Dürüst bir yazar

İNGİLTERE'nin saygın gazetelerinden The Independent yazarı Adrian Hamilton, yürekli bir yorum yapıyor ve AB raporunu ‘‘Dürüstlüğe aykırı, aptalca ve dar görüşlü’’ olarak niteliyor.

Ünlü yorumcu yazısında bakın ne diyor:

‘‘Türkiye'de seçimlere üç hafta kalmışken, bu ülkeyi itelemek, yapılabilecek en büyük aptallıktır. Ayrıca, Avrupa ile Müslüman dünya arasında köprü oluşturacak ve Ortadoğu'da öncü rol oynayarak uzun vadede avantajlar sağlayacak bir ülkeye böyle davranmış olmak da aptalcadır.’’

Sanırım bu yazıyı İlerleme Raporu'nu hazırlayan komisyon yetkilileri utanarak okur ve de vicdanları -eğer varsa- sızlar.

Abartmıyorum, gerçekten de rapor vicdan sızlatacak kadar insafsızca hazırlanmış.

Türkiye'ye yöneltilen suçlamaların birçoğu eski ve önyargılı bilgilere dayanıyor.

Örneğin, işkence ve insan hakları ihlalleriyle ilgili eksiklikler son bir yıllık iyileşmelerden, olağanüstü sayısal azalmalardan habersiz konmuş rapora.

Üstelik de abartılmış.

* * *

Son uyum yasalarıyla ilgili uygulamaların henüz görülmediği vurgulanan raporda bu konuda da Türkiye'ye haksızlık yapılıyor.

Çünkü hiçbir ülkede uygulamalar, yasalar çıktıktan sonra bir ay içinde eksiksiz hayata geçirilemez.

Pratikte buna olanak yok.

En acısı da Batılı dürüst yorumcuların belirttiği gibi Türkiye'nin bugün bulunduğu nokta, Portekiz ve Yunanistan'ın üye oldukları noktadan daha ilerde.

Hele tam üyeliğe bir yıl sonra kabul edilecek olan aday ülkelerle karşılaştırıldığında durum daha da üzücü.

On aday ülkeden bazıları bugün bile birçok alanda Türkiye'den geri noktada.

Bu kadar önyargılı bir değerlendirmenin iyi niyetle hazırlandığına inanma olanağı var mı?

Ancak bütün bu haksızlıklara rağmen Türkiye, kesinlikle bir yılgınlık rüzgárına kapılmamalı.

Tersine Avrupa Birliği tam üyeliği için ortak iradesini ve kararlılığını daha fazla göstermeli.

Mesut Yılmaz'ın, bütün parti liderlerinin bunu vurgulayan bir ortak deklarasyon yayınlamaları önerisi çok önemli.

Liderlerimiz bunu mutlaka gerçekleştirmeli ve Kopenhag Zirvesi'nde son kararı alacak olan Avrupalı liderlere güçlü bir mesaj vermeli.

Kopenhag'dan Hamilton'ın dediği gibi ‘‘Dürüstlüğe aykırı, aptalca ve dar görüşlü’’ bir karar çıkmamalı.

NOT YORUM

Tayyip Bey konuştukça batıyor

BİR politikacının medya ile kavga ederek hedefine ulaştığına ben meslek yaşamımda tanık olmadım.

Tayyip Bey daha işin başında haksız bir kavgaya başladı.

Çocuklarını arkadaş burslarıyla Amerika'da okutması yanlış.

Batık üç bankanın patronuyla kapalı kapılar arkasında gizli görüşme yapması yanlış.

Bu haberi veren basına kızıp ağzına geleni söylemesi, söyledikçe daha büyük gaflar yapması hepten yanlış.

Tayyip Bey henüz hiçbir şey olmadı. Ya başbakan olabilseydi?
Yazarın Tüm Yazıları