Fogg: Türkiye'de futbol topuna döndüm

Büyükelçi Fogg da Türkiye'de görev yaptığı 4 yıl içinde AB konusunda pek çok tartışma gördüğünü belirterek, bu sürede büyük değişimler olduğunu kaydetti.

İnsan hakları alanında belli somut projeler bulunduğunu söyleyen Fogg, ''Zaman zaman AB'nin Türkiye'nin dostu olmadığı söylense de birlikte çalışmak istediğimizi göstermek için buradayız'' dedi. 

Fogg, kendisinden sonra gelecek temsilcinin de Türk hükümeti ile yakın işbirliği içinde çalışacağına inandığını ifade etti.

Karen Fogg, Türkiye'de bulunduğu sürede, yöneltilen eleştiriler de dikkate alındığında, kendisini ne kadar başarılı bulduğunun sorulması üzerine, konuyu ''Türkiye'de sıkça yapıldığı gibi'' kişiselleştirmek istemediğini belirtti.

Büyükelçi Fogg, eleştirilerin sadece belli bir kesimden gelmediğini de söyleyerek, ''Futbol topu gibi kullanıldığımı düşünüyorum'' diye konuştu.

Bakan Arseven daha sonra, Türkiye'deki görevi nedeniyle Büyükelçi Fogg'a kristal bir vazo hediye etti.

Arseven: İdam Meclis'te çözülür

Devlet Bakanı Nejat Arseven, idam cezası konusunun muhalefetin de desteği alınarak TBMM'de çözüleceğine inandığını belirtti. 

Arseven, görev süresinin dolması nedeniyle kısa bir süre sonra   Türkiye'den ayrılacak olan AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Karen Fogg'u kabul etti. 

Büyükelçi Fogg'un kendisine veda ziyaretinde bulunduğunu belirten Arseven, espri yaparak, ''Bakalım Sayın Fogg Türkiye'den sonraki görevinde de bu kadar ilgi toplayacak mı?'' dedi.

Bakan Arseven, Türkiye'de Kopenhag kriterlerinin karşılanması yönünde neler yapıldığının en doğru tespitini yapacak kişinin Fogg oldugunu söyleyerek, ''Sayın Fogg'un bundan sonraki görevi sırasındaki bize desteği de çok önemli, bunu her fırsatta kullanacağına inanıyorum'' diye konuştu.

Türkiye'nin AB sürecinde idam cezası, anadilde yayın ve öğrenim gibi alanlarda belli sıkıntılar yaşadığını hatırlatan Arseven, şunları söyledi: 

''İnanıyorum ki, idam meselesi parlamentoda belli bir şekilde muhalefetin de desteği alınarak çözülecektir. Bu hükümetin bugüne kadar gösterdiği uzlaşma anlayışını, Türkiye için hayati öneme sahip olan AB konusunda bir ölçüde göstereceğini umuyorum.

Özellikle Abdullah Öcalan gibi, Türkiye'ye çok büyük zararları olmuş bir terör başının idamı meselesinin, Türkiye'nin AB üyeliği gibi bir süreçte önünü tıkayacak bir faktör olarak ortaya çıkması, böylelikle Türkiye'ye daha fazla zarar vermesi çok yanlıştır.''