Gürel'den komplo iddiası

Güncelleme Tarihi:

Gürelden komplo iddiası
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2002 12:37

Dışişleri Bakanı Gürel, AKP lideri Erdoğan'ın da dahil olduğu BM Kıbrıs planının başkalarını memnun etmek amaçlı olduğunu iddia etti.

Haberin Devamı

DışiÅŸleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs planıyla ilgili en büyük sakıncanın, Rum tarafına daha önce sızdırılması olduÄŸunu belirtti. Gürel, düzenlediÄŸi basın toplantısında, metnin zamanlamasının da Türk hükümetinin deÄŸiÅŸikliÄŸe gittiÄŸi ve Türkiye'de dış politika sorumlularının belli olmadığı bir döneme denk getirildiÄŸine dikkati çekti.Â

Başbakan Bülent Ecevit'in 1 Kasım'da Kofi Annan'a Türkiye'nin tutum ve kaygılarını ileten bir mektup yolladığını belirten Gürel, kendisinin de ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın 8 Kasım'da gönderdiği mesaja ertesi gün yanıt vererek, aynı noktaları vurguladığını kaydetti.  
    
'BAŞKALARINI MEMNUN ETMEYİ ÖNGÖRÜYOR'
   Â
''Ne yazık ki Rum tarafının metni daha önce ele geçirdiÄŸinin farkındayız'' diye konuÅŸan Gürel, Kıbrıs belgesiyle ilgili en büyük sakıncanın bu nokta olduÄŸunu vurguladı. Gürel, belgenin zamanlama açısından da sakıncalı bir dönemde ortaya konulduÄŸunu söyleyerek, ''Bu metin, adeta soruna taraf olan iki halkın çıkarlarını baÄŸdaÅŸtırmak için deÄŸil de baÅŸkalarını rahatlatmayıve memnun etmeyi öngören bir metin'' dedi.Â

Türk hükümetinin deÄŸiÅŸikliÄŸe gittiÄŸi bir dönemde bu belgenin sunulmasını eleÅŸtiren Gürel, ''En azından bu konuya yıllardır emek veren DenktaÅŸ'ın içinde bulunduÄŸu saÄŸlık koÅŸullarına saygı gösterme gereÄŸi duymadılar. Demek ki birilerinin Kıbrıs konusunu ÅŸu sıralarda bir ÅŸekilde çözüvermiÅŸ olmak gibi bir acelesi var'' diye konuÅŸtu.Â

RAPOR, ORTAYA KONULUŞ YÖNTEMİ VE AMAÇLARI AÇISINDAN KAYGI VERİCİ
   Â
DışiÅŸleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs'ta taraflara sunduÄŸu belgenin, zamanlama, ortaya konuluÅŸ yöntemi ve amaçları açısından bir bütün oluÅŸturduÄŸunu ve ortaya çıkan bu bütünün Türkiye için kaygı verici olduÄŸunu söyledi.Â

Gürel, düzenlediÄŸi basın toplantısında, adada iki tarafın da içinesinen ve DoÄŸu Akdeniz'de Türk-Yunan dengesini gözeten bir sonuca ulaşılabilmesi için Türkiye'nin benimsediÄŸi yöntemin doÄŸrudan görüşmeler olduÄŸunu, ancak ''doÄŸrudan görüşmeler, baÅŸkalarının takvimine göre sonuç vermediÄŸi için'', BM Genel Sekreteri'nin bu kez yeni bir giriÅŸimde bulunma ihtiyacı duyduÄŸunu söyledi.Â

Türkiye'nin, yeni bir giriÅŸimde bulunulacağını öğrenmesinin ardından, belge hazırlanırken göz önünde bulundurulması gereken ''olmazsa olmaz'' unsurlar konusunda BM'yi bilgilendirdiÄŸini ifade eden Gürel, bu çerçevede BaÅŸbakan Bülent Ecevit'in 1 Kasım'da Annan'a Türkiye'nin kaygılarını içeren mektup yolladığını, kendisinin de 8 Kasım'da ABD DışiÅŸleri Bakanı Colin Powell'dan mektup aldığını söyledi.Â

Powell'ın, mektubunda Türkiye'den, Annan'ın ortaya koyacağı belgeye olumlu bakılmasını istediÄŸini kaydeden Gürel, 9 Kasım'da Powell'a gönderdiÄŸi cevabi mesajda, birçok vesileyle Kıbrıs'taki çözümün hangi temel gereksinimleri karşılaması gerektiÄŸinin açıkça belirtildiÄŸini, dolayısıyla Türkiye'nin görüşünün planın içeriÄŸine baÄŸlı olacağını ifade ettiÄŸini söyledi. Gürel, Powell'a ve Annan'a gönderdiÄŸi mesajlarda ÅŸu ifadelerin yer aldığını söyledi:Â

''Metnin Rum tarafına sızdırılmasının yarattığı komplikasyonlar, baÅŸka deÄŸerlendirmeleri gereksiz kılmaktadır. Åžu andaki sorun, metnin karşılıklı fedakarlık gerektiren dengeli bir öneri mi, yoksa Türk tarafının zararına Rum tarafını tatmin etmeye dönük bir paket mi olacağıdır. EÄŸer ikinci seçenek geçerli olursa, DenktaÅŸ'ın böyle bir öneriyi kabul etmesine imkan olmayacak ve Türkiye Sayın DenktaÅŸ'ı destekleyecektir.''Â
   Â
BM BELGESÄ°NDEKÄ° SAKINCALI NOKTALAR
   Â
Gürel, BM belgesinin en büyük sakıncasının önceden Rum tarafıyla müzakere edilerek hazırlanmış olması olduÄŸuna dikkati çekerek, ''Bu metnin zamanlaması, ortaya konuluÅŸ yöntemi ve amaçları adeta bir bütünoluÅŸturmaktadır ve bu bütün Türkiye'yi ve KKTC'yi kaygıya düşürmesi gereken bir bütündür'' diye konuÅŸtu.Â

BM metninin, adadaki tarafların çıkarlarından çok ''baÅŸkalarını rahatlatmayı ve memnun etmeyi öngördüğünü'' kaydeden Gürel, belgenin zamanlamasını da eleÅŸtirerek, ''40 yıldır devam eden bir konuyu bir anönce çözmek konusunda acele edilmesi, herhalde AB takviminden kaynaklanıyor'' ifadesini kullandı.Â

Belgenin amacının ise ''sorun çıkarmadan, ama belki de sorunlar çözülmeden Kıbrıs'ın AB üyeliÄŸini saÄŸlamak'' olduÄŸunu söyleyen Gürel, bu belgenin müzakere edilip edilmeyeceÄŸine KKTC CumhurbaÅŸkanı Rauf DenktaÅŸ ile yeni hükümetin karar vereceÄŸini söyledi.Â

DenktaÅŸ ve yeni hükümetin belgeyi müzakere etmeye deÄŸer bulduklarıtakdirde görüşmeler yapabileceklerini söyleyen Gürel, metnin amaç, yöntem ve zamanlama açılarından son derece sakıncalı olduÄŸuna iÅŸaret etti.  Gürel, anayasal düzenleme, statü, dış temsil gibi konuların belki müzakereye deÄŸer bulunabileceÄŸini, ancak metin ve eklerde toprak ve göç konusuna iliÅŸkin bölümlerin hiçbir ÅŸekilde müzakereye deÄŸecek unsurlar olmadığını belirtti.  Â

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!