Müthiş restleşme
Güncelleme Tarihi:
Şükrü KÜÇÜKŞAHİN
Oluşturulma Tarihi: Ocak 30, 2003 10:56
Başbakan Gül ile MİT Müsteşarı Atasagun, personel alımında güvenlik soruşturması için restleşti. Gül, 4 Aralık 2002'de MİT'e gönderdiği gizli bir talimatla atamalarda güvenlik soruşturmalarının yumuşatılmasını istedi.
Başbakan Abdullah Gül, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Şenkal Atasagun'a gönderdiği yazıyla, kamuda yapılan atamalar için gerekli olan MİT'in güvenlik soruşturma raporlarının yumuşatılmasını istedi.
Gül, 4 Aralık 2002 tarihli yazısında, ‘‘Kişilerin doğrudan şahısları ile ilgili olmayan, maddi delile dayanmayan, sadece soyut duyumlardan elde edilen istihbari bilgilerin gönderilmeyerek, yalnız adli makamlara intikal eden eylemlerin yazılı olarak bildirilmesi’’ isteğinde bulundu.
Gül'ün, ‘Gizli’ damgalı ve ‘T.C. Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü’ başlıklı, 105-55/5909 sayılı, ‘konu’ bölümü boş bırakılmış 4 Aralık 2002 tarihli bu yazısının, MİT ile Başbakanlık arasında bu konuda daha önceden başlayan bir yazışmanın uzantısı olduğu ortaya çıktı. Yazının ‘ilgi’si, ‘02/12/2002 gün ve 11.011.00-9012/.34291 sayılı yazınız’ ifadeleriyle vurgulandı. Bundan, MİT'in aynı konuda 2 gün önce Başbakanlığa bu konuda bir yazı gönderdiği anlaşılıyor. Gül, söz konusu yazısında şunları söyledi:
‘‘26/10/1994 tarihli ve 4045 Sayılı Kanunun birinci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 14.02.2002 tarihinde 2000/284 sayılı kararla yürürlüğe konulan 'Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği' gereğince kamu görevlileri hakkında Müsteşarlığınızdan istenecek 'Güvenlik Soruşturma ve Arşiv Araştırmalarında'; suçun şahsiliği evrensel kuralı çerçevesinde kişilerin doğrudan şahısları ile ilgili olmayan veya maddi bir delile dayanmayan, yalnız adli makamlara intikal eden eylemlerin yazılı olarak bildirilmesini; Bunların dışında şahıs hakkında önemli operasyonel bilgiler veya devam eden soruşturma veya kovuşturma var ise bunların Başbakanlık Müsteşarına doğrudan şifahi olarak bildirilmesini, yazınızda belirtilerek diğer hususların incelenmekte olduğuna bilgilerinize rica ederim.
Abdullah GÜL Başbakan’’
MİT YANITLADI
MİT'in Gül'e gönderdiği yanıtta, yalnız adli makamlara intikal eden bilgiler isteniyorsa, bu takdirde bilgilerin Adalet Bakanlığı ve mahkemelerden de alınabileceği görüşü bildirildi.
NE ANLAMA GELİYOR?
Gül'ün bu yazısıyla MİT'in kamuda yapılacak atamalarda güvenlik açısından yürüttüğü denetim işlevi, atanacak şahısların yalnızca mahkeme ve sabıka bilgilerinin kontrolüyle sınırlanmış oluyor. Bu durumda ilgili kişilerin mahkeme kayıtları dışındaki güvenlik bilgileri kamu görevine atanmada faktör olmaktan çıkıyor. Bu durumda uygulamada irticai, bölücü ya da terör örgütleriyle bir şekilde ilişkisi olmuş, ancak yargılanmamış kişilerin atanması önünde herhangi bir engel kalmamış oluyor. Güvenlik çevrelerinde, şu değerlendirme yapıldı: ‘‘Devletin güvenliğiyle ilgili bazı bilgi ve belgeler sadece emniyette veya istihbarat teşkilatında olur. Bunlar açığa da çıkarılmaz, mahkemelere de gitmez. Bu belgelere de başvurulmayacaksa o zaman istihbarata neden ihtiyaç duyulacak.’’
Gül, 4 Aralık 2002 tarihli yazısında, ‘‘Kişilerin doğrudan şahısları ile ilgili olmayan, maddi delile dayanmayan, sadece soyut duyumlardan elde edilen istihbari bilgilerin gönderilmeyerek, yalnız adli makamlara intikal eden eylemlerin yazılı olarak bildirilmesi’’ isteğinde bulundu.
Gül'ün, ‘Gizli’ damgalı ve ‘T.C. Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü’ başlıklı, 105-55/5909 sayılı, ‘konu’ bölümü boş bırakılmış 4 Aralık 2002 tarihli bu yazısının, MİT ile Başbakanlık arasında bu konuda daha önceden başlayan bir yazışmanın uzantısı olduğu ortaya çıktı. Yazının ‘ilgi’si, ‘02/12/2002 gün ve 11.011.00-9012/.34291 sayılı yazınız’ ifadeleriyle vurgulandı. Bundan, MİT'in aynı konuda 2 gün önce Başbakanlığa bu konuda bir yazı gönderdiği anlaşılıyor. Gül, söz konusu yazısında şunları söyledi:
‘‘26/10/1994 tarihli ve 4045 Sayılı Kanunun birinci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 14.02.2002 tarihinde 2000/284 sayılı kararla yürürlüğe konulan 'Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği' gereğince kamu görevlileri hakkında Müsteşarlığınızdan istenecek 'Güvenlik Soruşturma ve Arşiv Araştırmalarında'; suçun şahsiliği evrensel kuralı çerçevesinde kişilerin doğrudan şahısları ile ilgili olmayan veya maddi bir delile dayanmayan, yalnız adli makamlara intikal eden eylemlerin yazılı olarak bildirilmesini; Bunların dışında şahıs hakkında önemli operasyonel bilgiler veya devam eden soruşturma veya kovuşturma var ise bunların Başbakanlık Müsteşarına doğrudan şifahi olarak bildirilmesini, yazınızda belirtilerek diğer hususların incelenmekte olduğuna bilgilerinize rica ederim.
Abdullah GÜL Başbakan’’
MİT YANITLADI
MİT'in Gül'e gönderdiği yanıtta, yalnız adli makamlara intikal eden bilgiler isteniyorsa, bu takdirde bilgilerin Adalet Bakanlığı ve mahkemelerden de alınabileceği görüşü bildirildi.
NE ANLAMA GELİYOR?
Gül'ün bu yazısıyla MİT'in kamuda yapılacak atamalarda güvenlik açısından yürüttüğü denetim işlevi, atanacak şahısların yalnızca mahkeme ve sabıka bilgilerinin kontrolüyle sınırlanmış oluyor. Bu durumda ilgili kişilerin mahkeme kayıtları dışındaki güvenlik bilgileri kamu görevine atanmada faktör olmaktan çıkıyor. Bu durumda uygulamada irticai, bölücü ya da terör örgütleriyle bir şekilde ilişkisi olmuş, ancak yargılanmamış kişilerin atanması önünde herhangi bir engel kalmamış oluyor. Güvenlik çevrelerinde, şu değerlendirme yapıldı: ‘‘Devletin güvenliğiyle ilgili bazı bilgi ve belgeler sadece emniyette veya istihbarat teşkilatında olur. Bunlar açığa da çıkarılmaz, mahkemelere de gitmez. Bu belgelere de başvurulmayacaksa o zaman istihbarata neden ihtiyaç duyulacak.’’