Tüm insanlar birbirine benziyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 2003 12:13
Konuyla ilgili kapsamlı araştırma insanlığın göç tarihi hakkında da bilgi verdi.
Stanford İnsaniyet ve Bilimler Okulu’ndan Marcus Feldman, araştırması için Avrasyalı (Avrupa, Ortadoğu, orta ve güney Asya), Okyanusyalı, güney Asyalı ve Amerikalı 1056 deneğin DNA’sında, belli motiflerden oluşan ve kuşaktan kuşağa aktarılan kısa DNA sekanslarını inceleyerek, kalıtım biyolojisinde genetik işaret görevini gören 337 sekans saptadı. Kalıtım malzemesindeki araştırma sonucuna göre aynı DNA sekansı dört ila otuz iki farklı tipte ortaya çıkabiliyor.
Feldman bu yüzden bu minik genetik özelliklerin, farklı toplulukların karakterize edilmesi ve saç rengi ya da kafatası biçimi gibi fiziksel özelliklerin biçimlenmesinde yeterli olduğunu düşünüyor.
Genetik açıdan birbirine bu kadar çok benzeyen farklı toplulukların DNA analiziyle, coğrafi kökenin okunabilirliğini kanıtlamak isteyen Feldman, bu amaçta binin üzerindeki deneğin DNA örneklerindeki etiketleri çıkardı ve bu şekilde sekanslar üzerindeki belirleyici işaretleri bulmaya çalıştı.
Araştırmacı bu yöntemle deneklerin yaşadıkları kıtaları doğru olarak saptayabilirken, Avrasyalılarda biraz zorlanmış. Feldman, bunun nedenini bölgedeki son bin yıllarda süregelen göçlere, ticari ilişkilere vb nüfus hareketlerine bağlıyor.
Basklar farklı
Yalnızca İspanya’nın kuzeyinde ayrı bir coğrafyada yaşayan ve farklı bir dili konuşan Basklar, diğer Avrupalı gruplardan genetik açıdan çok kolay ayırt edilebilmekte.
Ayrıca genetik analizlerle göçlerin saptanmasına dayanan çalışmayı doğrulayan yeni araştırma sonucu, Avrupa ve batı Asya, Avrupa ve orta Amerika ve diğer kıtalar arasındaki göç hareketlerini de kanıtlıyor.
Tüm dünya kıtalarındaki insanların genetik tablosunu çıkaran araştırmacılar, bu sayede insanlığın geçmişini aydınlatacak başlıca özelliklere de ulaştılar.
Science dergisinde aynı konuyla ilgili ikinci bir makalede, Afrika’dan göç, Avrasya ve Okyanusya’daki nüfus hareketi ve Amerika’daki nüfus artışıyla ilgili konular ele alınmakta.
Yazı, belli başlı hastalıkların çeşitli topluluklarda farklı oranlarda ortaya çıktığını söylüyor. Bu teze göre kökenimiz, belli başlı hastalıklara yakalanma olasılığını da göstermekte.
Feldman bu yüzden bu minik genetik özelliklerin, farklı toplulukların karakterize edilmesi ve saç rengi ya da kafatası biçimi gibi fiziksel özelliklerin biçimlenmesinde yeterli olduğunu düşünüyor.
Genetik açıdan birbirine bu kadar çok benzeyen farklı toplulukların DNA analiziyle, coğrafi kökenin okunabilirliğini kanıtlamak isteyen Feldman, bu amaçta binin üzerindeki deneğin DNA örneklerindeki etiketleri çıkardı ve bu şekilde sekanslar üzerindeki belirleyici işaretleri bulmaya çalıştı.
Araştırmacı bu yöntemle deneklerin yaşadıkları kıtaları doğru olarak saptayabilirken, Avrasyalılarda biraz zorlanmış. Feldman, bunun nedenini bölgedeki son bin yıllarda süregelen göçlere, ticari ilişkilere vb nüfus hareketlerine bağlıyor.
Basklar farklı
Yalnızca İspanya’nın kuzeyinde ayrı bir coğrafyada yaşayan ve farklı bir dili konuşan Basklar, diğer Avrupalı gruplardan genetik açıdan çok kolay ayırt edilebilmekte.
Ayrıca genetik analizlerle göçlerin saptanmasına dayanan çalışmayı doğrulayan yeni araştırma sonucu, Avrupa ve batı Asya, Avrupa ve orta Amerika ve diğer kıtalar arasındaki göç hareketlerini de kanıtlıyor.
Tüm dünya kıtalarındaki insanların genetik tablosunu çıkaran araştırmacılar, bu sayede insanlığın geçmişini aydınlatacak başlıca özelliklere de ulaştılar.
Science dergisinde aynı konuyla ilgili ikinci bir makalede, Afrika’dan göç, Avrasya ve Okyanusya’daki nüfus hareketi ve Amerika’daki nüfus artışıyla ilgili konular ele alınmakta.
Yazı, belli başlı hastalıkların çeşitli topluluklarda farklı oranlarda ortaya çıktığını söylüyor. Bu teze göre kökenimiz, belli başlı hastalıklara yakalanma olasılığını da göstermekte.