Dünya Bankası‘kenara ittik’ diye sert çıktı

DÜNYA Bankası üye ülkelerin sektörel sorunlarının çözümlerini destekler.

IMF ise makro ekonomik istikrarın oluşturulması ve korunması peşindedir. Amaçları farklı da olsa, bu iki kuruluş eşgüdüm içinde çalışır. Birbirlerinin ayağına basmaz, aksine birbirlerini desteklerler.

İlk kez IMF ve Dünya Bankası kamuoyu önünde birbirleriyle çatışır bir görüntü verdi. Bütçeye yönelik önlemleri IMF yeterli ve yerinde bulurken, Dünya Bankası, bütçenin Türkiye'nin sektörel sorunlarını ihmal ettiğini iddia ediyor. İki kurum arasında çok ciddi görüş ayrılıkları var.

TEZKEREYE BAĞLAMAYALIM

Görüş ayrılıkları her zaman olur. Bu çeşit anlaşmazlıklar kapalı kapılar ardında konuşulurdu. Şimdi, görüş ayrılıkları kamuoyu önünde tartışılıyor. Bu gelişmeyi komplo teorisi yaklaşımıyla Irak sorununa ve tezkere konusuna bağlamanın yanlış olacağını düşünüyorum.

Önce bazı gerçekleri gözden geçirelim. Dünya Bankası'nın üzerinde durduğu en önemli yapısal reformlardan biri tarım sektörünün doğrudan desteklenmesi ve ürün bazında fiyat sübvansiyonundan kaynaklanan dünya fiyatları ile içerideki fiyatlar arasındaki farkın kapatılmasıdır. Uygulama ilk kez geçen yıl başlamıştı.

Geçen yıl tarım kesiminin doğrudan desteklenmesi için bütçeden ayrılan paraların bir kısmı başka işlere harcandı. Ödemelerin bir kısmı bu yıla sarktı. Bütçeye bu yıl konan ödenek ancak geçen yıldan sarkan ödemeleri karşılayabilecek düzeyde tutuldu. Tasarruf tedbirleri çerçevesinde, bütçeye bu yıl için tarımın doğrudan desteklenmesine yönelik olarak yeni ödenek konmadı.

IMF, ‘ANLAŞIN’ DEDİ

IMF, bu yaklaşımı mali açıdan desteklediyse de, Türkiye'nin bu konuda Dünya Bankası ile mutabakata varması gerektiğini vurguladı. Tarım desteği için yeni ödenek konsa, IMF de karşısında yeni gelir önlemleri görmek isteyecekti. Hükümet bu yola gitmedi. Dünya Bankası'nı bir anlamda ihmal etti.

Konu, bütçenin Komisyon'da tartışılması sırasında çözülebilirdi. Hükümet buna da yanaşmadı. Kendisine bu konuda verilen mektupları önemsemedi. Sonuçta, Dünya Bankası konuyu kamuoyu önüne getirmeye karar verdi. Bir anlamda, IMF'yi de zor durumda bıraktı.

LYNN'İN BİLGİSİ VAR

Kararın Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chhibber'ın şahsi kararı olduğunu sanmıyorum. İçeriği tam olarak tartışılmamış olsa da, Dünya Bankası'nın bu çıkışı en azından Başkan Yardımcısı Lynn'in bilgisi dahilinde olmuştur. Dolayısıyla, sert açıklamanın Chhibber'ın kendi kariyerine yönelik şahsi bir girişimi olduğu görüşüne de katılmıyorum.

Hükümet, baştan beri Dünya Bankası'nı ihmal etmektedir. Başkan Yardımcısı Lynn'in birkaç ay önce Başbakan ve bazı bakanlara yaptığı ziyaretlerde Dünya Bankası'na ‘‘biz projelerimizi hazırlayalım, sizi çağırırız’’ mesajı verilmiştir. Dünya Bankası kendisini kenara itilmiş ve ihmal edilmiş hissetmektedir. Olayların gerisinde bu ruh hali vardır.

IMF'YE TAPIYORLAR

Dünya Bankası'nın ihmal edilmişliğinin arkasında yerlerinde kalacaklarından emin olmayan bürokratlar da olabilir. Bürokrasi için tapılacak kuruluş son dönemlerde IMF oldu. Çünkü, büyük paralar son dönemde hep IMF'den geldi.

Dünya Bankası Türkiye ekonomisi için IMF kadar önemlidir. Düne kadar Türkiye'den en büyük alacaklı Dünya Bankası'ydı. Bugün, bu yeri IMF aldı. Aklımızı başımıza toplayıp yarın IMF ile Dünya Bankası'nın göreli yerlerini yeniden değiştirmeye çalışmalıyız. Dünya Bankası'nı ihmal edemeyiz.
Yazarın Tüm Yazıları