Yeni kırmızı çizgilerimiz (1): Ekonomi

SADECE askeri mülahazalarla çizilen kırmızı çizgilerin savaşların bile dijital yaşandığı bir dünyada fazla bir anlamı kalmadığı Kuzey Irak'ta yüzümüze çarpıldı.

Hemen sınırımızda cereyan eden ve ucu doğrudan ülkemize dokunan bir siyasi değişimi oturup seyretmemiz bizden beklenemez ama bizim de gerçekçi kırmızı çizgiler çizmemiz gerekir.

Ben bu çizgileri bugün ve yarın iki ayrı noktadan çizmeye çalışacağım:

1) Ekonomi: Güneydoğu'da gelir dağılımı,

2) Su: Dicle-Fırat/GAP.

Biz Kuzey Irak'taki olası gelişmeleri ebedi bir korkumuza bağlıyoruz: Ya Kuzey Irak'ta oluşacak bir Kürt devleti Güneydoğu'daki kendi Kürtlerimiz için de bir cazibe alanı haline gelirse? Ya Türkiye bölünürse? Bölünme ihtimali Kuzey Irak'ta kurulacak federe-Kürt devleti ile artmaz mı?

* * *

Bu sorulara cevap aramaya ekonomi ile başlayalım.

Ben diyorum ki, Kuzey Irak ekonomik olarak Güneydoğu'daki Kürtlerimiz için cazibe alanı haline gelirse, korkmakta büyük fayda var.

Güneyimizde yeni bir Irak Federasyonu kurulurken, ABD Kuzey Irak'taki zengin petrol yataklarını değerlendirmek ve bunlardan yararlanmak için bu bölgeye yatırım yapacaktır.

Irak'taki petrol üretiminin yılda 1.5 milyon varilden 6 milyon varile çıkması beklenmektedir.

Aynı zamanda bölge yeniden inşa edilecektir.

Bölgedeki insanları kazanmak için ABD'nin Kuzey Irak'a yeni organizasyon modelleri getirmesi, eğitim ve sağlık hizmetlerinin miktar ve kalite olarak artırılması, özgürlüklerin çoğaltılması da pekálá beklenebilir.

* * *

En muhafazakar ekonomistler bile bu dönemde Kuzey Irak'ta kişi başına milli gelirin 2.000 $'a ulaşmasını bir hayal olarak görmüyorlar.

Ülkemizin kişi başına milli geliri 2.800 $, ancak halkımızın %60'ı yıllık 600 $ ile yetiniyor.

En zengin %20'sinin kişi başına milli gelirinin ancak 900 $ civarında olduğu Güneydoğu'da kişi başına milli gelirin 400 $ olduğunu söylemek katiyen abartma olmaz.

* * *

2.000 $ (Kuzey Irak) /400 $ (Güneydoğu)= 5 misli fark demektir!

İşte Kuzey Irak'taki yeni kırmızı çizgimiz budur:

Güneydoğu'daki kişi başına milli gelir, Kuzey Irak'ta oluşacak kişi başı milli gelirin altına düşmemelidir!

Aksi halde Kuzey Irak'ta oluşacak düzen cazibe alanı haline gelir!

* * *

Türkiye ivedelikle Kuzey Irak'taki yeni gerçekleri hazmedip, oradaki gelişime olumlu katkıda bulunmalı, ticaret/ekonomi/inşaat alanlarında Kuzey Irak ile işbirliğine girmeli, Güneydoğu'daki işadamlarımızı ve işçileri bu bölgede oluşacak ekonomik faaliyetlerin aktif parçası yapmak için her türlü pazarlığı yapmalı ve teşviki uygulamalıdır.

Kürt insanımızın önündeki her türlü sosyal/psikolojik/hukuki engeller de hızla kaldırılmalıdır.

* * *

Yeni kırmızı çizgi öncelikle ekonomik bir çizgidir!
Yazarın Tüm Yazıları