Peşin paraya vergi indirimi yok mu?

BİR mağazaya alış-veriş yapmak için gittiğinizde, sıra ödeme yapmaya geldiğinde, taksitle değil peşin ve nakit olarak ödeme yapacağınızı belirttiğiniz zaman, genellikle yüzde 10-15 oranında indirim yapılıyor. Hatta bazı mağazalarda, bu yönde duyurular bile yer-alıyor.

Vatandaş da, bir düşünüp hesabını yapıyor ve sağlanan peşin ödeme indirimi cazip ise, parasının olması halinde, taksit talebinde bulunmayıp, ödemenin tamamını nakit olarak yapıyor.

Peki, son zamanlarda yüzde 50-60 civarında faizle, borç para toplayan devlet, ‘‘Vergi Barışı’’ yasasından yararlanmak suretiyle, Haziran 2004'e kadar 9 eşit taksitte ödeme yapacak olanlara, taksitle değil de ‘‘peşin olarak’’ ödeme yapmaları halinde, niye indirim yapmıyor?

DEVLETİN LEHİNE

Hatta sadece ‘‘Vergi Barışı’’ nedeniyle yapılan ödemelere değil normal gelir vergisi, kurumlar vergisi, motorlu taşıtlar vergisi gibi vergilerin, taksitle değil de peşin ödenmesi halinde, ‘‘peşin ödeme indirimi’’ adı altında bir indirim niçin yapılmıyor?

Bu öneriyi okuyanlar ‘‘şimdi vergide indirim de nereden çıktı?’’ diyebilirler. Ancak, oturup hesap yaptıklarında, yıllık yüzde 50-60 civarında faizle borçlanan devletin, 15 ayda ya da 9 ayda vergisini ödeyecek olanlara, bu vergiyi bir defada peşin ödemeleri durumunda, yüzde 15-20 bilemediniz yüzde 25 civarında indirim yapması halinde, ciddi bir avantaj elde edecektir. Daha açık bir anlatımla, borçlanma maliyeti azalacak, bunun da enflasyona, yatırımlara ve piyasadaki canlanmaya, olumlu etkisi olabilecektir.

Ne dersiniz, düşünmeye değer mi?

Anayasa ve vergiler


SON zamanlarda, vergi yasalarında yapılan değişikliklerin çoğu, ‘‘Anayasaya aykırı’’ bulunan bazı maddeler nedeniyle, Sayın Cumhurbaşkanı'nca, veto ediliyor. Onay için bir süre önce köşke gönderilen son vergi düzenlemeleri de, bu açıdan incelendiğinde, Anayasa'ya aykırı bazı maddeler göze çarpıyor. Örneğin;

Ücretlilerde vergi indirimi: Vergi mahsup ve iadesine tabi tutulacak mal ve hizmet alımlarını tespit etmeye... Maliye Bakanlığı yetkili kılınmış. Oysa, Anayasa'nın 73. maddesinin son fıkrasına göre, bu yetki Bakanlar Kurulu'na ait.

Kuyumculara maliyet artırımı: Altın alım-satımı ve imali ile uğraşanların, satış tarihindeki has altın değeri ile satılan mamulün has altın maliyet bedeli arasında oluşan farkı, maliyet bedeline ilave etmeleri öngörülüyor. Oysa, Anayasa'nın 73. maddesinin birinci fıkrasında ‘‘Herkesin mali gücüne göre vergi ödemesi’’ öngörülmüş, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, bu yolla vergi yükünün, ‘‘adaletli’’ ve ‘‘dengeli’’ bir biçimde dağılımının sağlanması amaçlanmıştır. Bu nedenle, yalnızca kuyumcuların enflasyondan doğan kazancının vergi dışı bırakılması, verginin ‘‘genellik’’ ve ‘‘eşitlik’’ ilkeleri ile çeliştiği için, Anayasa'ya aykırı bir görüntü sergiliyor.

Asya Kalkınma Bankası tarafından 2003 yılında ülkemizde yapılacak yıllık toplantı nedeniyle, bu bankaya ve temsilciliklerine yapılacak teslim ve hizmetler, KDV'den müstesna tutulmuş. Toplantıya ilişkin teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisna uygulanacak miktara ilişkin alt sınır belirlemeye de Maliye Bakanlığı yetkili kılınmış. Oysa, Anayasa'nın 73. maddesinin son fıkrasına göre, Maliye Bakanlığı'nın; istisnanın konusunu ya da miktarına ilişkin alt sınırı belirleme yetkisi yok!...

Özetle, son vergi yasası da, ‘‘Anayasa'ya aykırı’’ bazı hükümler nedeniyle, im-zalanmayıp geri çevrilirse, hiç sürpriz olmasın...
Yazarın Tüm Yazıları