Hükümeti bitiren 3 etken
Güncelleme Tarihi:
Tufan TÜRENÇ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 27, 2002 02:12
Derviş’in cümlesi Türenç’in yazısı Kumar senaryoları
Çölaşan: Neden seçim istediniz?
Hükümetin yürümesi zorlaşmıştı. Seçim kararı çok yönlü düşünülerek alınmıştır.
Çölaşan: Hükümet devam edemez miydi?
Bu hükümetin belli bir aşamadan sonra üstlenebileceği tek bir görev kalmıştı, o da sağlıklı şekilde ülkeyi seçime götürmekti.
Çölaşan: Hükümetin bozulmasında neden olan Derviş mi yoksa Yılmaz mıydı?
Bunlar iç içe gözüküyor.
Çölaşan: Danışıklı dövüş mü?
Evet, MHP'siz hükümet nasıl oluşturulabilir. AB ile her konuda bu dayatmalar olacaksa, o zaman buna çözüm bulmamız lazım. Hükümetten de vazgeçilemiyor. İşte burada 4 Mayıs önemli tarihtir.
ECEVİT'İN RAHATSIZLIĞI
Çölaşan: Yani Başbakan'ın hastalığı...
Evet, Sayın Başbakanımızın sağlık sorunu gündeme geldiğinden itibaren bütün siyasi söylemlerde Sayın Başbakan'ın çekilmesine doğru bir zorlama başladı. Sağlık konusu çok fazla incitici bir şekilde tartışıldı.
Türenç: Seçim kararını alırken, Başbakan’a danıştınız mı
Hayır, danışmadık. Burada 21 Mayıs 2002’de Başkent Hastanesi'ndeki AB zirvesi önemlidir. Görüş ayrılıkları ortaya çıktı. Ardından 4 Temmuz günü Başbakanlık konutunda üç liderin yanında ilgili bakanlarla ekonomi toplantısı yapıldı. O toplantı benim için ölçü oldu. Oradaki bir cümle dikkatimi çekti.
DERVİŞ'İN CÜMLESİ
Türenç: Neydi bu cümle?
Derviş, döviz kurlarındaki artışın siyasi belirsizlikten kaynaklandığını ifade etti. Ekonomi bürokratları da aynı cümleleri tekrarladı. O zaman Derviş'e sordum: ‘Sayın bakan, siyasi belirsizlikten neyi anlıyorsunuz?’ Derviş, ‘Siyasi belirsizliğin kaynağı sayın Başbakan’ın rahatsızlığıdır. AB ile ilgili uyumsuzluklardır. Bunun için bu siyasi belirsizliğin giderilmesi gerekir' dedi. ‘Peki öneriniz var mı?’ diye sorduğumuzda, ‘Yeni bir siyasi senaryoya ihtiyaç var’ dedi Derviş. 4 Temmuz'daki bu konuşmadan yeni bir senaryoya ihtiyaç vardır cümlesinin hangi anlama geldiğini ben değerlendirirken, Başbakan'ın yılların birikimiyle atlaması mümkün müdür?
TÜRENÇ'İN YAZISI
Ertesi günü de Sayın Tufan Türenç'in bir yazısı çıktı. Burada biri Ecevit'siz, ikincisi MHP'siz iki senaryo vardı. Bunları yan yana getirdiğinizde bunun anlaşılmaması mümkün değil. O zaman demokrasiye inanmış bir şahsiyet olarak bir karar vermemiz gerekiyordu. O da siyasetin yeniden şekillendirilmesi her zaman millet iradesine dayalı olmalıdır. İç ve dış çevrelerdeki odaklarla, kamuoyu baskısı yapılarak oluşturulacak olan siyaseti yeniden şekillendirme projesine MHP olarak sıcak bakamayız.
DIŞ GÜÇLER DE VAR
Coşkun: Hangi dış güçler?
Mesela Merill Lynch, J.P. Morgan gibi finans kuruluşları da benzer senaryolar, kumar senaryoları ortaya atmaya başladılar. Financial Times'da bu şekilde yazılar çıkmaya başladı. Bu senaryolar Türkiye'deki bazı görüşlerle örtüşüyordu. Bir bakıyorsunuz Dünya Bankası ya da bir IMF yetkilisi birşey söylüyor. Bunlar Türkiye'deki sözlerle örtüşüyor. Bu durumda 3 Kasım'da Türkiyenin bir erken seçime gitmesi gerektiğini ifade ettim.
