Küskünlerin arkasında liderler var!

Liderlerden bağımsız verildiğine inanmamız istenen bu ahlaksız teklife, özünde % 10 barajına takılacaklarını artık Süleyman Demirel'in Fırat'taki sağır çobanının bile bildiği üç parti önderlik ediyor:

ANAP, YTP, SP.

Partiler ‘‘vallahi bizden gizli yapmışlar’’ dese de ahlaksız teklife destek veriyorlar.

* * *

Daha önce yazdım:

Eğer, parti yönetimleri gizli/zımni destek vermese, hiçbir küskünler hareketi sonuç alamaz. Aksi halde, seçim erteleten milletvekilleri bir daha örgütlerinin yüzüne bakamazlar, insan arasına çıkamazlar.

Geçmişte bunun aksi örneği de yoktur.

Öte yanda yine yazmıştım:

Eğer parti yönetimleri, erken seçim lehine attıkları oyları yalamak istemiyorlarsa ve bunda samimiyseler; alacakları bir kararla daha önce seçime ‘‘evet’’ dedikleri halde sonradan titreye titreye kendi etraflarında dönerek küskünleşenleri bir daha milletvekili adayı yapmayacaklarını ilan etsinler, demiştim.

Partilerden ‘‘tık’’ çıkmadı.

‘‘İstemem, yan cebime koy.’’

* * *

Anlaşılan; küskünler kendi parti liderlerinden öyle güçlü bir destek görüyorlar ki Cumhurbaşkanı'ndan yedikleri zılgıt da yüzlerini kızartmıyor.

Şimdi birden demokrasi havarisi kesilen küskünler;

‘‘Daha önceleri nerelerdeydiniz’’ diyen şarkıya,

‘‘Çatlasan da patlasan da konuşmuyoruz’’ diyerek nispet yapıyorlar.

Anladığım kadarıyla ANAP ve YTP'de bazı yöneticiler ve milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaybetmek ödlerini koparıyor, SP de 1999'da yaptığı gibi, ‘‘Erbakansız seçimi yaptırmayız’’ diyerek yine oy kaybetmeyi göze alıyor. Daha doğrusu, kaybedecekleri oy da olmadığı için bu kez daha rahatlar.

* * *

Ben, Mesut Yılmaz ve Recai Kutan'ı anlıyorum, onlar bilindik huylarına, konumlarına, rollerine uygun davranıyorlar. Beni hiç şaşırtmıyorlar.

Ancak açık söyleyeyim, İsmail Cem beni çok ama çok şaşırttı. Büyük sukut-u hayale uğrattı.

Ben İsmail Cem'i, AB'ye giden yolda gönlümdeki Cumhurbaşkanı adayı olarak görüyordum ve bunu da açıkça yazmıştım.

Ancak, galiba taş yerinde ağırdır sözü boşuna söylenmemiş.

Başarılı bir bakan, lider olamadı.

Káh Süleyman Demirel'in akıl hocalığı eşliğinde, káh Mesut Yılmaz-Hüsamettin Özkan ikilisinin peşinde habire tökezliyor, ne yapmak istediği anlaşılamıyor, bir dediği bir dediğini tutmuyor.

Bana zaman zaman Mesut Yılmaz-Hüsamettin Özkan tarafından yönlendiriliyor, ortaya sürülüyor gibi geliyor.

Devlet adamı kıvamında bir siyasetçiye yazık oluyor.

* * *

Küskünler, millet onlara küsünce, küsme fiilinin ne anlama geldiğini işte o zaman anlayacaklar.

Madem onlara liderleri engel olamıyor, dersi millet verecek.