İçinden mi?

TÜRKLERİN en çok kullandığı soru cümleleri araştırılıp sıralansa...

Ne var bunda? Daha saçma şeylerin araştırması yapılmıyor mu?

‘‘Nerelisin?’’ birinci sırayı alır herhalde. Yok, pardon ondan önce ‘‘N'aber?’’ var. ‘‘Nerelisin?’’ ikinci gelir. Ve bağlantılı olarak ‘‘İçinden mi?’’ tabii.

Bugüne kadar ‘‘İzmirliyim’’ dediğimde ‘‘İçinden mi?’’ ya da ‘‘Neresinden?’’ diye sormayan olmadı.

Beni gereğinden fazla güldüren şeyler vardır. Nedenini bilmediğim... Başkalarına pek de komik gelmeyen... ‘‘İçinden mi?’’ bunlardan biri olmuştur hep.

Bugünlerde, hazır bulmuşken, Arçelik reklamını kaçırmıyorum. Reklamlar başlayınca zaplardım, şimdi reklama giren kanal arıyorum.

Bir çelik yığınına ki, çelik tencereye bile soğuk bakarım, bu kadar yakınlık duyacağım aklıma gelmezdi.

Şimdi de ‘‘Estağfurullah’’ diyor.

Demek robot mobot, aynı dili konuşunca seviyor insan.

* * *

Yeri gelmişken...

Kuruluşların kırk yıllık logolarını değiştirmesi doğru mudur?

Gerçi saçma bir soru, bunu çoğu yaptığına göre doğrudur mutlaka ama ben yadırgıyorum.

Hürriyet, Vakko falan yaptığında da tuhafıma gitmişti. Sonra alışılıyor tabii ama...

Eski ‘‘Arçelik’’in nesi vardı Allahaşkına?

Çağa ayak uydurmanın, gelişmenin, ilerlemenin bir ifadesiyse bu yenilenme, eskisine bakınca hiç de merdaneli makine gelmiyordu ki aklıma. Yenisine bakınca ‘‘Aman ne teknoloji’’ demediğim gibi.

Ben logodan ziyade arka duvarı Manavgat Şelalesi'ne dönen buzdolabımla ve kapağını kapatmaya kıç isteyen çamaşır makinemle ilgiliyim.

Gerçi bunlar tüketicinin yani benim yanlış kullanmamdan kaynaklanıyordur mutlaka.

Neyse... Vardır elbet bir bildikleri. Bu kampanya beni aşar deyip başka bir reklama sıçrıyorum.

* * *

Bu sefer bana Hazır Kart'ı olanın dağ bayır gezmesi icap ettiğini düşündüren o meşhur reklam... Özgür Kız'ın sevgilisiyle zırt pırt karşılaşmasından dünyanın ne küçük olduğunu anladığımız...

Bu reklamın da peşinden koşar oldum.

Feridun Karakaya'nın, namı diğer Cilalı İbo'nun o mükemmel oyununu gördüğüm günden beri.

Onu unutulduğu köşesinden bulup çıkaranları kutluyorum. Ve bir izleyici olarak teşekkür ediyorum.

Bu dizi enflasyonunda hiç kimsenin onu akıl edemeyişine şaşıyorum.

Mantar misali yerden biten genç oyunculara, Feridun Karakaya'nın yarım dakikaya sığdırdığı oyunculuğu videoya almaları ve defalarca seyretmelerini öneriyorum.

Türk sinemasının bu büyük oyuncusuna buradan hayranlığımı bildiriyor, saygılarımı gönderiyorum.

Reklamlar bitti, sırada haberler var. Bakalım kim ne demiş miş, kim ne yapmış mış.

MIŞ-MUŞ


Taşfırın erkeği Tamer Karadağlı evlenmeden iki gün önce sevgilisiyle buluşmuş.

Ne yani, kepekli erkek gibi karısıyla gerdeğe girmeyi mi bekleyecekti?

Tayyip Erdoğan, ‘‘Ben tüccarım, iyi pazarlık yaparım’’ demiş.

Gide gide çok iyi pazarlık yaptığından ‘‘2005'te gel de senedin tarihini konuşalım’’ dediler.

İtalya ve Yunanistan, ‘‘Türkiye'nin Avrupa'daki avukatlarıyız’’ demişler.

Hemen sevinmeyin, karşı tarafla anlaşan avukatlar da var.

DYP'de 7 başkan adayı varmış.

Parti kalmadı, başkan verelim.
Yazarın Tüm Yazıları