Bahçeli ve bazı bilinmeyenler

HÜKÜMET, Bahçeli'nin kafasında 4 Temmuz'da yapılan, liderlerin ve ilgili bakanlarla bürokratların katıldığı ekonomik zirvede bitmiş.

Çünkü o toplantıda MHP'ye yönelik bir hava belirmiş.

Her konuşan, ortaya çıkan siyasi belirsizliğin ekonomik dengeleri bozduğunu, bunun düzelmesinin de çok zor olduğunu belirtmiş.

Özellikle de Kemal Derviş'in söylediği şu cümle, Bahçeli'nin hemen seçim kararı almasında büyük rol oynamış:

- Siyasi belirsizliğin giderilebilmesi için yeni bir siyasi senaryoya ihtiyaç var.

Bu toplantıdan hemen sonra bazı dış kuruluşlardan Derviş'in bu görüşünü destekleyen açıklamalar gelmeye başlamış.

Bu açıklamalar, MHP'nin dışarıda bırakılacağı yeni bir hükümet kurulması doğrultusunda senaryolardan oluşuyormuş.

Bahçeli bunları anlattıktan sonra beni işaret ederek, ‘‘İşte ertesi gün de beyefendinin yazdığı makale durumu daha iyi belirlememize ve kararımızı vermemize neden oldu’’ diyor.

Bahçeli'nin kendi ifadesine göre erken seçim kararı almalarında büyük etken olan bendenizin yazdığı makalede şu sav işlenmişti:

- Avrupa Birliği ile ilişkilerde ortaya çıkan tıkanıklık ancak MHP'siz bir hükümetle aşılabilir. Çünkü MHP idamın kaldırılmasına, anadilde öğrenim ve yayın konularına geçit vermiyor. Türkiye açısından yaşamsal önemde olan bu yasaların çıkması için MHP'siz bir hükümet kurulması gerekiyor.

Bütün bu gelişmeler üzerine Bahçeli kurmaylarıyla toplanıp bir değerlendirme yapmış ve 3 Kasım tarihinde seçim yapılmasına karar vermiş.

7 Temmuz'da da bu kararını kamuoyuna açıklamış.

Erken seçimin öyküsü özetle böyle.

* * *

Bahçeli,
Hürriyet yazarlarıyla yaptığı söyleşide çok samimi açıklamalarda bulundu.

Özellikle seçime nasıl gidildiğini yukarıda özetlemeye çalıştığım gibi bütün ayrıntılarıyla anlattı.

Devlet Bey aslında çok sakin bir insan. Duymakta zorlanacak kadar alçak sesle konuşuyor.

Zaman zaman kürsüde yüksek sesle yaptığı konuşmalarla normal yaşamındaki konuşma üslubunun uzaktan yakından ilgisi yok.

Çok düzgün ve kuralcı bir insan olduğu giyiminden kuşamından, oturup kalkmasından, davranışından ve özel yaşamından anlaşılıyor.

Kendine özgü bir insan Bahçeli.

Örneğin, 1997 yılından beri hiç denize girmemiş. Başbakan Yardımcısı dönemi süresince yani 40 aydır bir tek kez lokantaya, sinemaya, tiyatroya, konsere gidememiş.

Oysa sinemayı çok sevdiğini ama zaman bulamadığını söylüyor.

* * *

Bahçeli'
nin konuşmalarından hükümet içinde Derviş ve Yılmaz'la pek yıldızının barışmadığı anlaşılıyor.

Zaten hükümetteki uyumun onlarla olan ilişkileri yüzünden bozulduğunu da saklamıyor.

Ancak Ecevit'e karşı büyük bir saygısı olduğunu özellikle vurguluyor.

Ecevit'le hükümet kurmadan önce hiç bir araya gelmemişler. Başbakan'ı hükümet kurulduktan sonra tanımış ve kendisine büyük saygı duymuş.

Şöyle anlatıyor:

- Saygılı, nazik, anlayışlı... Dinliyor, konuları tartışıyor. Ülke sorunları konusunda çok hassas. Bu konuda görüşlerimiz çok uyuşuyor.

Bahçeli, Ecevit'
in yanında hiç sigara içmemiş. ‘‘Bu kendisine ve makama olan saygımdandır’’ diyor.

Bahçeli ile söyleşimizden ilginç bulduğum bölümleri aktarmaya çalıştım.

MHP liderinin siyasi görüşlerini arkadaşlarımız haberde verdikleri için bana ilginç gelen bu yanlarını size aktarmak istedim.
Yazarın Tüm Yazıları