Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de her yıl ocak ayının ilk pazartesi günü ve devam eden hafta boyunca gerçekleştirilen ''56. Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası'', bu yıl 5-11 Ocak günleri arasında gerçekleştirilecek. Hafta dolayısıyla, hastalıkla mücadele ve korunma yolları çeşitli etkinliklerle halka anlatılacak.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, halk arasında ''ince hastalık'' olarak bilinen verem hastalığı, dünyadaki enfeksiyon hastalıkları içinde en yaygın ve öldürücü hastalık olma özelliğini hala sürdürüyor.
Her yıl ortalama 8 milyon kişi hastalığa yakalanıyor ve 3 milyon kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor. Dünya nüfusunun 3'te 1'i, yani 2 milyar kişi türberküloz basili ile enfekte durumda. Yetkililer, bu rakamların, hastalığın daha uzun yıllar dünyada çok önemli bir problem oluşturmaya devam edeceği gerçeğini ortaya çıkardığını belirtiyor.
Verem; Afrika, Güney DoÄŸu Asya ve Batı Pasifik ülkeleri gibi sosyo-ekonomik durumu iyi olmayan ülkelerde daima çok yaygın ve öldürücü olma özelliÄŸini koruyor. Ancak 1990 yılından sonra DoÄŸu Avrupa'da da hastalıkta artma görülüyor.Â
TÃœRKÄ°YE'DEKÄ° DURUM
Türkiye'de 1950'li yıllarda görülme sıklığı çok yüksek olan hastalık, o yıllarda ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alıyordu. Türkiye'de 1952 yılında baÅŸlatılan yoÄŸun çalışmalar kısa sürede etkilerini gösterdi ve önce verem nedeniyle ölümler, bunu takiben de hastalığın yaygınlığı hızla azaldı.Â
Verem nedeniyle ölüm oranı, 1945 yılında yüzbinde 262 iken bugün yüzbinde 2.5'e, hastalığa yakalanma oranı ise 1965 yılında yüzbinde 172 iken bugün yüzbinde 30'a geriledi.Â
Bölgelere göre farklılıklar gösteren hastalık, en çok Marmara Bölgesi'nde görülürken, bunu sırasıyla GüneydoÄŸu Anadolu, Karadeniz, Ege, Akdeniz, DoÄŸu Anadolu ve İç Anadolu bölgeleri izliyor.Â
WHO Ä°LE ORTAK PROJE
Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile işbirliği halinde,''Gözetim Altında Tüberküloz'' olarak adlandırılan bir proje yürütüyor. Proje, BCG aşılama oranlarının yüzde 85'in üzerine çıkarılmasını, hastaların bilgisayar ortamında takip edilmesini, tüm hastaların kayıt ve takip altına alınabilmesini ve Tükiye'deki hasta sayısını Batı Avrupa ülkeleri seviyesine indirmeyi amaçlıyor. Proje kapsamında Aydın Nazilli, Samsun, İzmir Eşrefpaşa dispanserlerinde pilot çalışmalar başlatıldı. Proje, yıl içinde diğer illerde de uygulanacak.