Çölaşan: Neden seçim istediniz?
Hükümetin yürümesi zorlaşmıştı. Seçim kararı çok yönlü düşünülerek alınmıştır.
Çölaşan: Hükümet devam edemez miydi?
Bu hükümetin belli bir aşamadan sonra üstlenebileceği tek bir görev kalmıştı, o da sağlıklı şekilde ülkeyi seçime götürmekti.
Çölaşan: Hükümetin bozulmasında neden olan Derviş mi yoksa Yılmaz mıydı?
Bunlar iç içe gözüküyor.
Çölaşan: Danışıklı dövüş mü?
Evet, MHP'siz hükümet nasıl oluşturulabilir. AB ile her konuda bu dayatmalar olacaksa, o zaman buna çözüm bulmamız lazım. Hükümetten de vazgeçilemiyor. İşte burada 4 Mayıs önemli tarihtir.
ECEVİT'İN RAHATSIZLIĞI
Çölaşan: Yani Başbakan'ın hastalığı...
Evet, Sayın Başbakanımızın sağlık sorunu gündeme geldiğinden itibaren bütün siyasi söylemlerde Sayın Başbakan'ın çekilmesine doğru bir zorlama başladı. Sağlık konusu çok fazla incitici bir şekilde tartışıldı.
Türenç: Seçim kararını alırken, Başbakan’a danıştınız mı
Hayır, danışmadık. Burada 21 Mayıs 2002’de Başkent Hastanesi'ndeki AB zirvesi önemlidir. Görüş ayrılıkları ortaya çıktı. Ardından 4 Temmuz günü Başbakanlık konutunda üç liderin yanında ilgili bakanlarla ekonomi toplantısı yapıldı. O toplantı benim için ölçü oldu. Oradaki bir cümle dikkatimi çekti.
DERVİŞ'İN CÜMLESİ
Türenç: Neydi bu cümle?
Derviş, döviz kurlarındaki artışın siyasi belirsizlikten kaynaklandığını ifade etti. Ekonomi bürokratları da aynı cümleleri tekrarladı. O zaman Derviş'e sordum: ‘Sayın bakan, siyasi belirsizlikten neyi anlıyorsunuz?’ Derviş, ‘Siyasi belirsizliğin kaynağı sayın Başbakan’ın rahatsızlığıdır. AB ile ilgili uyumsuzluklardır. Bunun için bu siyasi belirsizliğin giderilmesi gerekir' dedi. ‘Peki öneriniz var mı?’ diye sorduğumuzda, ‘Yeni bir siyasi senaryoya ihtiyaç var’ dedi Derviş. 4 Temmuz'daki bu konuşmadan yeni bir senaryoya ihtiyaç vardır cümlesinin hangi anlama geldiğini ben değerlendirirken, Başbakan'ın yılların birikimiyle atlaması mümkün müdür?
TÜRENÇ'İN YAZISI
Ertesi günü de Sayın Tufan Türenç'in bir yazısı çıktı. Burada biri Ecevit'siz, ikincisi MHP'siz iki senaryo vardı. Bunları yan yana getirdiğinizde bunun anlaşılmaması mümkün değil. O zaman demokrasiye inanmış bir şahsiyet olarak bir karar vermemiz gerekiyordu. O da siyasetin yeniden şekillendirilmesi her zaman millet iradesine dayalı olmalıdır. İç ve dış çevrelerdeki odaklarla, kamuoyu baskısı yapılarak oluşturulacak olan siyaseti yeniden şekillendirme projesine MHP olarak sıcak bakamayız.
DIŞ GÜÇLER DE VAR
Coşkun: Hangi dış güçler?
Mesela Merill Lynch, J.P. Morgan gibi finans kuruluşları da benzer senaryolar, kumar senaryoları ortaya atmaya başladılar. Financial Times'da bu şekilde yazılar çıkmaya başladı. Bu senaryolar Türkiye'deki bazı görüşlerle örtüşüyordu. Bir bakıyorsunuz Dünya Bankası ya da bir IMF yetkilisi birşey söylüyor. Bunlar Türkiye'deki sözlerle örtüşüyor. Bu durumda 3 Kasım'da Türkiyenin bir erken seçime gitmesi gerektiğini ifade ettim.