediklerini açıkladılar.

Irak'ın başkentinin Bağdat olduğunu söylediler. Kerkük ile ilgili başkent iddiaları için 'kimse rüya görmesin' dediler.

Irak Ulusal Konseyi Başkanlık Meclisi üyesi Ahmet Çelebi, 13 Ekim'de Kanada'da Türkmenler, Kürtler, Asuriler, Şii ve Komünistler ile bir araya geldiği toplantıda, etnik temele dayalı bir federasyon istemediklerini söyledi.

Irak muhalefetinde, Saddam sonrası ile ilgili bölgelere yani vilayetlere dayalı, mahalli yönetimlerin yetkilerinin artırıldığı bir federal yapı görüşü ağır basıyor.

Barzani'nin Kerkük ile ilgili iddiaları hakkında kendisine sorulan bir soruya Ahmet Çelebi'nin verdiği yanıt şöyle: 'Kerkük bütün Iraklılarındır. Verilen demeçler sadece bir tarafın görüşüdür ve yeni Irak'ın görüşünü temsil edemez.'

Arıca muhalefet grupları arasında yeni bir yaklaşım da ortaya çıkmaya başladı.

Buna göre, 'Biz dışarıda, yeni Irak'ın sistemini tüm ayrıntıları ile tartışmaya yetkili değiliz. Irak halkının iradesi bizim toplantılarımıza net olarak yansımıyor. Irak'ta Saddam sonrası bir Kurucu Meclis oluşturulur, bu konuları orada tartışır sonuçlandırırız' deniyor.

Özellikle liberal ve milliyetçi Arap muhalefet bu görüşte.

Çelebi'nin bu toplantıda dile getirdiği bir konu var ki, bence çok önemli. Çelebi, 'Yeni Irak, Türkiye ve İran başta olmak üzere tüm komşularla çok iyi ilişkiler içinde olmalıdır' diyor.

* * *

SADDAM yönetimi ile iyi komşuluk ilişkilerini gölgelememek adına Türkiye, Kürtler ve Türkmenler dışındaki muhalefet ile ilişki kurmuyor.

Bu tutumdan vazgeçmenin zamanı gelmedi mi? İyi komşuluk ilişkileri evet ama Bağdat, savaş tehlikesini ortadan kaldırmak için Türkiye'nin önerilerini kaale alıyor mu?

O zaman, Kürtler ve Türkmenler ile birlikte diğer gruplarla da temas halinde olmanın ne sakıncası olabilir?

Kuzey Irak'ta, Irak halkına rağmen, Irak muhalefetine rağmen ve İran, Türkiye gibi komşu ülkelere rağmen bağımsız bir Kürt devleti adımının atılamayacağını göstermek için muhalif gruplar ile daha yakın temasın faydası var, zararı yoktur.
Yazarın Tüm Yazıları